ANKARA - Ceren Damar'ı katleden Hasan İsmail Hikmet'in yargılandığı davada mütalaasını sunan savcı, sanık hakkında "canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme" ve "yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle bir kişiyi öldürme” suçlarından ağırlaştırılmış müebbet hapis ile cezalandırılmasını istedi.

 

Ankara'da Çankaya Üniversitesi’nde akademisyen Ceren Damar Şenel'i katleden sanık Hasan İsmail Hikmet’in “tasarlayarak öldürme”, “canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme” ve “yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle bir kişiyi öldürme” suçlarından ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talebiyle yargılandığı davanın ikinci duruşması Ankara 33'üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülüyor. Duruşmaya Ceren Damar’ın ailesi, Çankaya Üniversitesi öğrencileri, arkadaşları, kadın örgütleri ve sendika temsilcilerinin yanı sıra çok sayıda kişi katıldı. Duruşmaya yoğun katılım nedeniyle iki salon birleştirildi.

 

Duruşma kimlik tespiti ile başlarken, İstanbul Barosu, Bursa Barosu, Kadın Dayanışma Vakfı, müdahillik talebinde bulundu. Sanık avukatı sağlık sorunlarından dolayı mahkemeye mazeret bildirirken, müdafi avukatlar bu mazeretin davanın uzatılmasına yönelik olduğunu belirterek, talebin reddedilmesini istedi. Müdafi avukatlar sanık avukatının sunduğu dilekçesinin baştan aşağı tiyatro olduğunu belirterek, tanıkların ve iddiaların hazır olduğunu ancak savunmanın olmadığının altını çizdi. Müşteki avukatlar, sanık avukatını göreve davet etti.

 

‘Vicdanların kabul edilebileceği bir şey değil’

 

Ceren Damar’ın babası Mustafa Damar, “Hepimiz hukukun sınırları içerisine kalarak adaletin tecelli etmesini istiyoruz. Birinci duruşmada katledilen kızıma bir dizi iftiralar atıldı. Savunma hakkı arkasına gizlenerek yapıldı. Yaşadığımız acı yetmiyor gibi bunlarla uğraşıyoruz. Şu anda yapılan davanın uzatılması vicdanların kabul edebileceği bir şey değil. Hukukla dalga geçmedir. Biz acı yaşayan insanlar olarak toplum da göz yumamaz. Bir an önce katile hak ettiği cezanın verilmesi toplumun bu pisliklerden kurtulması gerekiyor” dedi.

 

Sanık avukatı olmadığı için beyanda bulunmak istemedi

 

Müşteki avukatlar savunma tarafının dosyanın genişletilmesine dair tüm taleplerinin reddini talep etti. Sanık Hasan İsmail Hikmet ise avukatı olmadığı için beyanda bulunmak istemediğini belirtti. Müşteki avukatlar sanığın annesinin delilleri karatma suçunu işlediğini ifade ederek dosyada bir intihar mektubu iddiası olduğunu dolayısıyla sanığın annesinin dinlenmesini talep etti. Mahkeme heyeti sanık müdafinin soruşturmanın genişletilmesi yönünde taleplerinin reddine, sanığın annesi Hatice Elçin’in dinlenmesinden vazgeçilmesine karar verdi. İddia makamı daha sonra esas hakkında mütalaasını okudu.

 

Savcı ağırlaştırılmış müebbet istedi

 

Savcı mütalaasında sanık hakkında "canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme" ve "yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle bir kişiyi öldürme” suçlarından ağırlaştırılmış müebbet hapis ile cezalandırılmasını istedi.

 

Savcı cezanın gerekçesine dair şöyle dedi:

 

“Sınavlarda sürekli başında beklediği ve gönül ilişkisi yaşanası için zorladığı yönündeki savunmasının gerçek dışı ve suçtan kurtarmaya yönelik olduğu değerlendirildi olaya ilişkin olarak tanık beyanları, sanığın iddia niteliğindeki savunması, olay yeri keşfi Ankara grup Başkanlığı otopsi rapaoru olay yeri inceleme raporu, bilirkişi raporu, dosya kapsamında sanığın sınavda kopya çekmesi sonrası ceren Şenel damar tarafından tutanak tutulması  kamu görevi yapan  maktuleye kamu görevi sebebiyle bıçakla saldırarak yaralayıp yere düştükten sonra dahi bıçaklamya devam ederek iki adet ateşli silah yarası ve 17 adet kesici delici alet yarası oluşturacak şekilde canavarca hisle eziyet çektirerek kasten öldürdüğünün sabit olduğu tasarlayarak kasten öldürme şartlarının oluşmadığı olayın ardından sanığın peşinden gelen müşteki Eren can Göksu’yu korkutarak takipten vazgeçirme maksadıyla havaya ateş ederek silahla tehdit suçunun sabit olduğu sanığın müşteki Eren can Göksu’yu tehdit ermek sebebiyle havaya ateş etmek sebebiyle genel güvenliği kasten tehlikeye suçundan cezalandırılmayacağı  sanığın açıklanan sebeplerle Ceren Damar tck nın 82-1 maddesi uyarınca TCK’nın 1062-a maddesi uyarınca tabancanın ruhsatlı olmaması sebebiyle ayrı ayrı cezalandırılmasına'  sanık hakkında ceza miktarı suçun kasıt ve mahiyeti ile etmenin niteliği dikkate alındığında sanığın tutukluluk haline karar verilmesi talep edildi."

 

Ardından tanıklar dinlendi. Tanıklara Ceren Damar’a ilişkin çapraz sorular yönetildi. Duruşma tanıkların dinlenilmesiyle devam ediyor.