
Fuhuşa zorlanan çocuğu görmezden gelen mahkeme sanığı tutuksuz yargılıyor
- 09:08 29 Kasım 2019
- Hukuk
Şehriban Aslan
DİYARBAKIR - Hasan D. isimli erkek tarafından sistematik cinsel istismara maruz kalan çocuğun 2’inci duruşması Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülürken mahkeme, çocuğun sanık tarafından ölümle tehdidini ve babanın fuhuşa zorladığını görmezden gelerek sanığın tutuklanmasını reddetti.
Türkiye’de kadın katliamına, kadına yönelik şiddete ve çocuk istismarına dönük herhangi bir önlem veya caydırıcı ceza uygulamazken gün geçtikçe suç oranları ağırlaşan bir tablo haline dönüşüyor. Yargının cezasızlığı erkekleri cesaretlendirirken bunun bir örneği de 2013 yılında çocuğun, amcası olan erkek Hasan D., tarafından sistematik cinsel istismara maruz kalan ve Hasan D.’nin buna rağmen tutuksuz yargılandığı davada yaşanıyor. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı 2013 ve 2014 yılları arasında çocuğa sistematik cinsel istismarda bulunan Hasan D’ye “Zincirleme sureti ile çocuğun nitelikli cinsel istismarı”, “Zincirleme sureti ile kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” ve “Zincirleme sureti ile tehdit” suçlarından iddianame hazırladı.
Çocuk her şeyi anlattı
İddianamede çocuğun, Çocuk İzleme Merkezi’nde (ÇİM) 2015 yılında alınan ifadesinde 14 yaşında iken Hasan D’nin kendisine sistematik cinsel istismarda bulunduğunu anlattı. Çocuk, ifadesinde Hasan D.’nin cinsel istismarı, birine anlatırsa ölümle tehdit edildiğine dikkat çekti. Fail Hasan D. ise, ifadesinde cinsel istismar suçunu kabul etmedi.
İddianamede Diyarbakır Adli Tıp Şube Müdürlüğü’nün 26 Mayıs 2018 tarihli ve 2015/1648 sayılı raporunda çocuğa yönelik cinsel istismarın doğrulandığı tespit edildi. Hazırlanan iddianame Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilirken açılan davanın ikinci duruşması 11 Ekim’de görüldü. Duruşmaya şikayetçi olarak çocuğun annesi S.D katılırken babası S.D., sanık Hasan D. ve avukatı Vedat Yentürk, çocuğun avukatı Vedat Barut ve Çalışma, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’ndan Turhan Bağrıyanık hazır bulundu.
‘Babama anlattım bana ‘seni fuhuşa zorlarız’ dedi’
Çocuğun yaşadıklarını anlatırken kötü olduğu, duraksadığı ve bunun üzerine mahkeme heyetinin bir süre ara verdiği belirtildi. Ardından Hasan D. tarafından cinsel istismara uğradığını, bunu birine anlatırsa kimsenin buna inanmayacağını ve birine söylemesi halinde kendisini öldürmekle tehdit ettiğini belirtti. Çocuk, devamında babasına olanları anlattığında babasının “Bunu kimseye anlatma” diyerek kendisini fuhuş yapılan alana zorla göndereceği tehdidinde bulunduğunu kaydetti. Çocuk, “Bunun üzerine içime kapandım ve eve gitmemeye başladım. Annem doğum yaptıktan sonra tekrar eve geldim ve yine cinsel istismara uğradım” diyerek cinsel istismarın sistematik bir şekilde devam ettiğini söyledi.
‘Psikolojim bozuldu epilepsi hastası oldum’
Yaşananlardan dolayı başka bir şehre gittiğini sonra döndüğünü beyan eden çocuk, ailenin kendisini öldürmek için silahlarla peşine düştüğünü, bu yüzden ninesine ve dedesine gittiğini ifade etti. Çocuk, “Ben Diyarbakır’da yuvaya verilmiştim. Babam demek istemediğim şahıs ve ailesi yuvayı bastılar, beni oradan almak istediler. Ancak daha önce de beni öldürmek istediklerini bildiğim için ben onlarla gitmek istemedim. Benim başka erkekle gezip bu nedenle evden kaçtığım doğru değildir. Kendilerini suçtan kurtarmaya çalışıyorlar. Sanıktan şikâyetçiyim, cezalandırılmasını istiyorum, davaya katılmak istiyorum ve en üst cezadan cezalandırılmasını istiyorum. Psikolojim bozuldu, epilepsi hastası oldum. Bu durumu annemle paylaşamadım. En son bir gün sabaha karşı evden çıkıp polise gittim ve durumu anlattım böylece süreç başladı” diyerek yaşadıklarını anlattı.
‘Babası kızımı fuhuşa zorlamam için teklifte bulundu’
Annesi S.D. ise, çocuğunun karakola gittikten sonra durumdan haberdar olduğunu, çocuğunda psikolojik sorunları gözlemlediğini ve babasının korkusundan çocuğunun kendisine bir şey anlatmadığını söyledi. S.D., çocuğunu psikoloğa götürdüğünü doktorun, ergenlik dönemine işaret ederek böyle olduğunu söylediğini belirtti. S.D, “Sanık bizdeyken kızım bağırarak evden gitmesini söyledi bunun üzerine şüpheye düştüm. Babasının korkusundan o gece parka gidip yatmış. Babası bizi sürekli darp eder, evden attığı olurdu. Eşim bize silahla saldırınca kızımı başka şehre babamın yanına gönderdik. Eşim olan erkek beni, kızımı ve ailemi sürekli tehdit ediyor. Babası bana kızı genel eve vermem konusunda teklifle geldi. Babanın bize yaptıklarından dolayı biz bu haldeyiz” diyerek sanıktan şikayetçi olduğunu ve davaya katılma talebinde bulundu.
Her sanık gibi ‘din’ üzerinden kendini savundu
Sanığın cinsel istismarı kabul etmediği ve çocuğun öz yeğeni olduğunu, abdestinin dahi yeğeninden bozulmadığı şeklinde yaptığı savunma cinsel istismar faillerinin her zamanki gibi yine dine sığınıp dini de istismar ettiği görülürken sanık beraatını talep etti.
‘Savunmalar suçtan kurtulmaya yönelik’
Çocuğun avukatı Vedat Barut, şikâyetçi olduklarını belirterek ve davaya katılma talebinde bulundu. Çalışma, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’ndan gelen Turhan Bağrıyanık ta, çocuğun yaşadığı travmanın etkisinde olduğunu, aşamalardaki ifadelerine bakıldığında aynı şeyleri söylediğini, adli muayene raporunun beyanlarını desteklediğini ve sanığın savunmalarının kendisini suçtan kurtarmaya yönelik olduğunu belirtti. Turhan ayrıca, sanığın tutuklanması talebinde bulundu.
Çocuğun babası olan erkek ise, Hasan D.’yi savunarak, kardeşinin böyle bir şey yaptığını düşünmediğini, bunun iftiradan ibaret olduğunu söyledi.
İddia makamı katılma taleplerinin kabulünü talep etti
İddia makamı beyanlara bir diyeceklerinin olmadığını, katılma taleplerinin kabulünü talep ettiklerini, ayrıca varsa tevsii hakikat taleplerinin yoksa esas hakkındaki mütalaalarını bildirmeleri için dosyanın taraflarına vermelerini talep etti.
Sanık avukatından tutuksuz yargılama talebi
Sanık Hasan D.’nin avukatı Vedat Yentürk ise, müvekkilinin üzerine atılı suçu kabul etmediğini, yargılama sonunda müvekkilinin beraat etme durumunun olduğunu kaydetti. Vedat, tutuklamanın ağır bir tedbir olduğunu ve müvekkilinin tutuksuz yargılanmasını istedi.
Dava ertelendi
Mahkeme heyeti suçtan zarar görme ihtimaline dayanarak müştekiler ve müşteki kurumun davaya katılma talebinin kabulüne, sanığın tutuklanması yönünde katılan Çalışma, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’ndan gelen vekilin talebinin reddine karar verdi. Duruşma gün ve saatinde gerekli önlemlerin alınması için Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na müzekkere yazılmasını isteyen heyet, dosyanın mütalaasının hazırlanması için iddia makamının tevdiini isteyerek, bir sonraki duruşmayı Şubat ayına erteledi.