Mülkiye Birtane hakkında 15 yıla kadar ceza istemi!

  • 13:35 28 Kasım 2019
  • Hukuk
DİYARBAKIR - DTK Divan üyesi ve HDP Kars eski Milletvekili Mülkiye Birtane’nin Diyarbakır 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmasında savcı 10 ila 15 yıl arası değişen hapis cezası istedi.
 
Diyarbakır, Ankara ve İzmir başta olmak üzere birçok kentte evlere 26 Kasım 2018 tarihinde baskın düzenlenip onlarca kişi gözaltına alınmıştı. Diyarbakır’da Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Divan üyesi ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kars eski Milletvekili Mülkiye Birtane, evine yapılan baskınla gözaltına alınmıştı. Mülkiye gözaltına alınmasının ardından Kars’a getirilmiş ve emniyette alınan ifadesinden sonra Kars Adliyesi’ne götürülmüştü. Savcılık tarafından ifadesi alınan Mülkiye, DTK faaliyetleri gerekçe gösterilerek “örgüt üyeliği” iddiasıyla tutuklanmıştı. Kars T Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutuklu bulunan Mülkiye, 24 Aralık 2018 tarihinde Elazığ Kadın Kapalı Cezaevi’ne sürgün edildi. 
 
Diyarbakır’da da DTK faaliyetlerinden dolayı yargılanan Mülkiye’nin dosyası Kars’taki dosyası ile birleştirildi. Bugün Diyarbakır 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde Mülkiye’nin 2’nci duruşması görüldü. Mülkiye duruşmaya, cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katılırken, ailesi, DTK Eşbaşkanı ve HDP Hakkâri Milletvekili Leyla Güven, HDP’li milletvekilleri Semra Güzel, Saliha Aydeniz, Meral Danış Beştaş, Ebru Günay ve İmam Taşçıer, HDP Diyarbakır İl Eşbaşkanı Zeyat Ceylan, HDP Kadın Meclisi, Tevgera Jinên Azad (TJA), DTK üyeleri ile avukatlar katıldı.
 
Tahliyesini talep etti
 
Duruşmada konuşan Mülkiye, daha önceki ifadelerini tekrar ettiğini ve sağlık durumu için de avukatlarının detaylı bilgi vereceğini belirterek, tahliye talebinde bulundu.
 
‘DTK üyesi olunca örgüt üyesi olunmuyor’
 
Ardından savunma yapan avukat Pirozhan Karali, müvekkilinin üzerine atılı suçlama konusu eylem, etkinlik, faaliyetleri milletvekili kimliği ile yaptığını, söz konusu konuşmaların suç vasfı içermediğini söyledi. Pirozhan, müvekkilinin DTK üyesi olduğunu vurgularken, aile ziyaretleri, barış çadırı, tanıkların beyanı ile örgüt üyesi olduğu gerekçesi ile tutuklandığını belirtti. Pirozhan, “DTK üyesi olunca örgüt üyesi olmuyor. Yargıtay’ın da DTK’ye üye olmanın suç olmadığına ilişkin verdiği kararlar var. Dosyada örgüt üyesi ile fotoğraf çektiği belirtiliyor ama o fotoğraf dosyada mevcut değil. Barış çadırı da devlet kontrolünde yapıldı. Sınırdan gelenler oldu ve bunun üzerine sınırlarda mahkemeler kurulup gelenler serbest bırakıldı. O zaman dönemin savcı ve hakimleri de suç işledi. Müvekkilimin tahliyesini istiyorum. 1 yıldır gereksiz yere tutuklu bulunuyor. Müvekkilimin sağlık durumu da ortada. Tahliye değilse bile adli kontrol şartı ile serbest bırakılsın” dedi.
 
‘Sağlık durumu tehlike altındadır’
 
Avukat Emel Sayın meslektaşlarının beyanlarına katıldığını belirterek, “Dinlenen tanıklar müvekkilin milletvekili olduğunu ve örgüt faaliyeti yürüttüğünü görmediklerini söyledi. Ayrıca müvekkil Almanya’da kanser tedavisi görüyordu ve savcılığın daveti üzerine ülkeye geri göndü. Sadece ifadesinin alınacağı söylenerek örgüt yöneticiliği gerekçe gösterilerek tutuklandı. Bu da kendisinin kaçmadığını ve kaçmayacağını gösteriyor. Müvekkilimin sağlık durumu tehlike boyutundadır. Bir yıldır kanser için yapılması gereken tetkik yapılmadığı için hastalığın ne aşamada olduğunu bilmiyoruz” diyerek müvekkilinin tahliyesini talep etti.
 
İddia makamının verdiği mütalaada Mülkiye’nin DTK’liler ile birlikte Kürt ulusal birliğini sağlamak ve DTK’nin faaliyetlerine katılmak gerekçe gösterilerek, “örgüt yöneticiliğinden” 10 ile 15 yıl arasında değişen hapis cezası istendi.
 
Avukatlar mütalaaya ilişkin süre talep etti. Mahkeme heyeti avukatlara mütalaa için süre verilmesine, atılı suç için yasada öngörülen ceza miktarı dikkate alındığında adli kontrol hükümlerinin uygulanmasının kamu düzenini bozacağı sabit olduğundan tutukluluk halinin devamına karar vererek, bir sonraki duruşmayı Aralık ayına erteledi.