
'Jinwar alternatif bir yaşamın ütopya olmadığını gösterdi'
- 09:01 28 Kasım 2019
- Güncel
Filiz Zeyrek
ADANA - Türkiye’nin saldırıları nedeniyle boşaltılan Jinwar Kadın Köyü’nün sahiplenilmesi gerektiğini söyleyen TJA aktivisti Sever Uzun, “DAİŞ artığı çetelerin, kapitalist modernitenin savaş çığırtkanlarının kadına ve yaşama olan nefretlerine karşı birlik olup, bizlere umut olan bu yasam modelini sahiplenmemiz gerekiyor” dedi.
Kuzey ve Doğu Suriye’de kadınların öncülük ettiği devrim, dünyaya örnek olan birçok çalışmanın da merkezi oldu. 2014 yılında DAİŞ çetelerine karşı destansı bir mücadele veren kadınlar, bir yandan toprakları ve özgürlükleri için savaşırken bir yandan da kendi yaşam alanlarını, meclislerini oluşturarak kadın devrimini gerçekleştirdi. Bu çalışmaların en önemlilerinden biri de Jinwar Kadın Köyü oldu. 2017 yılında, Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü olan 25 Kasım’da kurulan Jinwar, Hesekê kantonuna bağlı Dirbesiyê’ye yakın bir alanda oluşturuldu. Her kesimden kadınların ve çocukların bir arada yaşadığı Jinwar, Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik operasyonları sürecinde yapılan saldırılar nedeniyle geçici olarak boşaltılmak zorunda kaldı.
Tevgera Jinên Azad (TJA) aktivisti Sever Uzun, Jinwar’ın kadın mücadelesindeki önemine ve yarattığı heyecana ilişkin konuştu.
'Alternatif bir kadın modeli olduğunu ortaya koydu'
Jinwar’ın alternatif bir yaşamın ütopya olmadığının en önemli göstergelerinden biri olduğunu ifade eden Sever, “Kadının hayal dünyası, bilgeliği, toprağa olan aşkı bu alanda yaşam buldu. Biz kadınlar için çok heyecan verici. Barış içinde, ekolojik, kolektif, feminist ilkelerle yaşamın mümkün olduğunu içinde bulunduğumuz kapitalist erk sistemin reddedilebilir olduğunu, alternatif bir kadın modeli olduğunu ortaya koydu. Rojava Kadın Devrimi, insanlığın en büyük düşmanı DAİŞ’e karşı, erkek egemen sisteme karşı gerçekleşti. Kadınlar hem savaşarak hem de büyük emek ve fedakarlıkla kazandıkları yeni bir yaşamı inşa etti. Hala savaş şartlarında, bir yandan yaralarını sararken bir yandan yeni yaşamı inşa etmeye devam ediyorlar” diye konuştu.
‘Bizlere umut olan bu yaşam modelini sahiplenmeliyiz’
Jinwar’in boşaltılmasına karşı dünya kadın örgütlerinin birlik olup köye sahip çıkmaları gerektiğini vurgulayan Sever, “DAİŞ artığı çetelerin, kapitalist modernitenin savaş çığırtkanlarının kadına ve yaşama olan nefretlerine karşı birlik olup, bizlere umut olan bu yaşam modelini sahiplenmemiz gerekiyor. Militarist erkek aklı aynı şekilde Türkiye’de de eşbaşkanlık sistemine saldırıyor” diye konuştu.
AKP’nin eşit temsiliyete neden karşı olduğuna değinen Sever, “Kendi tabanında da bir aydınlanmaya yol açacağı için korkuyor bu korkuyla kayyım atayarak irademize saldırıyor. AKP’nin kadın düşmanlığı ideolojiktir. AKP’nin 17 yıldır kadını eve kapatmak dışında politikası olmamıştır. Bu gerici zihniyet kadın katillerine sahip çıkıyor, kadına şiddetin önünü açıyor, İstanbul Sözleşmesi’ne uymuyor, nafaka hakkına göz dikiyor, halkın iradesini gasp ediyor” dedi.
‘Kadının yaşama aktif katılımı demokrasi ve barışı getirecektir’
“Mirabal kardeşlerden Sakinelerden Hevrin Xeleflerden aldığımız güçle, deneyimle bugün de mücadele etmeye devam edeceğiz. Sadece kendi haklarımıza sahip çıkmakla kalmayıp, kadın kazanımlarına yenilerini ekleyeceğiz” diyen Sever, kadının yaşama, siyasete, ekonomiye ve her alana aktif katılımının Türkiye’ye demokrasi ve barışı getireceğini vurguladı.