Ankara’da binlerce kadın dünyadaki kadın direnişini selamladı: Geri çekilmeyeceğiz

  • 21:07 25 Kasım 2019
  • Güncel
ANKARA - 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında Sakarya Caddesi’ne yürüyen binlerce kadın, savaşa, eşitsizliğe, sömürüye ve AKP politikalarına karşı örgütlü mücadele çağrısında bulundu. Kadınlar, Bolivya'da, Şili'de, Lübnan'da, Beyrut'ta, İran'da ve Rojava'da sokakta yaşamları için direnen kadınlara da selam gönderdi.
 
Ankara’da kadınlar, Ankara Kadın Platformu öncülüğünde 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında Sakarya Caddesi’nde binlerce kadının katılımıyla eylem gerçekleştirdi. Çankaya Belediyesi önünde “Erkek devlet şiddetine karşı isyanımızla sokaktayız. Yaşamak istiyoruz” pankartı arkasında bir araya gelen kadınlar polisin engellemesine karşı “Polis defol sokaklar bizimdir” sloganı ile Sakarya Caddesi’ne doğru yürüyüşe geçti. 
 
Dünyada devam eden eylemlerde kadın direnişi selamlandı
 
Yürüyüş sırasında “Şiddete karşı sokaktayız”, “Aile’niz kadınları öldürüyor”, “Şiddete, yoksulluğa, sömürüye son iş ekmek özgürlük istiyoruz”, “Sokakları terk etmeyeceğiz”, “Kadınlar artık susmayacaklar”, “Vardık varız var olacağız”, “Jin nâ tirsin hesabê di pirsin” dövizleri taşındı.
 
“Miraballardan Carrascoya diktatörler yenilecek halklar kazanacak” ve “Tacize, tecavüze, şiddete karşı özsavunma haktır” dövizlerinin yanı sıra katledilen kadınların fotoğraflarının bulunduğu dövizler taşındı. Yürüyüş devam ederken katledilen Şule Çet, Ceren Damar, Emine Bulut ve Rabia Naz’ın adı okunurken kadınlar hep bir ağızdan "Yaşıyor” diye haykırdı.  Kadınlar “Direne direne kazanacağız”, “Erkek adalet değil gerçek adalet, “Faşizme karşı omuz omuza”, “Geceleri de sokakları da meydanları da terk etmiyoruz”, “Kadınlar artık susmayacaklar” ve “Jin jiyan azadî” sloganları attı. Uzun süredir Kuzey ve Doğu Suriye’de, Latin Amerika ülkelerinde ve Ortadoğu’da devam eden kadın direnişlerini selamlayan kadınlar, “Yaşasın kadın dayanışması” diyerek Sakarya Caddesi’ne geldi.
 
‘Emeğimizi sömüren AKP iktidarına karşı sokaktayız’
 
Ardından İspanyolca, İngilizce, Kürtçe ve Türkçe olmak üzere 4 dilde ortak basın metni okundu. Türkçe açıklamayı okuyan Hande Köse şiddet karşısında önleyici, koruyucu önlemler içeren 6284 sayılı kanun ve İstanbul Sözleşmesi’ni hedef alan, tecavüzcü ve istismarcılara affı gündeme getiren iktidarın kadını değil ‘aile’yi koruyan politikalarla kadınların karşısına çıktığını belirtti. Hande, “Sözde ‘mağdur erkekler’ yaratarak nafaka hakkımıza saldıran, doğayı sermaye sahiplerinin ellerine bırakan, ucuz, güvencesiz, esnek çalışma şartlarıyla ve işsizlikle emeğimizi sömüren AKP iktidarına, ‘Kadına yönelik şiddet abartılıyor’ diyen bakanına karşı bugün, 25 Kasım'da sokaklardayız” dedi.
 
‘Yaşam alanlarımızı savunmak için sokaklardayız’
 
“Babasından kocasına, polisinden devletine yolları kesmeye çalışanlara inat hayatlarımızın ve haklarımızın elimizden alınmasına izin vermemek, özgürlüklerimizi, emeğimizi ve yaşam alanlarımızı savunmak için 25 Kasım'da sokaklardayız” diyen Hande, bundan 59 yıl önce1960 yılı 25 Kasım’ında,Mirabal Kardeşler’in Dominik Cumhuriyeti'nde faşist erkek iktidara karşı verdikleri mücadele sırasında katledildiğini hatırlattı. “Onları katlederek mücadeleyi bitirebileceğini sanan faşist iktidar yalnızca 2 yıl içinde devrildi ve Dominik halkı özgürlüğüne kavuştu” diyen Hande, “Kelebekler diye anılan Mirabal Kardeşlerin, şiddet ve kanla beslenen bir diktatörü devirme mücadelesinin biz kadınlara verdiği ilham ve cesareti 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü'nde bir kez daha haykırmak için sokaklardayız” diye ekledi.
 
‘Şule’nin gülüşü ve Ceren Damar’ın azmi Emine’nin çığlığı aklımızda’
 
Yasalarla ve fetvalarla bitmek bilmeyen kadın düşmanı politikalarla kadınların yaşamlarına sistematik bir saldırı gerçekleştiğini vurgulayan Hande, sözlerini şöyle sürdürdü: “Evde, işyerlerinde, sokakta şiddetin her biçimi meşrulaştırılıp cezasız bırakılırken ‘Yaşamak istiyorum’ diyen kadınların isyan çığlığı görmezden geliniyor. Mahkeme kapılarında nöbet tutuyoruz çünkü kamuoyu baskısı olmaksızın katillerin, tacizcilerin, tecavüzcülerin tutuklanmayacağını, iyi hâl indirimleri yağdırılacağını biliyoruz. Şule Çet’in gülüşü, Ceren Damar’ın azmi aklımızda. Emine Bulut’un çığlığı bir an olsun kulaklarımızdan silinmiyor. İntihar denerek cinayetler örtbas ediliyor ama bizler Rabia Naz’ın, Şule Çet’in, Nadira’nın katillerini tanıyoruz. Ölümlerinin üstünün ‘intihar’ diyerek örtülmesine izin vermeyeceğiz.”
 
‘Bir kişi daha eksilmemekte kararlıyız’
 
Şili'de katledilen sokak sanatçısı  Daniela Carrasco’un eyleme katıldığı için gözaltına alındığını ardından gözaltında tecavüze maruz bırakıldıktan sonra katledildiğini  ifade eden Hande, “Cansız bedeni demir korkuluklara asılmış halde bulundu. Daniela Miraballardan bu yana faşizme karşı direnen kadınlardan sadece biri. Öldürülen her bir kadının hesabını sormak için yine sokaklardayız. Kadın katillerine ve onları koruyup aklayanlara inat bir kişi daha eksilmemekte kararlıyız” ifadelerini kullandı.
 
‘Bir adım bile geri çekilmeyeceğiz’
 
Her ekonomik kriz gibi devam eden krizin faturasının da önce kadınlara kesildiğini ve kadınların yoksulluğa mahkum edildiğini vurgulayan Hande, konuşmasına şöyle devam etti: “İşten çıkarmalar başladığında önce kadınlar çıkarılıyor. Artan çalışma saatleri, ödenmeyen mesai ücretleri ile evde, işyerinde kadınların emeği katmerlenerek sömürülüyor. Şirketlerin borcu zamlarla bizlere ödetilmeye çalışılırken mutfaktan faturalara tasarruf yapmak yine kadınlara kalıyor. Aile odaklı dinci politikalar kadınları şiddetle karşı karşıya bırakırken kıllarını kıpırdatmayanlar boşanmayı zorlaştırmak için komisyonlar kuruyorlar, nafaka hakkımıza saldırıyorlar. Saldırılar ne kadar artarsa artsın bir adım bile geriye çekilmeyeceğiz.”
 
‘Savaştan en büyük yarayı alan yine kadınlar oluyor’
 
Silahlara milyarlar harcanırken, kadınlara “Yeni sığınak için bütçe yok” denildiğine dikkat çeken Hande, “Erkeklerin başlattığı savaşlar yüzünden göç eden, her türlü emek sömürüsüne, ayrımcılık ve şiddete maruz kalarak savaştan en büyük yarayı alan yine kadınlar oluyor. Savaş ile korku salıyor, gündem değiştiriyor, şiddet faillerini affediyorlar. Kayyum politikalarıyla kadınların iradesini gasp ediyorlar. Kadın siyasetçileri tutuklayarak kadınları siyasetten uzaklaştırmayı hedefliyorlar. Kadınlar içerde ve dışarıda kadın düşmanı politikalara karşı yan yana gelerek, kadın mücadelesini yükseltiyor” diye konuştu.
 
'Sokakların gerçek sahipleri olarak karşılarında dikiliyoruz'
 
Evde, işte, sokakta, okulda, kentlerin dört bir yanında erkeklerin en tepedeki erkek iktidardan güç aldığını vurgulayan Hande,  sözlerine şöyle devam etti: “Tekmecisine, patronuna, kocasına, katiline, hocasına; örgütlü tüm erkeklik biçimlerine karşı omuz omuza verelim. Tüm kadınların itaatsizliğini yükseltelim. Her seferinde hatırlayalım: Kamusal ve özel alanda birçok hakkımızı mücadele ederek kazandık. Eğitim hakkımızı, oy hakkımızı, ücretli çalışma hakkımızı, miras hakkımızı ve daha nicesini dünden bugüne tüm haklarımızı direnerek kazandık. Yaşamımıza kastettiklerinde Nevin Yıldırım olduk Çilem Doğan olduk, hayatlarımızı kendi ellerimizle savunduk. Kürtajı yasaklamaya çalıştıklarında ‘Benim Bedenim Benim Kararım’ dedik, kazandık. Çocuk istismarını meşrulaştıracak yasayla karşımıza geçtiklerinde ‘Bu yasalar böyle geçmez dedik’ geri adım attırdık. ‘O saatte orada ne işi varmış’ diyenlere inat geceleri de sokakları da terk etmedik, etmiyoruz ve şimdi sokakların gerçek sahipleri olarak karşılarında dikiliyoruz çünkü yaşamak istiyoruz”
 
‘Bolivya’da Rojava’da ve İran’da dövüşen kadınlara selam olsun’
 
“Her türlü erkek-devlet şiddeti karşısında birbirimizle dayanışarak kazanacağımızı biliyoruz” diyen Hande, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Hakkımız olanı ancak sokakta alacağımızı biliyoruz. Bu kararlılıkla bugün ülkenin her yerinde şehir meydanlarını kadınların kahkahasıyla, isyanıyla doldurduk. Bizler gibi dünyanın her yerinde direnen kadınların mücadelesini selamlıyoruz: Bolivya'da, Şili'de, Lübnan'da, Beyrut'ta, İran'da ve Rojava'da sokakta yaşamları için dövüşen kadınlara binlerce selam olsun! Hayatın her alanında mücadele etmeye devam edeceğiz. Erkek egemenliğine, kapitalizme, faşizme, emperyalizme karşı kentleri kadınların isyanı ile saracak, kelebek etkisi yaratacağız.”
 
Açıklama sonrası kadınlardan oluşan müzik grubu sahne aldı. Eylem sloganlarla son buldu.