
Kadınlar haykırıyor: Tıkmaya çalıştığınız kalıplara sığmayacağız
- 15:26 25 Kasım 2019
- Güncel
HABER MERKEZİ - Kadınlar, 25 Kasım kapsamında şiddete karşı birçok kentte eylem ve basın açıklamaları düzenleyerek, “Gücümüzü Bolivya’dan, Şili’den, Beyrut’tan ve Türkiye’den alarak haykırıyoruz: Biz kadınlar, içine tıkmaya çalıştığınız kalıplara sığmayacağız" dedi.
Kadınlar, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü kapsamında birçok kentte alanlara çıktı. Kadınlar, kadın katliamlarına, cinsiyet eşitsizliğine, hükümetin cinsiyetçi politikalarına karşı yürüyüş ve basın açıklamaları düzenledi.
Hatay
İskenderun Kadın Platformu, 25 Kasım etkinlikleri kapsamında Boyacılar Parkı'nda basın açıklaması düzenledi. Platformun çağrısı üzerine etkinliğe katılan çok sayıda kadın, artan şiddete tepki gösterdi. Kadınlara, bir erkek tarafından yüzü kezzapla yakılan Berfin Özek ve Hatay Barosu Başkanvekili Avukat Sevinç Çakıcı da destek verdi. Kadınlar, katledilen hemcinsleri için bir dakikalık saygı duruşunda bulundu. Platformu Sözcüsü Medine Yayman, "Biz ise kadınların isimlerinin ölümleriyle değil yaşamlarıyla, yaşadıkları şiddetle değil gerçekleştirdikleri hayalleriyle haber olduğu bir dünya için buradayız. Ve umudumuz birbirimizde. Umudumuz birlikteliğimizden aldığımız güçte, kadın dayanışmasında. Umudumuz her gün şiddetten uzak bir hayat için her bir nefesimizle verdiğimiz ortak mücadelede" dedi.
Adana
Adana Barosu Kadın Hakları Merkezi ise, ilk olarak Adana Adliyesi içerisinde Mahmut Esat Bozkurt Salonu’nda basın toplantısı gerçekleştirdi. Toplantıda konuşan Adana Barosu Kadın Hakları Merkezi Başkanı Avukat Merve Gündoğdu, basın metnini okudu. “Kadına yönelik şiddet bir insan hakkı ihlalidir” diyen Merve, dünyanın her yerinde kadınların hukuki, ekonomik, sosyal ve siyasal alanda saldırıya maruz kalıp sömürüye uğradığını dile getirdi.
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’na (DİSK) bağlı Tüm Emekliler Sendikası (Emekli-Sen) Adana Şubesi, 25 Kasım etkinlikleri kapsamında DİSK Çukurova Temsilcilik binasında basın toplantısı gerçekleştirdi. Sendika adına konuşan Zeliha Divarcı, "Bizler DİSK Emekli Sen’li kadınlar olarak tüm bu kadın düşmanı politikaların karşısında duruyor; tüm emekli kadın yoldaşlarımızı mücadeleyi büyütmeye çağırıyoruz” dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana İl Kadın Kolları da 25 Kasım etkinlikleri kapsamında Adana Büyükşehir Belediyesi Taş Binası önünde kadın buluşması gerçekleştirdi. Buluşmada kadınlar, “Kadın cinayetleri politiktir. Çözüm sokaktan Meclis’e” pankartını ve Adana ile Mersin’de katledilen kadınları anlatan dövizler taşırken saçlarına da mor kurdeleler taktı. CHP Adana Kadın Kolları Başkanı Yasemin Yılmaz, “25 Kasım’ı Emine Bulut’un son sözleriyle anıyoruz. ‘Ölmek istemiyorum.’ Gücümüzü Bolivya’dan, Şili’den, Beyrut’tan ve Türkiye’nin 81 ilinden alarak haykırıyoruz: Biz kadınlar, içine tıkmaya çalıştığınız kalıplara sığmayacağız" diye konuştu.
İzmir
İzmir Barosu tarafından 25 Kasım kapsamında bir araya gelen kadınlar, yürüyüş ve basın açıklaması gerçekleştirdi. Kıbrıs Şehitleri Caddesi'ne yürüyen kadınlar, katledilen kadınların fotoğraflarını taşıdı. "Boşanmayı değil, kadın cinayetlerini engelle" sloganı atan kadınlar, Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde açıklama yaptı. Çok sayıda kadının katıldığı açıklamayı kadınlar adına İzmir Barosu Genel Sekreteri Avukat Perihan Dağdelen yaptı.
Kadınlar olarak erkek şiddetine karşı seslerini duyurmaya çalıştıklarını kaydeden Perihan, “Kadına yönelik erkek şiddeti hız kesmiyor. Failler ve cinayetlere engel olmak için hiçbir şey yapmayan işbirlikçileri, adeta bir savaşa dönen bu cins kırım nasıl durdurulabilir, sorusunu dahi sormaksızın, kadınları görmezden geliyor, yok sayıyorlar. İstanbul Sözleşmesi, tam da bu nedenlerle, şiddeti önleme yükümlülüğünü yerine getiremeyen Türkiye'nin tazminat ödemesine hükmeden AİHM kararı sonrası imzalanmıştır. İstanbul Sözleşmesi'ne bağlı 6284 sayılı kanunda 8 Mart 2012'de kadınlara 8 Mart hediyesi olarak açıklanmıştı. Kadına yönelik şiddeti önleme görevini yerine getireceği ve bu yönde tüm tedbir ve uygulamaları öncelikle hayata geçireceğine dair sözleşmeyi imzalayan hükümet, o günden bu güne hiçbir şey yapmadı" dedi.
Perihan son olarak, "Kazanımlarımızın geriye götürülmesine izin vermeyeceğiz, yasaları uygulatacak, daha iyilerini yapacağız. Hem mesleğimiz gereği hak savunucusu, hem de bu ayrımcılığa uğrayan kadınlar olarak, sokakta, adliyelerde, karakollarda, yükümlülüklerinizi, yasaları hatırlatacak, haklarımızı için mücadeleyi bırakmayacağız” diye konuştu.
'Barış içerisinde eşit ve özgür bir ülke için sokaktayız'
Bornova’da ise Bornova Kadın Platformu üyeleri, Bornova Meydanı'nda basın açıklaması düzenledi. “Yaşamak istiyoruz" pankartı açan kadınlar sık sık, "Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz", "Yaşasın kadın dayanışması" ve "Krizin yükü patronlara" sloganları attı. Basın açıklamasını platform adına Juliana Gözen okudu.
Her gün ülkenin dört bir yanından onlarca şiddet haberinin geldiğini söyleyen Juliana, 2019’un ilk 10 ayında 4’ü trans, 10’u yabancı 302 kadının katledildiğini, 532 kadının yakını bir erkek tarafından şiddet gördüğünü aktardı. Juliana, “Tek adam yönetimi kadınlara daha fazla eve kapanmayı, her türlü şiddete rağmen sessizliği, boyun eğmeyi propaganda edip duruyor. 6284 Sayılı Yasa, İstanbul Sözleşmesi ve nafaka hakkı boşanmalara sebep olduğu, geleneksel aile yapısını bozduğu, mağduriyet doğurduğu gerekçesiyle kaldırılmak isteniyor” dedi. Hükümetin ülke içinde ve dışarıda sürdürdüğü savaş politikalarıyla, kadınlara yönelik şiddeti artırdığına dikkat çeken Juliana, atanan kayyımlarla kadın kazanımlarını yok etmek istediğini vurguladı.
‘Krizin, şiddetin, eşitsizliğin yükünü taşımak istemiyoruz’
Kadınların yanı sıra çocuklara yönelik suçların da arttığının altını çizen Juliana, 2017 yılında 18 bin 628 çocuğun cinsel istismara uğradığını, 2019 verilerinin ise devlet kurumları tarafından açıklanmadığını, ayrıca yeni yargı reform paketi kapsamında Meclise sunulan önergede çocuğun istismar failiyle evlendirilmesi durumunda cezasızlığın öngörüldüğünü belirtti.
Ekonomik krizin emekçi kadınların hayatını her gün daha da zorlaştırdığını ifade eden Juliana, açıklamanın devamında şunları dile getirdi: “Emeğimizi, bedenimizi, haklarımızı, geleceğimizi kendi çıkarlarına dayanak haline getirmeye çalışanlara öfkeliyiz. Krizin, şiddetin, eşitsizliğin yükünü taşımak istemiyoruz. Haklarımızdan da hayatlarımızdan da vazgeçmeyeceğiz. Çocuklarımızın geleceğinin karartılmasına izin vermeyeceğiz. Barış içerisinde eşit ve özgür bir ülke için ülkenin dört bir yanında sokaktayız. Irak'ta, Ekvador'da, Şili'de, Lübnan'da işsizliğe, yoksulluğa, yolsuzluğa, şiddete karşı sokaktayız.”
İHD'den açıklama
İHD İzmir Kadın Komisyonu üyeleri de 25 Kasım dolayısıyla dernek binasında basın açıklaması gerçekleştirdi. Komisyon adına açıklamayı Cemile Karakaya okudu. “Erkek egemen siyasetinin tüm uygulamaları, kapitalizmin devam edebilmesi için kullanılan tüm araçlar, eşitsizlik, savaş ekonomisi, tekrar tekrar üretilen şiddeti meydana getirmektedir” denilen açıklamada, kadınların maruz bırakıldıkları şiddetin çok boyutlu olduğuna dikkat çekildi. Kadınların nafaka alma hakkının ortadan kaldırılmak istendiği belirtilen açıklamada, “Nafaka hakkı, haksız bir bedel şeklinde gösterilerek, kadınların mağduriyetine yol açacak olan bir yola gidilmeye çalışılmaktadır. Oysa nafaka, sadaka değil, bir haktır” denildi.
Devletin kadına yönelik şiddeti önlemek için her türlü tedbiri alması ve toplumsal cinsiyet eşitliğini toplumun tüm kesimlerine yaygınlaştırmak için politikalar üretmesi gerektiğine işaret edilen açıklamada “Cinsiyete dayalı ayrımcılığı ortadan kaldırmalıdır. Kadına karşı şiddet uygulayan failler hakkında etkili cezalandırma yoluna gidilmeli ve cezasızlık politikalarından vazgeçilmedir. İHD’li kadınlar olarak, kadına karşı şiddetle mücadeleye tüm gücümüzle devam edeceğiz” ifadeleri yer aldı.
Mardin
Mardin Barosu Kadın ve Çocuk Hakları Komisyonu da, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla basın açıklaması gerçekleştirdi. Mardin Adliyesi önünde yapılmak istenen açıklamayı Mardin Cumhuriyet Savcılığı, valilik tarafından ilan edilen eylem ve etkinlik yasağını gerekçe göstererek engelledi. Bunun üzerine Mardin Barosu’nda gerçekleştirilen açıklamaya Mardin Baro Başkanı ve çok sayıda avukat katıldı.
Basın metinini Mardin Barosu Kadın ve Çocuk Hakları Komisyonu Koordinatörü Emine Erboğa okudu. Emine, adliyede açıklama yapmalarına ve broşür dağıtmalarına izin verilmemesinin kadına yönelik şiddetin devamı olduğunu söyleyerek, buna karşı hukuki süreci başlatacaklarını söyledi. Dünyanın her yerinde kadınların, dayanışma ve mücadele ruhuyla, toplumsal cinsiyet eşitsizliğine, ayrımcılığa, aile içi ve toplumsal şiddete karşı çıktığını belirten Emine, Türkiye’de de kadına yönelik şiddetin her geçen gün arttığına dikkat çekti.
Mardin Barosu Kadın Hukuku Komisyonu olarak kadınların elde ettiği kazanımları ihlal edecek düzenleme ve değişikliklerin karşısında olacaklarını vurgulayan Emine, kadına karşı şiddetin ortadan kaldırılması için mücadelelerini sürdüreceklerini kaydetti.
Açıklamanın ardından kadınlar “Mirabel Kardeşler” filmini izledi.