Diyarbakır Barosu'ndan 25 Kasım’a ilişkin açıklama
- 12:42 25 Kasım 2019
- Güncel
DİYARBAKIR - Diyarbakır Barosu Kadın Hakları Danışma ve Uygulama Merkezi yaptığı açıklamada, “25 Kasım’da her gün olduğu gibi, mücadelemizle elde ettiğimiz kazanımları ihlal edecek ve ortadan kaldıracak düzenleme ve değişikliklerin karşısında olmaya devam edeceğimizi; Kadına karşı şiddetin ortadan kaldırılması için mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi.
Diyarbakır Barosu Kadın Hakları Danışma ve Uygulama Merkezi Tahir Elçi Konferans Salonu’nda “25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele” kapsamında basın açıklaması yaptı. Açıklamayı Diyarbakır Barosu Kadın Hakları Danışma ve Uygulama Merkezi üyesi Avukat Çiğdem Sevimli okudu. Çiğdem, 2019’un ilk 10 ayında en az 284 kadının katledildiğine dikkat çekerkenx çok sayıda dosyanın yargı eliyle sürüncemede bırakıldığını ve davalarda haksız tahrik ya da iyi hal indirimlerinin failleri cesaretlendirici şekilde uygulandığını kaydetti.
‘Kadınlar şiddete uğramaya ve katledilmeye devam ediyor’
Çiğdem, kadınlara yönelik şiddet ve ev içi şiddetin önlenmesi ve bunlarla mücadeleye ilişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi olan İstanbul Sözleşmesi’nin dört temel başlıktan oluştuğunu söyledi. Çiğdem, “Bu sözleşme etkin soruşturma, önleme, koruma ve mağdur destek mekanizmaları oluşturmadan meydana geliyor. Kadınların her türlü şiddetten korunması, kadınlara yönelik şiddetin faillerin kovuşturulması, yargılanması ve cezalandırılması için titizlikle hazırlanmış uluslar arası bir sözleşmedir. İstanbul Sözleşmesinin iç hukuktaki yansıma olan 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Yönelik Şiddetin Engellenmesine dair Kanunun uygulanması bakımından karşılaşılan sorunlar hala mevcudiyetini korumaktadır. Kadınlar kanun kapsamında alınan koruma kararlarına, tedbirlere rağmen şiddete uğramaya, öldürülmeye devam etmektedir. 6284 sayılı kanun, uygulayıcılarının pasif ve özensizliği ile işlevsiz ve kâğıt üstü bir kanun haline getirilmek istenmektedir” dedi.
‘Kadın kazanımlarına saldırılıyor’
Mevcut iktidarın kadın kazanımlarına saldırdığını kaydeden Çiğdem, kayyım ve savaş politikalarıyla desteklendiğini söyledi. 2016 yılında belediyelere atanan kayyımların ilk icraatının kadın kurumlarını kapatmak olduğuna vurgu yapan Çiğdem, “2019 yılında yine belediyelere kayyum atanmış ve tesadüftür ki kayyum atama gerekçelerinden biri de eş başkanlık sistemi olmuştur. Kadına yaşam alanı tanımayan irade gaspına zemin hazırlayan bu uygulamalar kabul edilemezdir” şeklinde ifade etti.
‘Mücadelemizi sürdüreceğiz’
Çiğdem, “Militarizme, savaşa, sömürüye, cinsiyetçiliğe, homofobiye, bifobiye, transfobiye, devlet şiddetine, erkek şiddetine, tacize, tecavüze itiraz ediyoruz. Diyarbakır Barosu Kadın Hakları Danışma ve Uygulama Merkezi olarak, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Gününde, her gün olduğu gibi, mücadelemizle elde ettiğimiz kazanımları ihlal edecek ve ortadan kaldıracak düzenleme ve değişikliklerin karşısında olmaya devam edeceğimizi, kadına karşı şiddetin ortadan kaldırılması için mücadelemizi sürdüreceğimizi kamuoyuyla paylaşıyoruz” diyerek açıklamayı sonlandırdı.