Ankara Kadın Platformu’ndan 25 Kasım çağrısı

  • 12:02 22 Kasım 2019
  • Güncel
ANKARA - Ankara Kadın Platformu 25 Kasım’da Sakarya Caddesi’nde gerçekleştirecekleri eyleme, “Gelin kadınların itaatsizliğini AKP'ye, erkek yargıya, kocasına, erkek egemen iktidarına tekmil-i birden tüm erkekliğe karşı 25 Kasım'da sokaklarda gösterelim” diye çağrıda bulundu.
 
Ankara Kadın Platformu 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde Sakarya Caddesi’nde gerçekleştirecekleri eyleme Mülkiyeliler Birliği Genel Merkezi’nde düzenledikleri basın toplantısı ile çağrıda bulundu. 
 
‘Yaşamak istiyoruz diyen kadınların çığlığı duymazdan geliniyor’
 
Platform adına açıklamayı okuyan Esma Çağlak, yasalarla, fetvalarla ve bitmek bilmeyen kadın düşmanı politikalarla kadınların yaşamlarına sistematik bir saldırı gerçekleştirildiğini vurguladı. Evde, işyerinde, sokakta şiddetin her biçiminin meşrulaştırılıp cezasız bırakıldığına dikkat çeken Esma, “Yaşamak istiyorum’ diyen kadınların isyan çığlığı duymazdan geliniyor. Mahkeme kapılarında nöbet tutuyoruz çünkü kamuoyu baskısı olmaksızın katillerin, tacizcilerin, tecavüzcülerin tutuklanmayacağını, iyi hâl indirimleri yağdırılacağını biliyoruz. Her ekonomik kriz gibi bu krizin de faturası önce kadınlara kesiliyor ve kadınlar yoksulluğa mahkum ediliyor. Şirketlerin borcu zamlarla bizlere ödetilmeye çalışılırken mutfaktan faturalara tasarruf yapmak yine kadınlara kalıyor. Aile odaklı gerici politikalar kadınları şiddet cenderesine mahkum ederken kıllarını kıpırdatmayanlar boşanmayı zorlaştırmak için komisyonlar kuruyorlar, nafaka halkımıza saldırıyorlar” dedi.
 
‘Tüm kadınların itaatsizliğini yükseltelim’
 
Silahlara milyarlar harcanırken, kadınlara yeni sığınma evleri için bütçe ayrılmadığını vurgulayan Esma,  erkeklerin başlattığı savaşlar yüzünden göç eden, her türlü emek sömürüsüne, ayrımcılık ve şiddete maruz kalan ve savaştan en büyük yarayı alan kesimin yine kadınlar olduğunu ifade etti. Esma, “Savaş ile itirazsızlık yaratıp, şiddet faillerini affediyorlar. Kayyum politikalarıyla kadınların iradesini gasp ediyorlar. Kadın cinayetlerini ‘aile’ ile meşrulaştıran bu iktidar renklerimizi gasp ediyor. LGBTİ+’ları hedef gösteriyor, onur yürüyüşlerini yasaklıyor. Onurunu savunanları gözaltına alıyor, darp ediyor. Yaşamımıza ve yaşama arzumuza kast eden erkek şiddetinin bizi kuşatmasına izin vermeyelim. Erkek şiddetine ve kadın cinayetlerine karşı yan yana gelelim, birleştirelim ellerimizi. Evde, işte, sokakta, okulda, kentlerin dört bir yanında en tepedeki erkek iktidardan güç alarak karşımıza çıkan tekmecisine, patronuna, kocasına, katiline, hocasına; örgütlü tüm erkek biçimlerine karşı omuz omuza verelim. Korkak, cesur, kırılgan, güçlü. Tüm kadınların itaatsizliğini yükseltelim sokaklarda” ifadelerini kullandı.
 
‘Yargıya, polis şiddetine karşı yalnız değiliz’
 
Erkek şiddeti tehdidine, kadın düşmanlığına, homofobiye, hayvan sömürüsüne, doğa katliamına, savaşa, emek düşmanlığına karşı hayatlarını savunacaklarını ifade eden Esma, sözlerini şöyle sürdürdü: “Örgütlü kadın düşmanlığının tüm saldırılarına rağmen yaşamakta inat ediyoruz ve hayatımızı kendi ellerimizle savunuyoruz. Yargıya, polise, erkek iktidara karşı yalnız değiliz, kendi gücümüze inanıyoruz. Dayanışmamızın gücüne inanıyoruz çünkü mücadelemizle daha önce pek çok kez kazandık. Kürtajı yasaklamaya çalıştıklarında ‘Benim bedenim benim kararım’ dedik, kazandık. Çocuk istismarını meşrulaştıracak yasayla karşımıza geçtiklerinde ‘Bu yasalar böyle geçmez dedik’ geri adım attırdık. ‘O saatte orada ne işi varmış’ diyenlere inat geceleri de sokakları da terk etmedik. Şehir meydanlarını kadınların kahkahasıyla, isyanıyla doldurduk. Hayatın her alanında mücadele etmeye devam ediyoruz çünkü mücadeleyle kazandığımız haklarımızın elimizden alınmasına izin vermeyeceğiz.”
 
“Şule Çet’in gülüşü, Ceren Damar’ın azmi aklımızda. Emine Bulut’un çığlığı bir an olsun kulaklarımızdan silinmiyor” diyen Esma, kadınların faillerine ve onları koruyup aklayanlara inat bir kişi daha eksilmemekte kararlı olduklarını vurguladı. Esma, “Failler indirimsiz cezalandırılsın, 6284 Sayılı Kanun ve İstanbul Sözleşmesi derhal uygulansın diyoruz. Taleplerimiz net: Bizden çalınanları geri istiyoruz ve daha fazlasını alacağız. Özgür ve eşit bir şekilde yaşayacağımız bir hayatı her alanda örgütlenerek, kadın dayanışmasını yükselterek kazanacağız. Bunun için 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü’nde tüm Ankaralı kadınları kadın cinayetlerini ve her türlü şiddeti acilen durdurmak için sokakları isyanımızla doldurmaya çağırıyoruz” diye konuştu.
 
‘Kenti isyanın meydanları haline getirmek için 25 Kasım’a’
 
Bolivya'da, Şili'de, Lübnan'da, İran'da ve Rojava'da sokakta yaşamları için dövüşen kadınların isyanını yanlarına alarak tüm kenti isyanın meydanları hale getirmek için 25 Kasım'da olacaklarını belirten Esma, “Rabia Naz’ın, Şule Çet’in, Nadira’nın ölümlerinin üstü ‘intihar’ diyerek örtülmesine izin vermemek, öldürülen her bir kadının hesabını sormaya 25 Kasım’da sokaklardayız. Kazandığımız paraya el koymaya çalışan, bizi zorla çalıştırmaya çalışanlara ekonomik şiddetin türlü biçimini uygulayanlara karşı 25 Kasım’da sokaklardayız” dedi.
 
Çankaya Belediyesi önüne çağrı
 
Esma, son olarak tacize, tecavüze, çocuk istismarına, savaşa, talana karşı sokakları mücadele alanlarımıza dönüştürmek için kadınlara şu çağrıda bulundu: “Gelin kadınların itaatsizliğini AKP'ye, erkek yargıya, kocasına, erkek egemen iktidarına tekmil-i birden tüm erkekliğe karşı 25 Kasım'da sokaklarda gösterelim. 25 Kasım Pazartesi günü saat 18.00'de Çankaya Belediyesi önünde buluşalım.”