Nizip Savcılığı Yakup Şahin için Antep İstihbaratı ve TEM’e yazı göndermiş!

  • 13:11 21 Kasım 2019
  • Güncel
ANKARA - 10 Ekim Ankara Gar Katliamı davasında savcılık odasında ortaya çıkan 9 klasörden birinde katliam sanıklarından Yakup Şahin hakkında Nizip Savcılığı’nın, aracının plakasını ve fotoğrafının yer aldığı bir belgeyi Antep TEM Şubesi’ne ve İstihbarat Daire Başkanlığı’na 2 Ekim 2015 tarihinde araştırılması için yazı gönderdiği ortaya çıktı. 
 
Ankara’da 10 Ekim’de düzenlenen Emek ve Barış mitingine yönelik saldırının faili 16 firari sanığın yargılandığı davanın 3’üncü duruşması Ankara 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye devam ediyor. 
Müşteki avukatlarından avukat Kemal Gündüz’ün “Kamil Rüştü Yumuşak ile tanışıyor musun?, Görüntülerin var ne diyorsun? Kamil Rüştü Yumuşak’ın yargılandığı davayla ilişkin nedir?Yusuf Cabael’i tanıyor musun?, Şengül Büyükçelebi’yi tanık olarak dinleteceğiz, seni tanıdığını söylüyor. Suriye’deki evine geldiğini söylüyor ne diyorsun ?” sorularına sanık Erman Ekici yanıt vermedi. 
 
Müşteki avukatı Senem Doğanoğlu ise TCK 77’e dair sorular soracağını söyledi. Avukat Sanem’in “Blok marka silah size mi ait? 6-7 Ekim olaylarını nasıl tanımlarsınız? 6-7 Ekim olaylarının hangi tarafındaydınız? İnsanlığa karşı suçtan yargılandığınızı biliyor musunuz? “ sorularına ise sanığın ‘olabilir’ diyerek yanıt vermesi  dikkat çekti. 
 
‘Muasker sorusuna cevap verdi’
 
“Muasker demek ne demektir” sorusunun yöneltildiği sanık Erman’ın  “ Artık bu kelimeler dışında hukuk terimlerini öğrendik. Cahil değiliz” diye yanıt vermesi üzerine  avukat Sanem “Muasker IŞİD’lilerin kullandığı özel bir isimdir” diyerek karşılık verdi. 
 
Savcının sorularını yanıtladı 
 
İddia makamının  “Örgütün 10 Ekim’deki eylemi gerçekleştirmekteki amacı nedir?” soruna sanık,  “Ben örgüte ait bir insan değilim. Bilmiyorum” dedi. 
 
Yine iddia makamının “10 Ekim’de örgüt içindeki işbirliğinden haberin var mı?” sorusuna sanık, “ Yunus Durmaz ile en son 2013 yılında görüştüm. Hücre evlerinin görüntüleri çıktı. Bir tane beni gösteren görüntü çıkmadı. Göz önüne alınmadı. Durmaz’ın dijital materyallerinde tek bir yerde ben yokum. Suriye’deki kamplarından da görüntü çıktı yani hiç mi takılmadım. Ben çok mu profesyonel bir teröristim ki takılmadım” diye cevap verdi. 
 
Savcılığın “10 ekim eylemi gerçekleştirmeden önce güvenlik tedbirlerinden örgütün haberi var mıydı ?” sorusuna sanık, “bilgim yoktur” diyerek yanıt verdi. 
 
Firari sanıklar hakkında bir gelişme yok!
 
Sanığa sorlan soruların ardından, mahkeme başkanı tarafından dosyada ki belgelerin okunmasıyla duruşmaya devam edildi. Okunan dosyada, DAİŞ’li Deniz Büyükçelebi’nin eşi Şengül Büyükçelebi için Nizip Ağır Ceza Mahkemesi’ne yazılan müzekkereye cevap verildiği, şahıs Şengül Büyükçelebi’nin şehir dışında olduğundan dolayı hazır edilemediği belirtildi. Firari sanıklar yönünden Emniyet Genel Müdürlüğü’nden, kırmızı bülten ile aranan sanıklar için Adalet Bakanlığı’ndan yazılan müzekkerelere cevap verilmediği ifade edildi.
 
4 yıl sonra sanıklardan biri belirlendi 
 
Mahkeme başkanı dava dosyasında yer alan X,Y,Z isimli şahıslar hakkında kollukça düzenlenen araştırma tutanağının  gönderildiği X17’nin Burak Ormanoğlu olabileceğine dair yazı gönderildiğini belirtti. 
 
DAİŞ’li Deniz Büyükçelebi’nin eşi Şengül Büyükçelebi hakkında Nizip Cumhuriyet Başsavcılığı’nda soruşturma yürütüldüğü, yakalama kararı olan sanıklar için İçişleri Bakanlığı’na yazılan müzekkereye cevap gelmediği, Emniyet Genel Müdürlüğü’ne dair İstihbarat Daire Başkanlığı ve Terörle Mücadele Daire Başkanlığı tarafından şahıslara ilişkin bilgileri gönderdiği, Mali Suçlar Araştırma Edremit Türe yönünden emekli maaşı üzerinde tedbir kararı verilmesi için mahkemeye yazı gönderildiğine dair belgeler okundu. 
 
 9 klasör dosya nerede?
 
Okunan belgelere ilişkin beyanda bulunmak isteyen avukat Kemal Gündüz,  Gar patlamasına ilişkin 9 klasörlük bir dosyanın mahkeme kalemine bırakıldığını belirtti. Savcılık tarafından davada verilen karardan bir buçuk yıl sonra 9 klasörün ortaya çıktığını aktaran Kemal, şöyle devam etti: “Dosyada kısıtlılık kararı olduğundan dolayı haberimiz yoktu. Türkiye’nin en büyük davası, dava bittikten karara çıktıktan bir buçuk yıl sonra dosya ortaya çıktı. Dosyaların birer suretini aldık, inceledik ancak çok vahim şeyler ortaya çıktı. Suç işlendiğinin tespitidir. Bu saatten sonra bunla ilgili bir şey yapılmalıdır” dedi. 
 
Savcılık Yakup Şahin’in araştırılmasını istemiş 
 
Savcılık odasından çıkan klasörün 1’incisinin 6-7’nci sayfalarında dava sanıklarından Yakup Şahin hakkında Nizip Cumhuriyet Savcılığı’nın bir soruşturma yaptığının yer aldığını kaydeden Kemal, savunmasını şöyle sürdürdü: “Katliamdan 10 gün önce Nizip Özdemir Tarım Gübre fabrikası sahibi ihbar yapmış, ‘İki tip gelip benden gübre almaya geldi ama vermedim. Şüphelendim’ demiş. Arabanın ‘27 Z’ plakalı olduğunu söylemiş. 1 Ekim 2015 tarihinde satıcının ifadesi alınmış, güvenlik kayıtları alınmış. Araba tespit edilmiş. 27 plakalı trafik kaydı, tescili Yakup Şahin’in ablası Hülya Demir adına kayıtlı olduğu tespiti yapılmış ve Nizip Cumhuriyet Savcılığı civardaki tüm gübre satan yerlerin listesini de çıkarmış. Nizip Savcılığı Yakup Şahin’in plakasını, fotoğrafını almış. Örgüt bağlantıları araştırılsın diye Antep Terörle Mücadele Şubesi’ne ve İstihbarat Daire Başkanlığı’na 2 Ekim 2015 tarihinde yazı yazmış. Ancak bir şey yapılmadığı için Yakup Şahin bu sefer Birecik’ten gidip, gübre alıyor ve Antep’e getiriliyor.
 
Katliam olduktan sonra 15 Ekim’de Yakup Şahin ifade vereceğini söylemiş, Nizip’e gidilmiş, 13.45’te uçak kalkmış 3.10’u gece depoda bulunmuş. Nizip Emniyet’i eliyle koymuş gibi bulmuş. 16 Ekim’de Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı ve Nizip Savcılığı aracılığıyla el koymuşlar. Yakup Şahin’i tespit etiklerini bildirmişler” diye belirtti. 
 
‘Neler yaptığı araştırılmalıdır’
 
Bu dava dosyasında kamu görevlilerin sorumluluğunun dava başladığından bu yana görmezden gelindiğini aktaran Kemal, “Kamusal sorumluların hiçbiri buraya sunulmadı. Gizlendi, saklandı. Nizip Savcılığı, Antep Emniyeti, TEM, İstihbarat Daire Başkanı’na yazı gönderilmiş. Antep emniyeti görevini yapsaydı, istihbarat görevini yapsaydı bu katliam önlenebilirdi. Deliler saklanmıştır. Erman Ekici burada diğer dosyalarından beraat ettiğini söylüyor, Emniyet delil toplamazsa beraat eder. Kamusal ihmal çok açık. Antep’teki kamu kurumları görevlerini kötüye kullanmıştır. Ankara Gar Katliamı Davası’nın 3 soruşturma savcısı vardı. 9 klasörün hangi savcının dolabında kaldığının bulunmasına ilişkin yazı yazılmasını ve sorumluluğu olan kamu görevlisi hakkında işlem yapılmasını talep ediyoruz. Nizip Savcılığı’nın 2 Ekim 2015 tarihinde 
Antep Emniyeti, Antep İstihbarat Daire Başkanlığı ve Antep TEM’den buna dair ne işlemler yapıldığının tespit edilmesini talep ediyoruz” diye belirtti.
 
Duruşma saat 14.00’a kadar ara verildi.