MARDİN - Nisan ayında Kızıltepe ilçesinde devam eden açlık grevlerine ilişkin yapılan açıklamada yerlerde sürüklenerek gözaltına alınan Barış Annesi Xewlet Öncü hakkında "Örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek" iddiasıyla açılan ve 10 yıla kadar cezanın istendiği davanın duruşması ertelendi.

 

Mardin'in Kızıltepe ilçesinde PKK Lideri Abdullah Öcalan  üzerindeki tecridin sona ermesi amacıyla açlık grevinde olan Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Leyla Güven ve cezaevlerindeki tutsaklara destek olmak için Nisan ayında basın açıklaması yapılmıştı. Yapılan basın açıklamasında yerlerde sürüklenerek gözaltına alınan Barış annesi Xewlet Öncü'nün duruşması görüldü. " Örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek" iddiasıyla açılan davanın ilk duruşması Mardin 4'ncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. 

 

Mardin Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianame sonrası Xewlet hakkında TCK'nın 220/06 maddesi uyarınca cezalandırılması istendi.

 

'Ben insanların ölmemesi için oradaydım'

 

Olay günü "Tecridi kıralım, faşizmi yıkalım " yazılı pankartı taşıdığı ve yaptığı " Ölüm istemiyoruz" konuşması nedeniyle yargılanan Xewlet, duruşmada hazır bulundu.  Xewlet duruşmada yaptığı savunmada yanlış bir şey yapmadığını ifade ederek, "Ben barış istediğim için oradaydım. Kimsenin ölmesini istemediğim için.  O gün bizi darp ettiler,  yerlerde sürüklediler. Her şeyi yaptılar. Gözaltına alındıktan sonra ıslak elbiseler nedeniyle benim vücudum  yandı. Ben aylarca rahat bir şekilde yürüyemedim. Karakolda ifade verdikten sonra eve gittim. İfademi tekrar ediyorum" diye konuştu. 

 

'Müvekkilim bu dosyada mağdur durumda olması gerekirken sanık'

 

Ardından konuşan Avukat Ziya Bakır, "Ailenin o süreçte bir üyesi de ölüm sınırında bir açlık grevinde yer aldı. Doğal olarak mağdur durumda olan bir ailedir. O gün güvenlik güçleri orantısız ve gereksiz bir şekilde bir müdahalede bulundu. ‘Gösteri yasa dışı diye müdahale ettik’ deniliyor. Ne oldu da gösteri yasa dışı hale geldi. Silahlı ve şiddete dönüşen bir eylem değilse protesto hakkı hiç bir şekilde engellenemez. Yasa dışı bir durum yokken polisler birden gösteriyi yasa dışı bulup müdahale etmiş. Müvekkilim mağdur durumda iken birden sanık durumuna dönüşmüştür. Hiç bir yerde iddianame adı altında açılan absürt bir soruşturma ile karşı karşıya gelmedik. Müvekkilim bu olayda mağdurdur. Bu nedenle müvekkilimin bu dosyadan beraatini istiyoruz" ifadelerini kullandı. 

 

Mahkeme verilen aranın ardından verdiği kararla bir sonraki duruşmayı 9 Ocak 2020 tarihine erteledi.