Baro Kadın Hakları Merkezi: Kalabalıklığımız korkutuyor
- 12:55 4 Kasım 2019
- Hukuk
DİYARBAKIR - Boşanmak istediği erkek tarafından katledilen Müzeyyen Boylu’nun ikinci duruşması görüldü. Duruşma sonrası basın toplantısı yapan Baro Kadın Hakları Merkezi, “Kadınların bölündükçe çoğalır. Bugün bu dosyayı başka bir yere naklederlerse biz orada buradaki kalabalığın on katı, yüz katı olacağız. Bir kere daha gördük ki kalabalıklığımız korkutuyor” dedi.
Müzeyyen Boylu’nun boşanma aşamasında olduğu Mesut Issı tarafından katledilmesine ilişkin başlayan davanın 2’nci duruşması Diyarbakır 7’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Kararını açıklayan mahkeme bir sonraki duruşmayı ise 27 Ocak 2020 tarihine erteledi. Mahkeme sonrası Diyarbakır Barosu Kadın Hakları Merkezi basın toplantısı düzenledi. Diyarbakır Barosu Avukat Tahir Elçi Konferans Salonu’nda düzenlenen toplantıya çeşitli illerden gelen çok sayıda baro başkanı ve avukat katıldı. İlk olarak konuşan Baro Başkanı Cihan Aydın, Diyarbakır Barosu adına katılan kurumlara ve barolara teşekkür etti.
‘Duruşmanın ciddiyetini etkilemeye çalışıyorlar’
Ardından Kadın Hakları Merkezi’nden Aslı Pasinli görülen duruşmaya ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Duruşma sırasında sanık müdafinin Diyarbakır Barosu’nu dosyayı sahiplenmekle suçladığını söyleyen Aslı, aynı zamanda müdafinin duruşmanın kalabalıklığını yersiz bulduğunu ifade ettiğini belirtti. Aslı, “Sanık müdafi aynı zamanda kitlenin, kamuoyunun ve basının sanık üzerinde ciddi bir baskı oluşturduğu için sanığın bir türlü kendisini ifade edemediğini söyledi. Tüm bu sebeplerden sanık duruşmaya çelik zırhla getiriliyormuş. Çünkü can güvenliği tehlikesi varmış. Gelinen noktada bu ifadelerin duruşmanın ciddiyetini etkilemekle ilgili bir mesele olduğunu düşünüyorum. Bu dosyanın vahameti, bu ülkede yarattığı infiali ciddiyetsizleştirmekle ilgili bir kaygı var” diye konuştu.
‘Savunma hakkı kutsallığına sığınıp saldırıyorlar’
Mahkemede yine “iyi erkek” hali gösterilmeye çalışıldığını söyleyen Aslı, baroların kadın hakları merkezinden gelen aktivist hukukçuların müdahillik talebinde bulunduklarında mahkeme başkanının sanığa dönerek, ‘Müdahillik talebine bir diyeceğiniz var mıdır?’ diye sorduğunu ifade etti. Aslı, “Sanık, ‘Ne demek efendim kadınlar gelsin, daha kalabalık gelsin. Bu dosyayı sahiplensinler. Gelmelerini isterim’ dedi. Fakat dosya erteleniyor ve ikinci celse arasında dosyaya bu dilekçe sunuluyor. Bu erkek kurnazlığıdır. Cinayet işle, mahkemede iyi erkek rolüne gir daha sonra da arkadan dosyanın nakline ilişkin dilekçe sun. Bunu da Diyarbakır Barosu’nun insan haklarını savunan yönünü yok sayarak, suçlayan ifadelerle yap. Bu kabul edilemez. Elbette ki bu dosyalarda sanıkların müdafisi olacak, savunma hakkı kutsal sayılacak. Fakat bunlar bu hakkın arkasına sığınıp yapılan saldırılara dönüştü. Biz itirazlarımızı ifade ettik ve Türkiye’nin birçok yerinden gelen meslektaşlarımız bizlerle dayanışmaya açıklar” dedi.
‘Dosyayı uzatmakla ilgili bir kaygı görüyoruz’
Kadınların bölündükçe çoğaldığını vurgulayan Aslı, “Bugün bu dosyayı başka bir yere naklederlerse biz orada buradaki kalabalığın on katı, yüz katı olacağız. Dolayısıyla bu celse de itirazlarımız bu yöndeydi. Sanık bir önceki duruşma susma hakkını kullandı bu duruşmaya ise gelmedi. Sürekli bu dosyayı uzatmakla ilgili bir kaygı görüyoruz. Mahkemenin pasif tutumu da bu kaygıyı güçlendiriyor. Bu dosyada nakil talebi yasal olarak mümkün değildir. Bir güvenlik kaygısı bu dosyada yaşanmamıştır. Sanığın güvenliğini tehlikeye atacak en ufak bir durum söz konusu değildir. Bir sonraki celse Ocak 2020’de Diyarbakır 7’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek. Dayanışan herkese çok teşekkür ediyorum. Çünkü bir kere daha gördük ki kalabalıklığımız korkutuyor” diye belirtti.
Konuşmaların ardından basın toplantısı sona erdi.