VAN - Siyasetçi kadınların gözaltına alınmasının kadın kazanımlarına yönelik olduğunu söyleyen HDP Van İl Eşbaşkanı Öznur Bartın, “İktidar bu hırsla, kadınların çoğunlukta olmasıyla ve eşbaşkanlık sistemiyle birlikte yürütülen bu çalışmaya bir siyasi soykırım düzeyinde yaklaşmaktadır” dedi.

 

Kadın ve kadın kazanımlarına yönelik saldırılar son zamanlarda yoğun bir şekilde artarak devam ediyor. 1 Kasım günü sabah saatlerinde Van ve merkez ilçelerinden Tuşba, Edremit ve İpekyolu’nda yapılan ev baskınlarında aralarında yerine kayyım atanan Saray Belediye Eşbaşkanı Caziye Duman’ın ve TJA’lı aktivistlerin de olduğu 14 siyasetçi kadın gözaltına alınmıştı. 24 saatlik avukat kısıtlılığı getirilen ve sonrasında bir gün daha gözaltı süreleri uzatılan siyasetçi kadınların hedef alınmasına tepki gösteren Halkların Demokratik Partisi (HDP) Van İl Eşbaşkanı Öznur Bartın, iktidarın kendi misyonunu pekiştirmek için baskılarını daha çok kadın ve demokratik kesimler üzerinde uyguladığını söyledi. 

 

‘Silikleştirme politikaları çözüm değildir’

 

Kadınlara ve HDP’ye dönük “silikleştirme politikalarının” bir çözüm olmadığını vurgulayan Öznur, “HDP kadın ve farklı renklerin, halkların birleşimiyle oluşan bir parti. Bünyesinde bu kadar çok rengi taşıyan bir parti olması itibariyle de hedef haline getirilmektedir. İktidar bu hırsla, kadınların çoğunlukta olmasıyla ve eşbaşkanlık sistemiyle birlikte yürütülen bu çalışmaya bir siyasi soykırım düzeyinde yaklaşmaktadır” diye belirtti. 

 

‘Saldırılar kadın kazanımlarına yöneliktir’

 

Belediyelere kayyım atanmasını eşit temsiliyete ve eşbaşkanlık sistemine karşı yapılmış bir saldırı olarak değerlendiren Öznur, şöyle devam etti: “Bu saldırı ve tutuklamalar tamamen kadına, kadın kazanımlarına, kadın emeğine yöneliktir. Yine 14 kadın arkadaşımız gözaltına alındı. Bunların içinde bulunan Saray Belediye Eşbaşkanı Caziye Duman, Barış Annesi Kewe Işık, TJA aktivisleri encümen ve yöneticiler de var. Belediyeleri yerel yönetim olarak ele aldığımızda halkın iradesini esas almak gerekirken, anayasal hak bunu gerektirirken maalesef ki halkın iradesi hiçe sayılıyor. Kandırmaca bir seçim gerçekleştiriliyor ve iktidar nezdinde bunun adına da demokrasi deniliyor. Halkın iradesi gasp edildikten ve tutuklamalar olduktan sonra bunun adına demokrasi demek mümkün değil.”

 

‘Barış isteyen anneleri bile hazmedemiyorlar’

 

Kadın siyasetçilere yönelik gözaltıları “siyasi soykırım operasyonu” olarak nitelendiren Öznur, eril zihniyetin kadınlara yönelik baskılarının her geçen gün daha fazla arttığını belirtti. Bu baskıların aynı zamanda iktidar tarafından da sürdürüldüğünü kaydeden Öznur, “Çünkü toplumun ekseninde bulunan kesimin kadın olduğu, kadın emeğinin ve kazanımlarının olduğu yerde eşitliğin, adaletin mevcut olacağını çok iyi bilmektedir. Düşünün ki bir barış annesi, barışı savunan anne bile bu saldırılara maruz kalıyor. Halbuki istedikleri sadece barış. Ancak bunu dahi hazmedemiyorlar” dedi. 

 

‘İktidarın saldırıları olumlu karşılık bulmadı’

 

Öznur, son olarak “Bu saldırıların hiçbiri olumlu anlamda karşılık bulmamıştır. Bizdeki karşılığı ise mücadelenin daha da yükseleceği, kadınların daha da sahipleneceği noktasıdır. Ne kadar saldırı olursa olsun kadın mücadelesi o kadar güçlenecektir. Tüm kadınlara çağrımızdır, mücadelelerini sonuna dek sürdürmeli ve bu sahiplenmeyi gerçekleştirmelidir” diye konuştu.