‘Rojava’daki kadın devrimi tüm kadınlara ilham vermekte’

  • 13:40 2 Kasım 2019
  • Güncel
ŞIRNAK/ADANA - HDP Adana İl ve Silopi ve Cizre ilçe örgütlerinin 1 Kasım Dünya Kobanê Günü ve 2 Kasım Dünya Rojava Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, “Eril ve tekçi anlayışlara karşı demokrasi, barış ve adalet diyen herkesi demokrasi mücadelesini büyütmeye çağırarak Dünya Kobanê ve Dünya Rojava Günlerini kutluyoruz” denildi.
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Adana İl ile Şırnak’ın Cizre ve Silopi ilçe örgütleri, 1 Kasım Dünya Kobanê Günü ve 2 Kasım Dünya Rojava Günü dolayısıyla basın açıklaması düzenlendi. 
 
HDP Cizre ilçe binası bahçesinde yapılan açıklamaya HDP Şırnak Milletvekili Nuran İmir, yerine kayyım atanan Cizre Belediye Eşbaşkanı Berivan Kutlu, HDP Şırnak İl Eşbaşkanı Zeki İrmez, HDP ve Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) ilçe yöneticileri ile Tevgera Jinên Azad (TJA) aktivistleri katıldı. Açıklamayı HDP Cizre İlçe Eşbaşkanı Güler Tunç okudu.
 
Güler, 1 Kasım Nobel Barış Ödülü alanların, akademisyenlerin, aydınların, yazarların, sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin çağrısı ile DAİŞ katliamlarına karşı direnenlerle dayanışmak için Dünya Kobanê Günü ilan edildiği hatırlattı. Güler, 2 Kasım Dünya Rojava Günü’nün ise Kuzey-Doğu Suriye’de statükocu veya küresel kapitalist sistemin tarafı olmak yerine demokratik bir yönetimin mümkün olduğunu gösterdiği için ilan edildiğini ifade etti. 
 
‘Rojava’daki kadın devrimi tüm kadınlara ilham vermekte’
 
Güler şöyle devam etti: “Rojava’da gerçekleşen kadın devrimi bugün dünya kadın hareketine olduğu gibi Türkiye’de de kadın özgürlüğü için mücadele eden bütün kadınlara ilham vermektedir. Kendilerini tehdit eden tüm yapılara karşı Kürtler, Süryaniler, Araplar, Türkmenler, Çerkesler ve Ermeniler Rojava’da bulunan etnik aidiyetlerin ve inançların kendilerini özgürce ifade edebildiği bir demokrasi merkezine hızlı bir şekilde dönüştü. Bu kadar hızlı ve demokratik bir inşanın gerçekleşebilmesinin en büyük sebebi şüphesiz kadın özgürlüğü ile toplumsal devrimi birbirinden ayırmadan eş zamanlı bir inşanın gerçekleştirilmiş olmasıdır. Kuzey ve Doğu Suriye yakın coğrafyalara kadın özgürlükçü bir demokrasi modelinin mümkün olduğunu gösterirken AKP-MHP iktidarı, ne pahasına olursa olsun başta Kürtler olmak üzere tüm halkların ve inançların Suriye’de bir statü sahibi olmaması için çaba harcadı. Bunun için neredeyse her türlü ittifakı geliştirmekte ve cihadist-selefi yapılarla işbirliği yapmaktadır."
 
Mücadeleyi büyütmeye çağrı
 
1 Kasım Dünya Kobanê Günü ve 2 Kasım Dünya Rojava Günü’nde zorbalığı dayatanlara karşı demokrasi mücadelesi vererek direnmenin meşru olduğunu dile getiren Güler, “Kimliği ve inancı ne olursa olsun her birimizin tarihi sorumluluklar alması gereken günlerin şafağındayız. Eril ve tekçi anlayışlara karşı demokrasi, barış ve adalet diyen herkesi demokrasi mücadelesini büyütmeye çağırarak Dünya Kobanê ve Dünya Rojava Günlerini kutluyoruz” diye konuştu. 
 
Adana
 
Adana'da yapılan açıklama da HDP il binasında gerçekleşti. Açıklamaya HDP Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları, HDP il yöneticileri ve çok sayıda partili katıldı. Basın açıklamasını İl Eşbaşkanı Mahsun Ereğ okudu.
 
Açıklamada, tekçi anlayışlar ve küresel güçler karşısında Kuzey ve Doğu Suriye özelinde ortaya çıkan dayanışma ve itirazlara dikkat çekilirken, "Bu itirazlar geleceğin ancak demokratik bir yaşam ile mümkün olacağını tüm dünyaya göstermektedir. Şu gerçek unutulmamalı ki; Kürtler bu toprakların asli parçasıdır. Halk olmaktan gelen doğal haklara sahiptir. Bu topraklar üzerinde demografi değişimi planları yapmak ve bunları adım adım uygulamaya çalışmak uluslararası bir suç olmanın yanı sıra bir savaş ve insanlık suçudur. Bütün tarihsel süreç boyunca eşit haklar temelinde birlikte yaşamanın önündeki en büyük engel ırkçı, milliyetçi ve tekçi politikalar olmuştur” denildi.
 
‘Bu saldırılar batış pınarıdır’ 
 
Kuzey ve Doğu Suriye’nin yakın coğrafyalara kadın özgürlükçü bir demokrasi modelinin mümkün olduğunu gösterdiğinin altı çizilen açıklamada şu ifadelere yer verildi: “AKP-MHP iktidarı, ne pahasına olursa olsun başta Kürtler olmak üzere tüm halkların ve inançların Suriye’de bir statü sahibi olmaması için çaba harcadı. Bunun için neredeyse her türlü ittifakı geliştirmekte ve cihadist-selefi yapılarla işbirliği yapmaktadır. Yakın zamanda yaşamın her alanında çalışma yürütmüş ve Kadın iradesinin güçlü temsilcilerinden olan Hevrîn Xelef’in bu cihadist çeteler tarafından katledilmiş olması hedef alınan sistemin ve yerine getirilmek istenen anlayışın en net göstergelerinden biridir. Bu saldırılar ‘Barış Pınarı’ değil olsa olsa bir ‘batış pınarı’ olabilir."
 
'Suriye topraklarında halklar eşit bir şekilde yaşamalıdır'
 
Açıklamanın ardından konuşan HDP'li Tülay Hatrimoğulları ise, Türkiye sınırları içerisinde oluşturulup Doğu ve Kuzey Suriye’ye gönderilmiş olan Suriye Milli Ordusu’nun (SMO) yaptığı saldırılar ile iktidarın yaşadığı çıkmazları sınır ötesi bir harekatla örtmeye çalıştığını ifade etti. Tülay, “Bağdadi’nin Türkiye sınırının 5 kilometre ötesinde ne işi var? Bu bizim iddialarımızı bir kez daha doğruluyor. Bugün AKP, MHP, Ergenekon el ele vererek IŞİD’i, El Nusra, El Kaide uzantısı çetelerle ne yazık ki savaşmaktan ziyade onları desteklediklerini bir kez daha göstermiş oluyorlar.O halde 8 yıldır devam eden savaştan çıkarılan sonuç Suriye topraklarında halklar eşit bir şekilde yaşamalıdır. İlk toplantısını gerçekleştirmiş olan Suriye Anayasa Komitesi’ne de söyleyeceklerimiz var. Halklar eşit haklar temelinde, o anayasada kendi varlıklarını ifade edebilmelidir” diye konuştu.