
Dünya tek ses: Kuzey ve Doğu Suriye'ye yönelik saldırılar son bulsun
- 09:04 2 Kasım 2019
- Güncel
HABER MERKEZİ - Türkiye’nin Kuzey Doğu Suriye’ye yönelik saldırılarına karşı tepki gösteren pek çok ülke, Türkiye’ye karşı yaptırımları tartışırken, ABD’de ise yaptım yasa tasarısı Temsilciler Meclisi’nden geçti, Türkiye’nin saldırılarına karşı sokaklara akan dünya halkları da Kuzey ve Doğu Suriye’deki direnişi selamladı.
AKP’nin aylarca konuştuğu ve gündemden düşürmediği, Kuzey ve Doğu Suriye için, “Bir gece ansızın gelebiliriz” ve zaman zaman da “Açarım kapıları” diyerek Avrupa’yı Türkiye’deki mültecilerle tehdit etmişti. AKP, Kuzey ve Doğu Suriye yönelik operasyon için ABD’nin bölgeden askerlerini çekmesiyle Meclis’e operasyon tezkeresi getirmişti. Tezkere AKP, MHP, CHP ve İYİP oylarıyla kabul edilmiş, operasyon kararına hayır diyen sadece HDP olmuştu. Meclis’te 9 Ekim’de geçen tezkerenin hemen ardından Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), Suriye Milli Ordusu (SMO) ile adına “Barış Pınarı” dedikleri operasyonu başlatmıştı.
Operasyonun başladığı günden itibaren çok sayıda sivil katledilmiş, binlerce kişi ise yerinden edilmişti. Türkiye’nin sınır hattındaki ilçelerde eğitime günlerce ara verilmişti. 17 Ekim’de ABD ve Türkiye aldıkları ortak karar ile 5 günlük ateşkes ilan etmiş, ancak Türkiye’ye bağlı SMO’nun saldırıları devam etmişti. İlan edilen ateşkesin son günü ise Türkiye, Rusya ile Soçi’de yaptığı görüşmenin ardından 150 saatlik bir ateşkes kararı daha almıştı. Ateşkesin süresi 30 Ekim saat 18.00’de sona ermişti.
9 Ekim’de başlatılan ve geçtiğimiz çarşamba günü sona eren ateşkese kadar devam eden Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye saldırılarına karşı ülkelerinin tutumu ve halkların eylemlerini derledik.
ABD'nin yaptırım kararı Temsilciler Meclisi’nden geçti
Operasyona karşı tartışılan Türkiye’ye karşı yaptırımlar ABD Temsilciler Meclisi’nde görüşülüyordu. Türkiye’ye yaptırım yasa tasarısı 30 Ekim günü Temsilciler Meclisi’nde kabul edildi. Tasarı, Türkiye’ye birçok alanda yaptırımlar getirirken Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve ailesinin mal varlığının ve iş ilişkilerinin de araştırılıp rapor hazırlanmasını öngörüyor. 16'ya karşı 403 oyla kabul edilen tasarı, yasanın kabulünden sonra en geç 120 gün içinde ABD Dışişleri Bakanı'nın Hazine Bakanı ve Ulusal Güvenlik Direktörü ile istişare içinde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve ailesinin net mal varlığı, gelir kaynakları ve iş ilişkilerine dair bir rapor hazırlanmasını gerektiriyor. Temsilciler Meclisi Dışişleri Komisyonu Başkanı Eliot Engel ve Cumhuriyetçi üye Mike McCaul tarafından 17 Ekim’de sunulan yasa tasarı, bazı yetkilileri de yaptırım listesine alıyor ve TSK’nin silah ve finansmanına erişimine sınırlamalar getiriyor.
4695 sayılı tasarı ABD Başkanı Donald Trump’ın, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar dahil Suriye’ye askeri operasyonda rolü olan Türkiyeli yetkililere vize yasağı ve mal varlığını dondurma gibi tedbirler getirilmesini öngörüyor. Tasarı ayrıca Donald Trump’ı, AKP'nin Rusya’dan satın aldığı S-400 füze savunma sisteminden dolayı ABD’nin Hasımlarına Yaptırımlar Yoluyla Karşı Koyması Yasası (CAATSA ) altındaki yaptırımları devreye sokmasını öngörüyor.
Finlandiya, Türkiye’ye silah satışını askıya aldı
Finlandiya Başbakanı Antti Rinne, 11 Ekim'de operasyon nedeniyle Türkiye’ye silah ihracatını askıya aldıklarını açıkladı. Antti Rinne yaptığı açıklamada, “Türkiye’nin eylemleri Suriye’deki halihazırdaki karmaşık krizi derinleştirmektedir. Tedbirlerin Suriye’deki insani durum üzerindeki etkileri konusunda çok endişeliyiz. Hükümet, Türkiye’ye veya savaşa katılan diğer ülkelere yeni silah ihracat lisansı vermeyecek.”
Öte yandan Antti Rinne, operasyonun yeni bir ‘göç krizini’ de beraberinde getirebileceğini söyleyerek, buna AB düzeyinde hazırlanılması gerektiğini ifade etti.
Fransa: Kürtlerin ve Avrupalılar’ın güvenliği için tehlikeli
Fransa Savunma Bakanı Florence Parly, operasyonun başladığı gün Türkiye’ye “operasyonu durdurun” çağrısı yaptı. Florence Parly, Twitter üzerinden yaptığı açıklamada, operasyonu “Kürtlerin güvenliği için tehlikeli” olarak niteleyerek, “Tehlikeli, çünkü beş yıldır savaştığımız IŞİD’e yarar sağlıyor. [Operasyon] durmalı” dedi.
Ülkenin Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian ise, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, Türkiye’nin Suriye’deki harekâtını kınadı. Le Drian, “Harekât, IŞİD’le mücadele koalisyonunun güvenliğini ve insani yardım çabalarını tehlikeye atıyor ve Avrupalılar’ın güvenliği için bir risk” ifadelerini kullandı.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ise, Demokratik Suriye Güçleri Sözcüsü Cihan Ahmed ile bir görüşme gerçekleştirdi. Görüşmenin ardından konuyla ilgili Fransa Cumhurbaşkanlığı Ofisi’nden yapılan açıklamada, görüşmenin “bölgedeki IŞİD’le mücadelede Demokratik Suriye Güçleri ile dayanışma amacı taşıdığı” belirtilirken, Fransa’nın Türkiye tarafından yapılacak olası operasyonuna ilişkin “derin endişe” duyduğu vurgulandı.
Fransız Ulusal Meclisi ve Fransa Senatosu üyeleri ile Avrupa Parlamentosu (AP) üyeleri, Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye dönük saldırılarına karşı 25 Ekim'de ortak bir açıklama yayınladı. Ortak metinde, tüm dünyadaki kadınların mücadelesini yürüten Kuzey ve Doğu Suriye’deki kadınlar selamlandı. Kürt kadınların sadece DAİŞ’e karşı değil, aynı zamanda kendilerinin de savunduğu değerler için savaştığı vurgulandı.
Başkent Paris ve Marsilya’da Republique meydanında toplanan binlerce kişi ellerinde YPG ve PKK bayrakları ile Türkiye'nin operasyonunu protesto etti. Radikal sol La France Insoumise (LFI) lideri Jean Luc Melenchon, Fransız Komünist Partisi Genel Sekreteri Fabien Roussel, iktidar partisi LAREM'den Paris Belediye Başkan adayı, matematik şampiyonu Cedric Villani, Yeşiller Partisi'nden senatör Esther Benbassa, milletvekilleri ve parti yöneticileri protestoya katıldı.
Britanya ‘endişeli’
Britanya Dışişleri Bakanı Dominic Raab, yaptığı yazılı açıklamayla operasyonuna ilişkin “ciddi endişeler” taşıdığını dile getirdi. Açıklamada şunlar kaydedildi: “Türkiye’nin yapmakta olduğu tek taraflı askeri harekâtıyla ilgili ciddi endişelerim var. Bu, bölgeyi istikrarsızlaştırma, insani ızdırabı şiddetlendirme ve kolektif odak noktamız olması gereken DAEŞ’e karşı aldığımız mesafeyi baltalıyor. Türkiye, bu denli çok Suriyeli mülteciye ev sahipliği yapmakta büyük cömertlik göstermiştir. Ancak, gönüllü ve güvenli eve dönüş şartları oluşana dek geri dönüş planlarını desteklemeyeceğiz.”
AB üyesi 28 ülkeden “operasyonu sonlandır” çağrısı
Avrupa Birliği (AB) 10 Ekim'de yaptığı yazılı açıklamayla Türkiye’ye Kuzey ve Doğu Suriye’ye dönük başlattığı harekâta son verme çağrısı yaptı.28 ülkeyi temsilen yapılan açıklamada, “AB, Türkiye’ye tek taraflı askeri harekâtına son verme çağrısı yapıyor” denilerek, şunlar ifade edildi: “Türkiye’nin Suriye’nin kuzeydoğusunda kurmayı planladığı ‘güvenli bölge’nin mültecilerin dönüşü için gereken kriterleri karşılaması düşük bir olasılık. AB yerel halkın haklarının görmezden gelindiği bölgelerde istikrar ve kalkınma yardımı sağlamayacak.” Diğer yandan Türkiye’nin mülteciler için ‘güvenli bölge’ planlarına yardım sağlanmayacağı da bildirdi.
Mısır, Arap Birliği’ni toplantıya çağırdı
Reuters haber ajansının 9 Ekim'de aktardığı habere göre Mısır Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, “Türkiye’nin Suriye’deki saldırganlığını en sert şekilde kınıyoruz. Bu, kardeş bir Arap devletinin ulusal egemenliğine yapılmış küstahça ve kabul edilemez bir saldırıdır” denildi. Arap Birliği Genel Sekreteri Ebu Gayt de yaptığı yazılı açıklamada, harekatı “Suriye egemenliğinin açıkça ihlali ve ülkenin bütünlüğüne tehdit” olarak değerlendirmişti.
Hollanda, operasyonun ardından Türkiye büyükelçisini çağırdı
Hollanda Dışişleri Bakanı Stef Blok, 9 Ekim'de Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik askeri harekatının ardından Türkiye büyükelçisini çağırdığını açıkladı. BBC Türkçe’nin aktardığı açıklamada, “Hollanda, Suriye’nin kuzeydoğusuna Türk saldırısını kınıyor. Türkiye’yi bu yoldan dönmeye çağırıyoruz” ifadelerine yer verildi.
Almanya’dan tepki ve uyarı: Binler alanlara aktı
Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas, operasyon nedeniyle Ankara’ya tepki gösterdi, bir de uyarıda bulunarak şunları kaydetti: “Türkiye’nin Suriye’nin kuzeydoğusuna düzenlediği saldırıyı kınıyoruz. Türkiye, bölgenin istikrarının bozulmasını ve IŞİD’in canlanması riskini almış oluyor. Türkiye’ye bu saldırıyı sona erdirmesi ve güvenlik taleplerini barışçıl bir şekilde araması çağrısında bulunuyoruz.”
Almanya’nın bir çok kentinde de operasyonun başladığı ilk günden itibaren protestolar düzenlendi.Berlin, Köln, Hamburg, Hannover, Nürnberg, Bonn, Frankfurt, Stuttgart, Münih başta olmak üzere pek çok kentte yapılan eylemlere binlerce kişi katıldı. Heidenheim kentinde ise Türkiye’nin saldırılarına karşı KON-MED'in çağrısıyla düzenlenen eyleme ATİF, AGİF, SYKP, MLPD ve DKP destek verirken alan sarı kırmızı yeşil renklere büründü. Türkiye’nin saldırılarının kınandığı konuşmalar yapılırken, sık sık "Tüm işgalciler Rojava'dan defolun", "Yaşasın uluslararası dayanışma" sloganları atıldı.
İsviçre Dışişleri’nden de “operasyonu sonlandırma” çağrısı
İsviçre Dışişleri Bakanlığı, Türkiye’den “derhal operasyonu sonlandırmasını” istedi. Yapılan açıklamada, “Askeri operasyonun zaten yeterince acı çekmiş siviller için ağır sonuçları olacağı” belirtilerek, “İsviçre tüm tarafları uluslararası hukuka ve insancıl hukuka uymaya çağırıyor. Tarafların birbiriyle görüşmelerini, siyasi müzakere ve politik çözümün çatışmaların yerini alması çağrısı yapıyor. İsviçre, Suriye’deki çatışmaların kalıcı bir çözüme ulaşmasının tek yolunun Birleşmiş Milletler bünyesinde bir barış sürecinin derhal başlatılması olduğuna inanıyor ve bu yolu destekliyor” denildi.
İsviçre Biel Kadın Grevi Kolektifi de 19 Ekim'de yaptığı açıklamada,“ Ataerkilliğin hüküm sürdüğü bir coğrafyada kadın kimlikleriyle verdikleri mücadele sonucunda haklarını güvence altına aldılar ve toplumsal değişim ve dönüşümün öncüsü haline geldiler. Bizler bütün dünya kadınlarını harekete geçirmeye ve Rojava Devrimi'ni harekete geçirmeye çağırıyoruz " diyerek, kadınların saldırılara karşı sesini yükseltmeye çağırdı.
17 Ekim'de Uppsala kentinde Kürtler ve dostları da meydanlardaydı. Akşam saatlerinde Storatorget Meydanı'nda yapılan gösteride Uppsala Demokratik Kürt Toplum Merkezi adına konuşma yapıldı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın Türkiye'de sarsılan iktidarını sağlamlaştırmak ve Kürt Halkının kazanımlarını ortadan kaldırmak için Kuzey ve Doğu Suriye’ye saldırdığı belirtildi. Konuşmada, bunun tüm dünya tarafından bilinmesine rağmen Türkiye’yi durdurmak için girişimde bulunmayan Birleşmiş Milletler'e (BM) sert eleştiriler yöneltildi.
Sol Parti Uppsala Bölgesi Dış İlişkiler Sorumlusu Yekbun Alp, Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırıları girişimlerini parti olarak pek çok kez kınadıklarını hatırlattı. Yekbun, Türkiye ile AB arasındaki sığınmacılar anlaşmasının iptal edilmesini, Türkiye'ye ekonomik yaptırım uygulanmasını ve PKK'nin terör örgütleri listesinden çıkarılmasını talep etti. Bir saat süren eylem boyunca Türkiye’yi kınayan sloganların yanı sıra “Biji YPG/YPJ” ve “Biji berxwedana Rojava” sloganlarının sık sık atıldığı gözlendi.
Öte yandan, başkent Stockholm’de de yüzlerce kişi Sergelstorg meydanında bir araya gelerek operasyonu protesto etti.
Californiya’da THY’nin seferi iptal ettirildi
Amerika'nın Californiya Eyaleti'nin San Francisco kentindeki San Francisco Uluslararası Havaalanı, operasyona tepki gösteren yüzlerce Kürt dostu eylemci,13 Ekim'de Türk Hava Yolları'na (THY) ait gişede Türkiye'yi protesto etti. Savaş karşıtı pankart ve döviz taşıyan eylemciler, sık sık "Biji bijî Rojava", 'Rojava'yla el ele", "Rojava'ya sahip çık" ve "Rojava için savaş" sloganı attı.
Havaalanı polisinin engelleme girişimlerine rağmen eylemlerini sürdüren Kürt dostları, Türk Hava Yolları önündeki gişeyi kapatarak Türk Hava Yolları'nın İstanbul seferinin iptal edilmesini sağladı.
Kuzey ve Doğu Suriye'deki direniş selamlandı
17 Ekim'de saldırıları protesto etmek için Arjantin, Avustralya ve İsveç'te binlerce insan opersyonu protesto etmek için alanlara aktı. Arjantinliler, halkın ve savaşçılarının direnişini selamladı.Plaza de Mayo Nora Anneleri ve Kürt toplum temsilcileri tarafından Türkiye’nin saldırılarının durdurulması için Arjantin Dışişleri Bakanlığına mektup gönderildi.
Avustralya’nın Sydney kentinde de Town Hall meydanında mumlar yapılarak Türkiye’nin saldırıları protesto edildi. Kürtler ve dostlarının katıldığı eylemde yapılan konuşmalarda Kürt halkının verdiği bedellere dikkat çekilirken, Dünya halklarının Kürtlere minnet borcu olduğu kaydedildi. Eylemde, Kuzey ve Doğu Suriye kazanımlarının korunması için tek yürek olma çağrısı yapıldı. EMU sendikası sözcüsü Mansur Rezaki de eyleme katılarak, saldırıları kınadı.
İsveç’in Västerås kentinde ise 2 bin kişinin katıldığı kitlesel bir eylemle saldırılar protesto edildi. Kürt partilerinin oluşturduğu “Västerås Rojava Platformu”nun çağrısıyla düzenlenen eylemde Västerås Demokratik Kürt Toplum Merkezi adına konuşma yapan Veli Tosun, Türkiye’nin amacının Kürtlerin Kuzey ve Doğu Suriye’de diğer azınlık halklarla birlikte kurduğu eşitlikçi sistemi yıkmak olduğunu söyledi.
İsveç Devlet Televizyonu (Svt) eyleme geniş yer verdi. Gösteride sık sık “Türk ordusu Rojava'dan dışarı”, “Kanlı ellerinizi Rojava'dan çekin”, “Yaşasın Rojava direnişi” sloganları atıldı.