Selma Irmak ve Çağlar Demirel’e verilen disiplin cezasının duruşması görüldü

  • 14:34 30 Ekim 2019
  • Hukuk
İSTANBUL -  HDP eski milletvekilleri Çağlar Demirel ve Selma Irmak’ın, kendilerine verilen disiplin cezasına ilişkin yaptığı itiraz sonucu açılan davanın duruşması görüldü. Duruşmada eski vekiller, konuya ilişkin idareyle görüşme taleplerine hiçbir cevap gelmemesi sonucu kameraları kapattıklarını kaydederek, kameraların zarar görmediğini ekledi.
 
Kandıra 1 No’lu F Tipi Kapalı Cezaevi’nde Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski milletvekilleri Çağlar Demirel ve Selma Irmak ile tutuklu Hacire Tanırgan’a “kurum tesislerine, araç ve gerekçelerine zarar verme” gerekçesiyle disiplin cezası verildi. Selma ve Çağlar, Kocaeli İnfaz Hakimliğine başvurarak cezaya itiraz etti. Yapılan itirazın sonucunda açılan davanın ilk duruşması Kandıra Cezaevi yerleşkesinde bulunan Kocaeli İnfaz Hakimliği'nde görüldü. Duruşmada Selma ve Çağlar hazır bulundu. Avukatların da hazır olduğu duruşma kimlik tespiti ile başladı.
 
‘Özel alan mahremiyeti ihlal ediliyor’
 
Duruşmada ilk olarak savunma yapan Çağlar Demirel, dokunulmazlıklarının kaldırılarak “rehin” tutulduklarını belirtti. Havalandırmayı cezaevi yapısı gereği 3 kişi olarak belli saatlerde kullanabildiklerini ifade eden Çağlar, “Esasen üçümüzün kaldığı havalandırma bahçesi üç kişinin özel alanıdır. Kameraların özel alan olan bahçe havalandırma bölümünde bulunmasını bir hak ihlali olarak değerlendirmiş ve hususun çözüme kavuşturulması için cezaevi idaresine taleplerde bulunmuştuk. Özel alan mahremiyetini ihlal eden bu durumu idare çözmek amacıyla ‘kameraları yalnızca kadın personeller inceleyecek ve takip edecek’ diyerek çözüme kavuşturmuş. Bizde bu çözümün yeterli olduğunu kabul etmiştik” dedi. 
 
‘Adaba asıl aykırı olan, kameraları erkek personele izletmektir’ 
 
Yaşadıkları sağlık sorunları nedeniyle güneş ışığına ihtiyaç duyduklarını kaydeden Çağlar, “Ancak Temmuz ayında havalandırma alanına giren infaz koruma memurları bizi rahat kıyafetlerle görünce ‘Siz bu kıyafetlerle mi bahçede oturuyorsunuz kamera görüntülerini erkek personeller de izliyor’ demişlerdir. Bu durumu öğrenince bizlerde cezaevi birinci müdürü ile görüşme talebinde bulunduk. Defalarca dilekçe yazdık, herhangi bir cevap alamayınca aynı havalandırmayı kullandığımız Hacire Tanırgan ile birlikte kameraların üzerine kağıt yapıştırdık. Amacımız kamu malına zarar vermek değil sadece çözümden uzak kalan idareye karşı özel alan mahremiyetimizi sağlamaya çalışmaktır. Ceza verme kararının toptancı bir yaklaşımla herkese ceza verme şeklinde hazırlandığı kamera görüntüleri incelendiğinde anlaşılacaktır zira Selma Irmak arkadaşımız o tarihte havalandırmada dahi değildi. Ayrıca ceza verme kararında geçmekte olan ‘genel adap kuralları çerçevesinde giyilmesi’ tabirini kesinlikle kabul etmiyoruz. Asıl adaba aykırı davranan kamera görüntülerini erkek personele izleten ve buna müsaade eden cezaevi idaresidir. Bu davranış erkek egemen bir zihniyet ürünüdür” dedi.
 
‘Kameralar hiçbir zarara uğramadı’ 
 
Ardından savunma yapan Selma Irmak ise, uluslararası hukuk da dahil 24 saat kamera ile gözetlenmenin hak ihlali olarak tanımlandığını kaydederek, “Cezaevi idaresi kamera takmanın gerekçesi olarak hükümlü-tutukluların güvenliğini göstermektedir. Bir an için bunu kabul etsek dahi idarenin görüntüleri inceleyen personelin de kadın olması yönündeki önlemleri alması gerekmektedir. Personel yetersizliği bu konuda mazeret olarak kabul edilemez. Güvenlik sağlanmaya çalışırken başka bir yandan da hak ihlali yapılmamalıdır. Kameraların 24 saat havalandırma alanlarını gözetlemesine karşı olduğumuzu belirtmekle birlikte kameraların kapatılması esasında havalandırma alanında olmadığım görüntüler incelendiğinde anlaşılacaktır. Kaldı ki kapatılan kameralar da hiçbir zarara uğramamıştır” diye konuştu. Selma, 3 günlük hücre cezasının iptalini talep etti. 
 
Kurum tesislerine araç ve gereçlerine herhangi bir zarar verilmediğini belirten avukatlar ise, disiplin soruşturmasının usulen ve esasen hukuka aykırı olduğunu ve iptal edilmesi gerektiğini kaydetti.
 
Savunmaların ardından karar veren hakimlik, “Ceza İnfaz Kurumundan şikayete konu kamera görüntülerinin istenilmesini, kurum kamera kontrol odasını kayıt altına alan kameranın mevcut olup olmadığı, varsa bu odaya ilişkin temmuz ayı başından itibaren olan kamera kayıtlarının gönderilmesinin istenmesine, kamera kontrol odasına ait nöbet değişim çizelgesi gönderilmesinin sağlanması, şikayet edenlerin kurum birinci müdürü ile görüşmeyi talep ettikleri dilekçelerin örneklerinin gönderilmesinin istenilmesi ve konu ile ilgili olarak tanık beyanına başvurmak üzere kurum baş memurunun bir sonraki celse hazır edilmesi için müzekkere yazılmasına” karar verdi.  Duruşma 26 Kasım 2019’a ertelendi.