DİYARBAKIR -  Binlerce kadının ve çocuğun kaçırılarak istismar ve katliama maruz bırakılmasından sorumlu olan DAİŞ lideri Ebu Bekir El Bağdadi'nin öldürülmesine ilişkin konuşan HDP’li Feleknas Uca, “Bağdadi’nin ölümü, Şengal’in yarasına bir parçasına derman olmuş olabilir. Fakat DAİŞ ve Bağdadi’nin zihniyeti devam ediyor. Bunu engellemek için DAİŞ’e karşı büyük bir mücadele vermeliyiz” dedi.

 

Binlerce kadının ve çocuğun kaçırılarak istismar ve katliama maruz bırakılmasından sorumlu olan DAİŞ lideri Ebu Bekir El Bağdadi, ABD ve Demokratik Suriye Güçleri’nin (QSD) pazar günü yaptığı ortak operasyonu sonucu öldürülmüştü. ABD, Bağdadi’nin öldürüldüğü operasyonu, 2013 yılında Halep’te DAİŞ tarafından kaçırılan, Bağdadi’yle zorla evlendirilen ve 2015’te Ürdün’ün Rakka’da yaptığı bir hava saldırısında yaşamını yitiren Amerikalı insani yardım görevlisi Kayla Muller’e atfettiğini söylemişti. 

 

Zorla Alıkonulan Kadınlarla Mücadele Platformu kurucularından avukat Cemile Turhallı ve  Halkların Demokratik Partisi (HDP) Batman Milletvekili Feleknas Uca, Bağdadi’nin öldürülmesini değerlendirdi.

 

‘Sorumlular dünya nezdinde cezalandırılmalı’

 

Zorla Alıkonulan Kadınlarla Mücadele Platformu’nun amaçlarından birinin DAİŞ eliyle gerçekleştirilen soykırımın tetikçilerinin, azmettiricilerinin, yöneticilerinin, finans ve lojistik desteği sağlayanların yargılanması olduğunu hatırlatan Cemile Turhallı, “Tüm yapı, oluşum ve devletlerin ifşası ile sorumluların uluslararası ceza mahkemesinde yargılanmasını amaçlıyoruz” dedi.  “Gerçek adalet suçlar ile yüzleşme, sorumluların dünya nezdinde teşhiri ve cezalandırılmaları ile mümkün” diyen Cemile, yakalanan DAİŞ üyelerinin ve bazı yöneticilerinin yargılanmaları için yapılan çağrıların devlet tarafından görmezden gelindiğini kaydetti.  Cemile, “Bugün IŞİD üyelerinin cezaevlerinden kaçmaları yargılanmalarını imkânsızlaştırdı” sözlerine yer verdi.

 

‘Bağdadi’nin öldürülmesi değil yargılanıp hesap vermesi gerekirdi’

 

Dünyada uluslararası suçları işleyen örgüt liderlerinin öldürülmesi sonrası suçların üzerlerinin örtülerek soruşturulmadığı olaylarla dolu olduğuna dikkat çeken Cemile, şöyle konuştu: “Irak eski Cumhurbaşkanı Saddam Hüseyin’in ölümü sonrasında ne Halepçe ne de Enfal ile ilgili etkili bir soruşturma yürütülüp sorumlular yargılanmadı. Bağdadi’nin öldürülmesi değil işlediği suçlardan dolayı tüm mağdurların önünde yargılanması ve hesap vermesi gerekirdi. Onun öldürülmesi hegomonik güçlerin zaferi değil; onların işlenen suçlardan doğrudan veya dolaylı failliğinin üzerinin örtülmesi olarak okumak gerekir.” 

 

‘3 bin Ezidi kadının akıbeti belli değil’

 

Feleknas Uca ise , DAİŞ çetelerinin 3 Ağustos’ta Şengal’de Ezidilere yönelik gerçekleştirdiği katliamı hatırlattı. Feleknas, “7 bin Ezidi kadın ve çocuk esir alındı ve pazarlarda köle gibi satıldı. 450 bin Ezidi göç etti. 150 bin Ezidi de Şengal dağında kaldı. 4 bin Ezidi kadın kurtarıldı ama hala 3 bin Ezidi kadının akıbeti belli değil” diye belirtti. “Neden DAİŞ çeteleri Şengal’e saldırdı?” diye sorun Feleknas, şöyle devam etti: “Ezidi denildiğinde akla Kürdistan, Kürt dili, Mezopotamya toprakları akla gelir. Bundan dolayı Ezidi toplumunu yok etmek istediler. Kürt kültürünü de böylece yok etmek istediler.” 

 

‘Tüm dünyanın gözü önünde Ezidi soykırımı yapıldı’ 

 

Feleknas, “En büyük hedef olarak kadınlar alındı. Kadınlar ve çocuklar kaçırıldı, katledildi” dedi ve ekledi: “Tüm dünyanın gözü önünde Ezidi soykırımı yapıldı. Ezidi kadınlar çetelerin eline geçmemek için intihar etti. Dermanı olmayan bir hal aldı ve bu Kobanê ile devam etti. Şimdi Rojava ve Başurê Kürdistan’da devam ediyor. Sadece Kürtlere ve kadınlara değil Avrupa’da da eylemlerine devam etti. Bakur’da Amed mitinginde katliam yaptılar. Antep’te, Ankara’da, Suruç’ta katliamlar yaptı. Yani hedef daima Kürtlerdi” dedi.

 

‘Bağdadi neden sınıra 5 km uzaktaydı?’

 

Son yıllarda DAİŞ çetelerinin neredeyse Kuzey ve Doğu Suriye’nin her yerine yayıldığını dile getiren Feleknas, şu soruları yöneltti: “Bağdadi’nin ölümü, Şengal’in yarasının bir parçasına derman olmuş olabilir. Fakat DAİŞ ve Bağdadi’nin zihniyeti devam ediyor. Her yere saldırıyorlar. Bunu engellemek için DAİŞ’e karşı büyük bir mücadele vermeliyiz. Ancak o zaman Şengal’in şehitlerine layık olabiliriz. Binler yok edilmek istendi ama bakıyoruz ki bugün büyük bir direniş sergilendi. Şu an Serêkaniye’de yaşananlara bakıyoruz; Ezidi köyleri yine hedeftedir. Gidilen her yerde ilk olarak Ezidiler hedef alınıyor. Bu da tehdidin hala büyük olduğu ve bitmediği anlamına geliyor. Acaba Bağdadi Başur’daki işgali neden yürüttü? Güvenli bölge deniliyor, bu bölge Bağdadi için mi yapıldı? Bağdadi’nin Hatay’a gidip geldiğine ilişkin haberlerin olduğu belirtiliyor. Belgelerin olduğu söyleniyor. Biz de sormak istiyoruz; Bağdadi neden sınıra 5 km uzaktaydı?”