
Kaçtıkları savaşa yeniden yakalandılar: Daha kaç insanın ölmesi gerek?
- 09:01 29 Ekim 2019
- Güncel
MARDİN - Kuzey ve Doğu Suriye'ye yapılan operasyonlarda çatışmaların yoğun yaşandığı sınır ilçelerinden biri olan Nusaybin'de 11 Ekim günü ilçe merkezine düşen havan topu nedeniyle yaşamını yitiren Suriyeli Hasan Muhammed'in eşi Nudem Heci, kaçtıkları savaşın yıllar sonra kendilerini yeniden bulduğunu söyledi.
Türkiye'nin Kuzey ve Doğu Suriye'ye yaptığı operasyonlar sırasında Qamişlo'ya sıfır noktada bulunan Mardin’in Nusaybin ilçesinde 11 Ekim tarihinde Yeni Turan Mahallesi’nde üst üste meydana gelen üç patlamada 9 kişi yaşamını yitirmiş, 35 kişi de yaralanmıştı. Bu patlamada yaşamını yitirenlerden biri de Suriyeli Nudem Heci’nin eşi Suriyeli Hasan Muhammed. Nudem ve ailesinin yaşadıkları, Ortadoğu halkları ve Kürt halkının sürdüğü yaşamın örneklerinden biri olarak yeniden karşımızda duruyor. Patlamada kaybettiği eşinin yaralılara yardım ederken üçüncü patlamada yaşamını yitirdiğini söyleyen Nudem, insanların sevdiklerini daha fazla kaybetmemesi için savaşın durması gerektiği çağrısında bulundu.
5 yılda üç savaş gördüler
5 yıl önce savaşın yaşandığı Suriye'nin Derik kentinden Nusaybin'e eşi ve iki çocuğuyla gelen Nudem Heci, ailesi ile birlikte burada da sokağa çıkma yasaklarında yeniden savaşla burun buruna geldi. Çatışmalar ile birlikte ilan edilen yasakta Midyat'a giden aile burada dört ay kaldı. İlçede kaldıkları süre boyunca geçimlerini inşaat işlerinde çalışarak sağlayan aile dört ayın sonunda yeniden Nusaybin'e iç göç yaşadı.
'Eşim yaralılara yardım etmek isterken öldü'
Aile fertlerinin tümünün Suriye'de olduğunu söyleyen Nudem, "Ben, eşim, iki çocuğum ve onun kardeşi birlikte buraya geldik. Burada yasaklar sırasında evimizden çıkmak zorunda kaldık. Çatışmalar bittikten sonra yeniden geldik. Ondan bir kaç yıl sonra yeniden savaş çıktı. Benim kızım burada dünyaya geldi. Ömrü boyunca birden fazla savaş gördü. Burada yaşadığımız süre boyunca da daha fazla görecek. O gün patlama olduğunda eşim kız kardeşini almak için buraya geldi. İlk patlamada kimseye bir şey olmamıştı. İkinci patlamada yaralılar olduğu için eşim de kız kardeşine ‘Siz gidin ben geleceğim’ deyip yaralıların yardımına koşmuş. O esnada üçüncü patlama olunca başına gelen parça ile orada yaşamını yitirdi" dedi.
'Kaçtığımız savaş yeniden bizi buldu'
Patlamadan sonra eşini telefonla aramalarına rağmen ulaşamadıklarını, ardından çocukları ile birlikte bir köye gittiklerini anlatan Nudem, "Onu defalarca aradım ama ulaşamadım. Köye gittikten sonra hastaneden bir arkadaşım bizi aradı ve ‘eşin burada’ dedi. Hastaneye gittiğimizde de onu bize göstermediler. Daha sonra verdiler, öylece defnettik. Ne olduğunu bile anlamadım. Oradan savaştan kaçtık, burada eşim bir bomba ile öldürüldü. Her yerde savaş ve ölüm var. Bir yerden kaçıyoruz başka bir yere gidiyoruz, orası da aynı. Bu nereye kadar böyle devam edecek. Burada benim eşim öldü. Karşı tarafta ailem var her gün onların üzerine bomba yağıyor" diye konuştu.
'Daha ne kadar ölmemiz gerekiyor?'
Saldırıların bir an önce durması gerektiğini ifade eden Nudem, "Bu kadar insan öldü, o kadar çocuk toprağından ayrı kaldı. Şimdi neden yeniden savaş diyorlar. Savaş dursun, insanlar ölmesin artık. Benim iki çocuğum babasız kaldı. Başka çocuklar da annesiz ve babasız kalıyor. Bizden ne istiyorlar. Bizi öldürdükleri yetmedi mi? Yeter artık!" diyerek tepkisini dile getirdi.