STK’lerden CHP’ye mektup: Herkes üzerine düşen fedakarlığı yapmak zorunda

  • 09:06 28 Ekim 2019
  • Güncel
İSTANBUL - CHP’nin savaş politikalarını onaylamasına karşı yedi sivil toplum kuruluşu CHP’ye mektup gönderdi. Konuya ilişkin konuşan Nesteren Davutoğlu, “CHP savaşı olağan görmesi yerine, kayyımlara karşı somut öncülük yapması gerekiyor” derken, Nurten Ertuğrul “Maalesef bu süreçte sınıfta kaldılar. Herkes kendine düşen fedakarlığı yapmak zorunda” ifadelerini kullandı.
 
Demokrasi İçin Birlik, Demokratik İslam Kongresi, Diyalog Grubu, Doğu ve Güneydoğu Dernekleri Platformu, Hak ve Adalet Platformu, Mağdurlar İçin Adalet Platform ve Yurttaş Girişimi, Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik operasyonuna ilişkin ortak kaleme aldıkları mektubu CHP’ye gönderdi. Tezkereye “evet” oyu kullanan CHP’nin operasyona ilişkin tavrı ile “Yurtta sulh, cihanda sulh” ilkesinin inkâr edildiği belirtildi.
 
‘Savaşın fotoğrafı kandır, ölümdür’
 
Demokrasi İçin Birlik (DİB) Koordinasyonu üyesi Nesteren Davutoğlu, ülkede yaşananlara karşılık ana muhalefet partisinin bekledikleri gibi olmadığı için mektubu yazma ihtiyacı duyduklarını dile getirdi. Kayyım atamalarının halkın iradesinin tanınmaması anlamına geldiğini belirten Nesteren, “Düpedüz yasadışı işler yapılıyor. Bir tek Diyarbakır, Van, Mardin’de değil bu topraklarda yaşayan tüm insanların seçme seçilme hakkının üstüne basmak demek. O kadar iktidarın kendi bekaları için attığı bir adım ki kabul etmek mümkün değil. Savaşın fotoğrafı kandır, ölümdür, zulümdür” diye ifade etti.
 
‘Tek adama karşı birleşilince sonuç değişebiliyor’
 
Bütün yaşananlara karşı muhalefetin “dur” demesini beklediklerini ifade eden Nesteren, şöyle devam etti: “Biz CHP’nin neden böyle karar verdiğine, onayladığına anlam veremedik. İçimiz razı gelmedi, uyarmak istedik. Son yerel seçimlerde, ‘biz bu iktidarla yaşamak zorundayız’ bezginliğinin üstüne ışık düşürecek bir ümit doğdu. Demokrat kesimler gördü ki eğer tek adama karşı bir araya gelirlerse sonuç değişebiliyor. Böyle bir ümit doğmuşken, bir başarı kazanılmışken, bu başarıyı devam ettirmek gerekirken neden aksi yapılıyor. Toplumun büyük bir kısmı hayal kırıklığına uğradı. CHP’nin eylem planı yeni bir düşünce planı yapması gerekir. Duyuyoruz. Sık sık MYK toplantıları oluyor. Mutlaka bunlarda onu tartışıyorlar. Ben kendi durduğum noktadan gönlüm el vermedi ki. Halkın beklentilerine karşı neden CHP böyle iktidarı onama adımı attı. Kabul edemiyorum.”
 
‘Kayyımlara karşı somut öncülük yapmalıdır’
 
Şu an yaşananların Türkiye toplumunun aleyhine olduğunu belirten Nesteren, “Sosyal demokrat duruşunu hatırlayıp bunlara karşı durmasını bekliyoruz. CHP belki de şöyle yorumladı.  Bu teskere ulusal çıkarlar için çıkarıldı. CHP, tabanının böyle düşüneceğini umdu ya da böyle doğru olacağını düşündü. Ancak somut bir tehlike yok. Karşı taraftan sana bir kurşun düşmemişken, orada bir ulus kendi kaderini, tarihini yazmaya çalışıyor. Sen eğer kendine güveniyorsan bu senin varlığına bir tehlike değildir. CHP savaşı olağan görmesi yerine, kayyımlara karşı somut öncülük yapması gerekiyor. Bu yolda ana muhalefete yakışan, halkın yaşamının daha barışçı bir yolda ilerletmek olmalıdır” diye konuştu.
 
‘Muhalefet yapamayan partiye biz muhalefet olduk’
 
Hak ve Adalet Platformu’ndan Nurten Ertuğrul ise, son yerel seçimlerle birlikte bir umudun sağlandığını dile getirerek, “Sivil toplum için, muhalif kesim için de bir umuttu bu. Umudu CHP’nin heba etmesi sıkıntı doğurdu. Onun için CHP’nin yaptığı siyasetin yanlışlığını göstermemiz ve deşifre etme amacıyla mektup yazdık. Muhalefet yapamayan bir muhalefet partisine, sivil toplum olarak biz muhalefet ettik” dedi. Nurten, CHP’nin verdiği kararla, kafa karışıklığını tekrar ortaya koyduğunu ifade ederken, “Bir yandan ‘sosyal demokratım’, ‘yurtta sulh cihanda sulh’ diyor. Bir yandan ise ana muhalefet partisi olarak muhalefet yapmaktan ziyade, iktidarın yanlış politikalarının arkasında durdu. Ana muhalefete destek veren sivil toplumu onun dışındaki kesimi çok rahatsız etti” diye vurguladı.
 
‘CHP bugünkü kaotik olayların sebeplerindendir’
 
CHP’nin henüz kendi siyasetine karar veremediğine dikkat çeken Nurten, “Toplumda bir güven sarsıntısına yol açmıştır. İttihat Terakki’nin devamı mı olacak yoksa gerçek bir sosyal demokrat mı olacak, buna kendisinin karar vermesi lazım. O partiye gerçekten inanan, samimi insanlar var. En azından onlara olan vefa borcunu yerine getirsinler. Bir yandan barışı savunurken, bir yandan barış dışında gereken ne varsa yapamazsınız. CHP, bugün içinde bulunduğumuz kaotik olayların sebeplerinden biridir. Bu yeni değil birçok kez kendini açığa çıkardı” ifadelerini kullandı.
 
‘Herkes kendine düşen fedakarlığı yapmak zorunda’
 
Türkiye’nin dış siyasetini de “sıkıntılı” olarak yorumlayan Nurten, şunları belirtti: “Türkiye her anlamda bir sıkıntı içerisinde. Hep beraber bu muhafazakar çıkmaza seferberlik yaparak karşı çıkmalıyız. Bu birlikteliği tekrar kurmak, tekrar oluşturmak gerekiyor. Bizim burada CHP’ye seslenişimizin bir nedeni de kitlesidir. Bizim gibi düşünen büyük bir kitlesi var. Belki bir yerde onların da sesi olacağız. Onun için CHP’nin parti meclisi ve yöneticileri bu konuda bir şey yapmak zorunda. Bu yükümlülüğü yerine getirmek zorundalar. Zor bir dönemden geçiyorlar. Maalesef bu süreçte sınıfta kaldılar. Ortak akıl ve yüksek siyasetle bu çıkmazdan çıkmak zorundayız. Herkes kendine düşen fedakarlığı yapmak zorunda.”