Devrim çocuklarının hayali gerçekleşmeyecek kadar imkansız değil

  • 09:46 27 Ekim 2019
  • Güncel
Nûdem Têkoşer- Cihan Murat
 
QAMIŞLO - Kuzey ve Doğu Suriye halk devriminden sonra doğan çocuklar, özgür bir ülkede büyütüldüler. Gözlerini açtıkları coğrafyada tam hak sahibi olmaya başlamışken, savaşın ortasında buldular kendilerini. Özgür bir ülkede doğan çocukların en büyük hayali evlerinin yıkılmamış olması ve tekrar anadillerinde eğitim gördükleri okullarında  devam etmeleri.
 
Okul deyince akla çocuklar gelir. Bahçesinde cıvıl cıvıl oynayan, koşuşturan, bir biriyle kol kola dolaşan çocuklar. Ama bu kez okul deyince sınıflarında ders gören, bahçesinde oyunlar oynayan çocuklar yok. Savaştan canlarını zor kurtarmış çocuklar var. Qamişlo’da bir çok okul, Türkiye’nin saldırılarından dolayı topraklarını terk etmek zorunda kalan sivillerin barındığı mekanlara dönüştü. O okullarda okuyan minik öğrencilerin eğitimi aksamasın diye de başka okullara gönderildi.
 
Okulun koridor duvarları çizgi film karakterlerinin ve çocukların ilgisini çekecek rengarenk resimlerle süslenmiş. Duvarlardaki resimler bir an da olsa çocukların masum dünyasına çekiyor insanı. Koridorunda yürüdüğümüz bu okula haber yapmak için gittik. Serêkaniyê’den göç etmek zorunda kalan halkı görüp onlardan görüş almaktı amacımız. 
 
Her sınıf bir aileye ayrılmış
 
Okulun birinci katında dolaşırken, en çok dikkatimizi çeken yaşlı kadınlar ve çocuklar oldu. Her sınıf bir aileye ayrılmış. Sayı arttıkça sınıflarda kalan aile sayısı da artıyor. Okulda en çok kadın ve çocuklar bulunuyordu. Erkekler evlerini savunmak için kalmış, kadın ve çocuklar ise savaştan uzak bölgelere gönderilmişler. Yaşananların şokunu üzerlerinden atamayan kadınlar, bir an olsun arkalarında bıraktıkları eşlerini ve evlerini akıllarından çıkarmıyor. 
 
Dayanışma ağı hızla örülüyor
 
Saldırılardan dolayı yaşanan insanlık dramının büyümemesi için Heyva Sor a Kurd Kuzey ve Doğu Suriye halkına yardım çağrıları yaptı. Bölge halkı savaşa yabancı değil elbette. Savaş durumlarında ilk olarak nasıl örgütlenecekleri konusunda tecrübeliler. En küçük mahallenin bile örgütlü olması nedeniyle yaşanan olumsuz bir durum karşısında dayanışma ağı hızla örülüyor. Bir yandan savaş diğer yandan dayanışma iç içe yaşanıyor Kuzey ve Doğu Suriye’de. Sadece Kürtler bu dayanışma ağı içinde yok. Araplar, Süryani ve Ermeni halkları da bu dayanışma ağları içinde yer alarak her türlü ihtiyacını karşılayabiliyor. Kürtlerin bu konuda en fazla dayanışmayı güçlü ve canlı tutan taraf olmasının nedeni ise sürekli ambargo ve baskı altında yaşaması. Savaşta en çok kadınların ve çocukların korunması için de kurulan mekanizmalar hızla devreye girerek, onlara daha fazla destek sunuyor. 
 
Çocukların gülüşleri buruk…
 
Hala Türkiye’nin saldırıları devam ederken ve bu saldırılarda evini terk etmek istemeyen sivillere yönelik saldırılar “ateşkese” rağmen hiç durmadı. En son dün Serêkaniyê’nin bir köyünde bir kadın çocuğu ile birlikte katledildi.  Kara gözlü Rojava’lı çocukların doluştuğu Lilav İlkokulu, Serêkaniyê’den gelen sivillerin geçici olarak kaldığı bir mekan. Çocuklar, okulun bahçesine çıkarılmış masa ve sıralarda dersteler gibi oturuyorlar. Onlar için okulun nerede olduğunun bir önemi yoktu. Sıra ve masa varsa elbet eğitimlerini sürdürmek için bir çarede bulunur der gibi bakıyorlardı. Ana dillerinde eğitim gördükleri okulları çok sevdikleri her halinden anlaşılan bu çocuklar, bahçede bulunan sırada otururken her an derse kaldıkları yerden devam edeceklermiş gibi duruyorlar. Savaşa ve göçe anlam vermeye çalışan çocukların gülüşleri buruk, gözlerinde hüzün okunuyor. 
 
Savaşın acımasızlığı çocukların gözlerinden net okunuyor
 
Suriye’de yaşayan çocukların yaşadıkları bir birinden farksız değil. Ne olursa olsun savaşın en ağır faturası çocuklara ödeniyor. Günlerdir yaşanan savaşta Türkiye’nin saldırılarında onlarca çocuk katledildi. Binlercesi de göç yollarına düştü. Binlerce çocuk babasız ve annesiz kaldı. Savaşın acımasızlığı Rojavalı her çocuğun gözlerinde çok net okunuyor.  O çocukların akıttığı gözyaşları ve yanan yüreklerini duyan var mı? O çocuklar resmi raporlarda yer alan bir rakamdan ziyade, bir insan. 
 
80 bin çocuk yerinden edildi
 
BM’nin kayıtlarına göre Türkiye’nin saldırılarında Kuzey-Doğu Suriye’de en az 80 bin çocuk zorla yerinden edildiği belirtiliyor. 80 bin çocuğun okulundan, evinden, sokağından, ailesinden alı konuldu. Hala süren savaşın çocukları hayatını büyük tehlikeye atıyor. Ateşkese rağmen Türkiye’nin saldırılarında çocuklar ölüyor ve yaralanıyor. Göç ise devam ediyor. 
 
Çocukların isteğinin gerçekleşmesi imkansız değil
 
Kuzey ve Doğu Suriye devriminden sonra doğan çocuklar, özgür bir ülkede büyütüldüler. Gözlerini açtıkları coğrafyada tam hak sahibi olmaya başlamışken, savaşın ortasında buldular kendilerini.  O çocukların geleceği Türkiye ve ona bağlı gruplar tarafından çalınıyor. Özgür bir ülkede doğan çocukların en büyük hayali evlerinin yıkılmamış olması ve tekrar anadillerinde eğitim gördükleri okullarında eğitimlerine devam etmeleri. Çocukların bu isteğinin gerçekleşmesi imkansız değil. Çocuk bu halleriyle her şeyin farkındalar.