ÖHD: Hukuk yıkıcı bir efsuna dönüşmüştür

  • 11:20 4 Eylül 2019
  • Hukuk
DİYARBAKIR- ÖHD, yeni yargı yılına ilişkin yayınladığı açıklamada, “Hukuk AKP’nin ‘dava’sına hizmet eden, tuhaf ve de yıkıcı bir efsuna dönüşmüştür. Bireyin/ İnsanın hak özgürlüklerini devlete karşı koruması gereken hukuk  ‘terörle mücadele’ adı altında savaşın ve şiddetin, yıkımın ve acının koruyucusuna dönüşmüştür” dedi.
 
Özgürlük İçin Hukukçular Derneği, 2019 Adli yıl açılışına ilişkin açıklama yayınladı. ÖHD tarafından yayınlanan açıklamada, ülke halkları ile insanlarının ağır ve acınası bir gündemle yaşama mücadelesi içinde olduğunun altı çizilerek, devletin iktidar partisi olan AKP aracılığıyla hukuk düzenini yok ettiği bir ortamda bu sene de “adalet yılı” açılışı yapıldığını belirtildi. ÖHD, uzun bir süreden beri adalet krizi içinde boğuşan yargı mekanizmasının korkunçlaşmış gıcırtıları arasında adalete maruz kalan kalmayan herkesin adalete saygısının ve güveninin dibe vurduğu şartlarda hem yargının hem de savunmanın temsilcilerinin bizzat hukuku yerle yeksan eden kurumun/kişinin huzurunda yeni bir adli yılın açılışı yaptığını ifade etti.
 
ÖHD açıklamanın devamında şunları kaydetti:
 
“Görüntü olarak bile tarafsız olması gereken yüksek yargı organları ve TBB başkanı adli yıl açılışı için bir partinin genel başkanının ayağına kadar gitmiştir. Adli yıl açılışının AKP genel başkanın huzurunda yapılması adli aygıtın siyasal sistemin boyunduruğu altına girdiğinin ve yürütmeye/polise olan boyun eğdiğinin göstergesidir. Biz biliyoruz ki yargının ve savunmanın huzurunda yeni yılını açtıkları devlet  ‘ADALET’ bakımından sabıkalıdır. Devletin ‘Adalet’i kendi başbakanını önce idam edip sonra anıt mezar yaptırmamış mıdır? Bu ülkenin ‘adalet’ bakanı çete kurup kanlı katliamlar yaptırmaktan hüküm giymiş bir sabıkalı değil midir? Devletten düğme kopartmam diyerek devlet adına cinayet işleyenler ‘adalet’ tarafından korunmamış mıdır?
 
‘AKP ile birlikte siyaset yargısallaştırılmıştır’
 
AKP ile birlikte yargı siyasallaşmamış tam tersine siyaset yargısallaşmıştır. Hukuk yürütmenin emirler kümesi olarak dayatılmaktadır. Polis yani yürütme ceza dosyalarını istediği gibi, keyfi biçimde inşa etmekte ve bu dosyalar hukuki hiçbir denetime uğramadan yargısal kararlar haline gelmektedir. AKP ile birlikte adli aygıt siyasal sistemin boyunduruğu altına girmiş, polisi kişisel bilgilerin değişimi ve kontrolsüzce kullanımı konusunda olağanüstü yetkilendirmiştir. Bu durum, yargının dar bir şekilde araçsallaştırılması ve aslen polise olan boyun eğişi değil midir? AKP eliyle devlet, yürütmeye boyun eğen ve ekonomik, toplumsal ve dinsel kulluğu güçlendiren bir hukuk sistemi ve hukukçu tipi yaratmıştır.
 
‘Özel hayat üzerinden katlanılamaz denetim kurulmuştur’
 
‘Terörle mücadele’ adı altında ‘düşman’ ile suçlu arasındaki ayrım yok edilmiş AKP karşıtı her toplumsal ve siyasal örgütlenme/hareket  ‘terörle mücadele’ adına düşman sayılmış, polis düşmanla savaşıyormuş gibi hiçbir hukuksal denetime ve ilkeye bağlı kalmadan günlük yaşamda bile ağır silah kullanır hale getirilmiştir. ‘Terörle mücadele’ adı altında yapılan düzenlemeler ve alınan kararlarla ceza hukuku yüksek otorite akdi olarak belirleyici bir rol oynar hale gelmiştir. ‘Terörle mücadele’ adı altında, cezai takibatın, soruşturmadan mahkemeye kadar her aşamasına olağanüstü usulleri yerleştirilmiştir. Özel hayatın gizliliği ihlal edilerek özel hayat üzerinde katlanılamaz denetim kurulmuş ve istisnalar kural olmuştur. Bir siyasal örgütlenme şekli olarak KHK rejimi ile olağanüstü usul, kendisini anayasa ve kanunun yerine konmuştur. ‘Terörle mücadele’ ve bu ad altında yaratılan hukuk, toplumu diktatörce yönetmenin kurucu özelliği haline gelmiştir.
 
‘Hukuk AKP’nin davasına hizmet etmiştir’
 
AKP ile birlikte hukuk toplumu düzenlemenin etkin bir şekli olarak ele alınmakta, özgürlüklerin ve demokratik hakların tasfiyesi, yeni haklar için mücadelenin yok edilmesi amaçlı bir siyasal sistemin kurulmasının aracı olarak işlev görmekte, adına ‘DAVA’ dedikleri şeriatçı yeni yapının meşrulaştırılması sağlanmaktadır. AKP'nin siyaset tarzı, hukukun politize edilerek bu yolla alçaltılmasının en uç ve fakat başarılı bir örneğini teşkil etmektedir. Hukuk AKP’nin ‘dava’sına hizmet eden, tuhaf ve de yıkıcı bir efsuna dönüşmüştür. Bireyin/ İnsanın hak özgürlüklerini devlete karşı koruması gereken hukuk  ‘terörle mücadele’ adı altında savaşın ve şiddetin, yıkımın ve acının koruyucusuna dönüşmüştür.
 
İşte hukuku bu duruma getiren kişinin huzurunda yapılan yeni adli yıl açılışı bu ülke insanlarına asla ve asla adaleti getirmeyecektir. Bizler, özgürlük için hukukçular, bu yeni adli yılda da adaletin özü olan kamusal ve kişisel özgürlükler için mücadelemize devam edeceğimizi tekrar ederiz.”