
‘Onurlu bir barış ancak kadın mücadelesi ile mümkün olabilir’
- 09:06 3 Eylül 2019
- Güncel
Melike Aydın
İZMİR - Bu yıl Gündoğdu Meydanı'nda gerçekleşen 1 Eylül Dünya Barış Günü mitinginde “kayyım” ve “darbe” sözcüklerinin yasaklanmasına rağmen en fazla dillendirilen sözcükler olurken, mitinge beyaz ve mor renkleriyle katılan kadınlar, onurlu bir barışın sağlanmasının ancak kadın mücadelesi ile mümkün olabileceği mesajını verdi.
İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri öncülüğünde 1 Eylül Dünya Barış Günü için Gündoğdu Meydanı’nda önceki gün düzenlenen mitinge binler akın etti. İzmir Valiliği’nin “kayyım” ve “darbe” sözcüklerini yasaklamasına rağmen alanlarda Diyarbakır, Van ve Mardin büyükşehir belediyelerinin seçilmişleri ve eşbaşkanlık sistemi “Kadın irademize dokunma”, “Eşbaşkanlık mor çizgimizdir” yazılı dövizler ve sloganlarla dillendirildi. Alandaki yerini alan kadınlar mitingin en güçlü sesi olurken kadın örgütleri ise tertip komitesinin aldığı karar nedeniyle ortak pankart açmadı.
‘Özgür ve demokratik bir toplum istiyoruz’
TJA öncülüğünde oluşturulan ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kadın Meclisi’nin de yer aldığı kortejde kadınlar, Cumhuriyet Meydanı’ndan sahil boyunca “Barışı kadınlar getirecek” yazılı pankart eşliğinde sloganlar atarak Gündoğdu Meydanı’na yürüdü.
‘Özgür ve demokratik bir toplum’
Kortejde yer alan Emine Aykol taşıdığı, “Kadın cinayetleri politiktir” yazılı dövizin özellikle Türkiye’de daha anlamlı olduğunu dile getirerek AKP’li Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu’nun kadına yönelik şiddeti meşrulaştıran kitap bastığını hatırlattı. Kadına şiddeti meşrulaştıran politikanın savaşı ürettiğini belirten Emine, “Savaş olmasaydı barışa ihtiyaç duymayacaktık. Savaşta ölenlerin anaları olarak barış istiyoruz. Onurlu ve insanca yaşamın sürebileceği bir barış istiyoruz. İnsanların hiçbir konuda ayrım olmaksızın eşit yaşayabileceği adil, özgür ve demokratik bir toplum istiyoruz” dedi.
‘Erkeklerin savaşında kadınlar ölüyor’
Kortejde yer alan öykü yazarı Meryem Gülbudak ise “Kadın elbette barıştan yana olacak. Çünkü doğayı insanı yetiştirdiği evlatlarını savaş yok ediyor. Kadınlar erkeklerin çıkardığı savaşlarda ölüyor” dedi.
‘Kadınsız mücadele başarılı olmaz’
Hak mücadelelerinin eşit, adil bir dünya kurmak ve barış için verildiğini söyleyen İmece Dostluk ve Dayanışma Derneği’nden Günseli Suna Kaya da şunları dile getirdi: “Nüfusun yarısı olan kadınlar olmadan mücadele olmaz. Bu erkekler katılmayacak anlamına gelmiyor. Kadın ezilen çifte sömürülen insan türüdür. Eğer kadın bunun bilincine varırsa üzerindeki cinsiyetçi baskıyı, sömürücü fark ederse kurtuluşunun mücadeleyle, örgütlenmeyle aşabileceğini anlarsa ne feodal baskı ne devletin baskısı kalır. Kadın mücadeleye girecektir, çünkü kurtuluşun o mücadelenin sonunda olacağını anlayacaktır. Kadınsız mücadele olmaz mücadelenin başarısı da kadınsız mümkün değil.”
‘Kayyım bir savaş politikasıdır’
Mitingde kadın örgütlerinden siyasi partilere, sendikalardan sivil toplum kuruluşlarına kadar her kesimden hak savunucusu HDP’li 3 belediyeye atanan kayyımları protesto etti. Dünya barış gününe kayyımlarla girilmesinin üzücü olduğunu söyleyen KHK’li Ebru Dinçer, “Aslında bir savaş politikası Kürt halkının iradesine dönük bir saldırı, antidemokratik bir uygulama da söz konusu. Biz kadınlar için barış hava kadar, su kadar önemli. İrademizin gasp edildiği kayyım atanan belediyelerde kadınlar eşbaşkanlık sistemi, kadın dayanışma merkezleri, sığınma evleri, alo şiddet hatları, kadın iradesi ile kolektif emekle uzun yılardan beri oturtulan çalışmalar vardı. Kayyım süreciyle beraber bu kadınların kazanımlarına kilit vurulmaya çalışıldı, ama biz kadınlar dayanışmayla birbirimize destek olmak ve barışı getirmek için mücadele edeceğiz” dedi.
‘Kadınların mücadelesini selamlıyorum’
Siirt’ten yaklaşık 30 yıl önce İzmir’e göç etmek zorunda bırakılan Behiye Göktay da beyaz tülbendi ile alana gelenler arasında. Asimilasyona her yer de Kürtçe konuşan Behiye, iktidarın Kürtleri düşman olarak gördüğünü ifade etti. Behiye, “Ben Siirtliyim, Batmanlıyım, Cizreliyim, Amedliyim. Hakkımızın verilmesini ve kayyımların gönderilmesini istiyorum. Kayyımlara karşı kadınların mücadelesini selamlıyorum” dedi.