DİYARBAKIR - Oturma eyleminin 15'inci gününde yapılan açıklamada konuşan EMEP Genel Başkanı Selma Gürkan, yürütülen mücadelenin ortak olduğunu kaydederek, “Kayyımlar hepimizin iradesine atandı” dedi.  

 

Diyarbakır, Van ve Mardin büyükşehir belediye eşbaşkanlarının görevden alınması ve yerlerine kayyım atanmasına karşı Diyarbakır’da Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekilleri, belediye eşbaşkanları ile yurttaşlar tarafından Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi (DBB) hizmet binası önündeki Elazığ Caddesi’ne çıkan Lise Caddesi’nde başlatılan oturma 15'inci gününde devam etti. Oturma eylemine HDP milletvekilleri Semra Güzel, Saliha Aydeniz, Remziye Tosun, Feleknas Uca, Musa Farisoğulları, Garo Paylan, Ayşe Acar Başaran, görevden alınan DBB Eşbaşkanı Selçuk Mızraklı, belediye eşbaşkanları ve meclis üyeleri, sivil toplum örgütleri temsilcileri, Barış Anneleri Meclisi üyelerinin yanı sıra Emek Partisi (EMEP) Genel Başkanı Selma Gürkan ve parti üyeleri de katıldı. 

 

Halk tepkisini serbest mikrofonda dile getirdi

 

Eylem boyunca, "Amed ya me ye, rûmeta me ye”, "Kayyım kaç kaç kaç, Amed halkı geliyor", "Em nadizin, em natirsin, em ji dizeka hesap dipirsin", "Bijî berxwedana Amed ê", "AKP halka hesap verecek", "Kayyımlar gidecek, biz kalacağız", "Berxwedan jiyane", "Amed ya me ye, şaredarî a me ye" sloganları atıldı. Öte yandan tepkisini ve yorumunu dile getirmek isteyen yurttaşlar serbest mikrofonda konuştu. Yine eylemde bulunan kadınlar ve gençler şiirler ve şarkılar okuyarak eyleme dikkat çekti. Oturma eylemi sonrası yapılan açıklamada HDP Diyarbakır İl Eşbaşkanı Zeyyat Ceylan, kayyımlara kaybettireceklerinin altını çizerek, "Kayyımların halka verebileceği hiç bir şey yok. Kayyım politikasına karşı biz direnmeliyiz. Halkımızla beraber irademizin gasp edilmesine karşı mücadele edeceğiz" dedi.

 

'Biz buradayız'

 

Bağlar Belediyesi Meclis Üyesi Zübeyde Zümrüt de "AKP çok iyi bilsin ki baskıyla iktidarlığını daha fazla sürdüremez. Bu halk onlara izin vermez. İrade gaspıyla halkı kazanamayacaklar. Bu halkın ancak nefretini kazanabilirler. Kayyımlarla, gözaltılarla, tutuklamalarla bu halkın gözünü korkutamazlar, bu halkı sindiremezler. Seçimle kazanamayacaklarını baskıyla almaya çalışıyorlar. Çalıyorlar, gasp ediyorlar. Bugün onlarca eş başkanımız cezaevinde. Onlar bu halkı bu politikalarla korkutabileceklerini sansınlar ama bu halk her baskıya ve saldırıya karşı daha güçlü örgütleniyorlar, daha güçlü kalkıyorlar. Kayyımlar bu kentlerden gidecekler. En başında ilk hedefleri kadın kazanımlarını yok etmekti. Gelir gelmez önce belediyelerdeki kadın çalışmalarını sonlandırdılar. Biz buradayız, irademize sahip çıkacağız. Amed ya me ye, Merdin ya me ye, Wan ya me ye" sözlerine yer verdi. 

 

'Kayyım hepimizin iradesine atandı'

 

Selma Gürkan, kayyım atamalarını kınadığını ve bu hukuksuzluğu kabul etmediklerinin altını çizerek, "Buradan olmamızın amacı yalnızca destek olmak değildir. Bu mücadelede beraber olduğumuzu da göstermek için geldik. Kayyımlar hepimizin iradesine atandı. Adli yıl açılışı bu memlekette adeta adalet arayışının mücadelesi alanına dönüştü. Çünkü saraydan sesini yükseltenler ve onun etrafındakiler, bu ülkede adaleti temsil etmediği gibi, bu ülkede verecekleri mesajlarla da asla adaleti ve demokrasiyi temsil etmeyecekler. Yargı reformunu açıklayacaklar, açıklayacakları yargı reformu yargı reformu olmayacak, tam tersi karşı reformu olacak. Açıklayacakları yargı reformunda bu ülkede hiçbir siyasal kesime, hiçbir toplumsal kesime adalet çıkmayacak” ifadesine yer verdi. 

 

'Ortak mücadele için buradayız'

 

Selma sözlerine şöyle devam etti; "Kadın cinayetlerinin, sonucunda yargılamaların nasıl sonuçlandığını biliyoruz. İşte kayyım politikaları da bu adaletsizliğin bir parçasıdır. Kayyım politikası halkın iradesini gasp etmektir. Kayyım politikası kadınların kazanımlarının gasp edilmesidir. Çocukların gençlerin kazanımlarına el konulmasıdır. Hükümet Suriye’de sıkışmışlığını Kürt sorununda nasıl yürüyeceğini de göstermişliğidir kayyım politikası. Halktan desteği azaldıkça emekçiler karşısında daha çok baskı daha çok şiddete baş vurmaktadır. Sadece dayanışma için değil ortak mücadele için buradayız."

 

Açıklama sonrası 10 dakikalık oturma eylemi ile birlikte eylem sonlandı.