Barış Anneleri’nden 1 Eylül çağrısı: Çözüm varken neden ölüm

  • 09:01 30 Ağustos 2019
  • Güncel
İSTANBUL - Yıllardır her alanda barış mücadelesi veren Barış Anneleri, 1 Eylül mitingine çağrı yaparak, “Barışta ısrar edelim. Halklar bir olunca mutlaka barış gelecek” dedi. 
 
Türkiye, 1 Eylül Dünya Barış Günü’nü yine savaş ve operasyonlarla karşılarken, halkın yıllardır yaptığı barış çağrıları yanıtsız bırakılıyor. Yıllardır her platformda barış mücadelesi veren İstanbul Barış Anneleri Meclisi üyeleri, 1 Eylül’e ilişkin temenni ve çağrılarını dile getirdi. 
 
‘Çözüm varken neden ölüm’ 
 
Barış Annesi Perihan Akbulut, savaştan dolayı köyünden göç ettiğini ve binlerce insanın kendisi gibi göç mağduru olduğunu ifade etti. 40 yıldır yaşanan savaşta hem Kürtlerin hem de Türklerin bedel ödediğinin altını çizen Perihan, “Bu ülke çok acı çekti. Bir çözüm varken neden bu kadar ölüm oldu? Kürt halkı Cumhuriyet tarihinden bu yana her türlü katliamla karşı karşıya kaldı. Kürtler hakkını istiyor başka bir şey istemiyor. Yıllardır tek istediğimiz barıştır. Biz evladımızı verdik, köyümüzü verdik, her şeyimizi kaybettik. Elimizde bir şey kalmadı. Ama asla kendi davamızdan vazgeçmeyeceğiz” dedi.
 
‘Her gün bir kadın ölüyorsa bu savaşın sonucudur’
 
Kadınların, savaşın getirdiği her türlü baskıyı yaşadığını vurgulayan Perihan, “Eğer bu ülkede sokakta her gün bir kadın öldürülüyorsa bu savaşın sonucudur. Bu savaşla bağlantılıdır. İnsanlar ekmek bulamıyor. Ekonomi silaha aktarılıyor. Bu kadar genç sokaklarda işsiz. Bütün bunlar savaşın sonucudur. Kadınlar eşbaşkan oluyor. Devlet diyor ki; ‘bu bizim yasamızda yoktur.’ Senin yasanda yoksa bu sistemi örnek al. ‘Kadın evde kalsın, dışarı çıkmasın, barışı da istemesin’ diyor. Toplum şiddete yönlendiriliyor. Bu toplumda kadın özgürleşmeden hiç kimse özgürleşmez” diye konuştu.  
 
 ‘Öcalan olmadan çözüm olmaz’ 
 
2013 yılında yaşanan “çözüm sürecine” de değinen Perihan, “Biz bu süreci öğrendiğimizde çok heyecan duyduk. Sanki yeniden doğmuş gibiydik. ‘Barış gelecek çocuklarımız artık ölmeyecek’ dedik. Barış sürecinde canlı kalkan olduk. Birçok dağda çadır kurduk, nöbet tuttuk. ‘Kardeş kardeşe kurşun sıkmasın’ dedik. Biz samimiydik. Ama devlet samimi değildi. Binlerce asker gitti. Bizim çocuklarımız gitti. Yazık günahtır. Çözüm varken, barış olabileceksen neden olmuyor. Çözüm Sayın Abdullah Öcalan’a bağlıdır. Milyonların iradesidir. Kimse bunu inkar edemez. Onun dışında kimse bu sorunu çözemez. Kim ne derse desin, biz çözümü Öcalansız istemiyoruz. 1993’ten beri barış diyor. Barıştan başka bir şey istemedi. Abdullah Öcalan hiçbir zaman savaşı istemedi. Kimse kendini kandırmasın” ifadelerini kullandı.
 
‘Savaştan beslenenler anlasın ki bu halk barış istiyor’
 
Her 1 Eylül’de alanlarda olduklarını söyleyen Perihan, şöyle dedi: “40 senedir alanlardayız. Barış için defalarca Ankara’ya gittik. Günlerce parklarda uyuduk. Her defasında kapılar yüzümüze kapandı. Şimdi 1 Eylül mitingleri olacak. Millet kayyımları görüyor. Zulümleri görüyor. Bu zulme karşı duran ‘barış istiyorum’ diyen herkes mitinge akmalıdır. Savaştan beslenenler anlasın ki bu halk barış istiyor.” 
 
‘Şiddetin son bulması için savaş sona ermeli’ 
 
Barış Annesi Bedia Gökyüz de, kadınların yaşanan savaştan çok etkilendiğini dile getirerek, “Artık kadınlar sokakta yürüyemiyor. Bu da bu savaşın bir parçasıdır. Çözüm sürecinde ‘artık savaş bitecek’ diyorduk. Maalesef sürecin devamını getiremediler. Barış olsaydı dünyamız güzelleşecekti” dedi. 
 
‘Rol annelere ve kadınlara düşüyor’
 
PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın yeniden barış sürecini başlatmak istediğine vurgu yapan Bedia, “Bizim açımızdan güzeldir. Güzel bakan, güzel değerlendirir. Barıştan güzel ne var. Devlet de bir adım atarsa devamı gelir. Öcalan zaten bir adım atmış ama devlet barışa yönelik çağrıya savaşla cevap veriyor. Ertesi gün gidip kayyım atıyor. Ne kadar barış istiyorsak onlar savaş diyor. Sırf Kürtler bir şeye sahip olmasın diye onları düşman olarak görüyor. Niye bu düşmanlık? Artık iç içe geçmişiz. Ben 40 yıldır İstanbul’da yaşıyorum. Barış için öncelik annelere düşüyor. Asker anneleri dahil olmak üzere bütün anneler birlik olmalıdır. Herkes elini taşın altına koysun. Elinden geleni yapsın” diye belirtti. 
 
‘Nerede barış?’
 
1 Eylül Dünya Barış Günü’ne de çağrı yapan Bedia, şunlara dikkat çekti: “1 Eylül’ün amacı barıştır diyoruz. Dünya barışı. Ama barışı göremiyoruz. Nerede barış? Geldi kayyım atadılar, halkın iradesini yok sayıyorlar. Barış isteyen, insanlıktan yana olan herkes 1 Eylül etkinliklerine katılmalıdır. Barışta ısrar edelim. Halklar bir olunca mutlaka barış gelecek.”