ANKARA - Cinsel saldırı faili Prof. Dr. Hasan Bilgili'nin, res’en tahliye edilmesinin mağdur Ç. İçin can güvenliği riski oluşturduğunu belirten avukat Aslı Arıhan, ayrıca failin kaçma şüphesine de dikkat çekti. Veterinerlik Fakültesi’nden bir öğrenci ise “Okulumuzda birçok akademisyenin tacizci olduğunu biliyorduk. Hasan Bilgili eli kolu fazlasıyla uzun bir insandı daha geçen senelerde kendisi gibi tacizci olan abisi Profesör Ali Bilgili milletvekili olmaya hazırlandığını öğrencilerine söylüyordu” dedi. 

 

Sahibi olduğu Vcom Hayvan Hastanesi’nde Ç. isimli veteriner hekime tecavüz eden ve sonrasında hekimi tehdit ederek jinekolog Hüseyin Şenyurt’la beraber delilleri kararttığı gerekçesiyle tutuklanan Prof. Dr. Hasan Bilgili, geçen günlerde res’en tahliye edilmişti. Tahliye edilmesinin ardından hızlıca emeklilik dilekçesini rektörlüğe veren cinsel saldırı failinin emeklilik işlemlerinin devam ettiği belirtiliyor. 

 

‘Tahliye edilmesinin dayanağı yok’ 

 

Dosya avukatı Aslıhan Arıhan, failin res’en tahliye edilmesinden sonra dosyayı aldığını, tutuklanması için dilekçe verdiklerini belirtti.  Failin tahliye edilmesinin durumun vahametini ortaya koyduğunu belirten Aslı, “Re’sen yapılan tahliye ile ilgili hukuki dayanağın olmadığını gördük. Bu karar toplumda da infial yarattı zaten. Bunun neticesinde aynı zamanda bir İspanyol öğrenciye tecavüz ile ilgili savcılığın ‘takipsizlik’ kararı vardı. Bu ikisi birleştiği için şu anda savcılık ile ilgili yer değişikliği oldu. Dosya şu an başka bir savcılıkta” dedi. 

 

‘Sanığın dışarıda olması can güvenliği tehlikesi oluşturuyor’

 

Sanığın tahliye edilmesinin müvekkilinde adalete karşı çok büyük bir güvensizlik yarattığını ifade eden Aslı, şöyle konuştu: “Sanığın dışarıda olması onun için can güvenliği tehlikesi de oluşturmuştu. Çünkü olaydan sonra karşı tarafın inanılmaz tehditleri vardı Ç’ye ve ailesine yönelik. Bu tehditlere karşı tedbir kararı aldırdık. Bunun devamlılığı ile ilgili de işlemleri yaptık. Ayrıca şüphelinin emekliliğe sevk ile ilgili bir talebi oldu. Emeklilik ile ilgili işlemlerin şahsın emekli edileceği yönünde olduğuna dair duyumlar alıyoruz. Rektörlük tarafından yürütülen bir soruşturmanın YÖK’e gönderildiğini biliyoruz. Aynı zamanda diğer şüpheli Serkan Durmaz ile ilgili müvekkile, taciz, tecavüz ve alıkoyma dışında veteriner olmalarına rağmen damar yoluyla müvekkile müdahale ettikleri için bununla ilgili ayrı şikayette bulunduk. Ayrıca Ç.’nin Ayşe Arman’a verdiği röportajda karşı tarafın avukatının ‘para için bunu yapıyor’ beyanlarından dolayı Ankara Baro ’suna şikayette bulunduk.” 

 

‘Tecavüze ilişkin numuneler yanlış gönderilmiş’

 

Tecavüz nedeniyle travmaya maruz kalan Ç.’den rapor alınması ve bunun savcılığa gönderilmesi talebiyle psikiyatristler ilgili bir rapor sunmasını ya da savcılığın bu raporu istemesini talep edeceklerini aktaran Aslı, “Tecavüzden hemen sonra Şehir Hastanesi’nden alınan bir rapor var. Orada zaten bulgular var ama daha sonrası dosya içerisinde numunelerin yanlış gönderilmesinden dolayı bir rapor alınmış. Zaten savcılığın tahliye gerekçesi bu olmuş. Ama burada sorun numunelerin uygun olarak gönderilmemesi. Bu zaten Adli Tıp raporunda da yazıyor” diye konuştu. 

 

‘Benzer iddialar mevcut tutuklu yargılanması gerekiyor’

 

Fail hakkında çok sayıda benzeri iddiaların mevcut olduğu halde tutuklu yargılanmamasının ciddi bir sorun olduğunu ifade eden Aslı, “Biz tamamen adalet istiyoruz” dedi. Tecavüze maruz kalan bir kadının toplumsal olarak tüm baskı ve söylemlere karşı bunu dile getirmesinin çok zor olduğunu vurgulayan Aslı, “Ayrıca suçluların yanına kâr kalıyor görüntüsünden çıkması lazım. Taciz, tecavüzde o istenilen evraklar, belgeler ve birçok rutin uygulamadan çok mağdurun beyanının esas alınması lazım. Bunu ifade etmek bu kadar ağır ve zorken mahkemelerin daha duyarlı olması gerekiyor. Savcıların özel eğitim alarak bu konuya daha hassas yaklaşması gerekiyor” diye vurguladı. 

 

‘Şüpheli kaçabilir’

 

Ç.’nin ve ailesinin çok büyük cesaret göstererek bu olayda seslerini çıkardığına dikkat çeken Aslı,  “Biz de onların yanında olmalıyız. Toplum Ç.’nin yanında olmak zorunda. Ç., o zaman kendini daha güçlü ve gerçekten iyi hissedecektir” ifadelerini kullandı.  

 

Öncelikle failin tutuklu olarak yargılanması gerektiğini ifade eden Aslı, “Çünkü şüpheli kaçabilir. Şu an işyerini çalıştırmıyor, çalışanlar yok. Bu da telafisi imkansız zararlar doğurabilir” dedi. 

 

‘Okulumuzdaki birçok akademisyenin tacizci olduğunu biliyorduk’

 

Ankara Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi’nde öğrenci olan ve güvenlik kaygısından dolayı ismini vermek istemeyen öğrenci ise en başından beri yaşanılan süreci anlattı. Hasan Bilgili'nin bir kadına tecavüz ettiğine şaşırmadığını belirten öğrenci, “Okulumuzdaki birçok akademisyenin tacizci olduklarını biliyorduk. Daha önce de benzer olaylar okul içinde olmuştu. Zaten Hasan Bilgili bununla övünecek kadar da pişkin bir insandı. Onun öğrencisi olan erkek yüksek lisans öğrencileri bile kendilerine onu örnek alıp okulda ‘Biz Hasan hocanın öğrencisiyiz çapkın olacağız tabi’ gibi muhabbetler döndürüyorlardı” dedi. 

 

‘Kendisi gibi abisi de tacizci okul ve bağlantıları ile korunuyor’

 

“Cinsel saldırı faili Hasan Bilgili’nin eli kolu fazlasıyla uzun bir insandı daha geçen senelerde kendisi gibi tacizci olan abisi Profesör Ali Bilgili milletvekili olmaya hazırlandığını öğrencilerine söylüyordu” diyen öğrenci,  failin mevcut hükümet ile bağlantılarının olduğunu ve açık bir şekilde korunduğunu iddia etti.  Okulun da yargı gibi Hasan Bilgili’yi koruduğuna dikkat çeken öğrenci şunları söyledi: “Rektör Erkan İbiş ile bizzat arkadaşlığı olduğunu duymuştuk. Ankara Üniversitesi’nde taciz olayları çok yaygın. Rektörlük sözüm ona bunları engellemek için CTS birimi kurdu. Fakat bu süreçte de net bir şekilde görüldüğü gibi amacı sadece okulda olan taciz ve cinsel saldırı olaylarını dışarıya taşımadan örtbas etmek. Kurallar tacizcileri korumak üzerine, kadını akademi de barındırmamak üzerine kurgulanmış durumda.”

 

‘Taciz ve tecavüzcüleri okulumuzda istemiyoruz’

 

Kadınlar ve üniversite öğrencileri olarak bu işin peşini asla bırakmayacaklarını söyleyen öğrenci,  “Bugün yaşamın her yerinde yürüttüğümüz kadın mücadelesini amfilere de taşıyoruz. Tacizcileri, Tecavüzcüleri okullarımızda istemiyoruz” dedi.