DİYARBAKIR - Kadın katliamlarına karşı yürüyüş gerçekleştiren yüzlerce kadın, "Böyle biter miyiz?" diye sorarak, "Öldürülen kadınların hesabını elbet soracağız. Bu faillerin yakasını bırakmayacağız. Her davanın ısrarlı takipçisi olmaya devam edeceğiz" dedi.

 

Diyarbakır'da bulunan kadınlar "Kadına yönelik her türlü şiddete karşı yürüyoruz" şiarıyla Kayapınar'da bulunan Dünya Kavşağı'nda bir araya geldi. Rosa Kadın Derneği, Tevgera Jinên Azad (TJA), KESK Kadın Meclisi, Dicle Amed Kadın Platformu (DAKAP), Diyarbakır Barosu Kadın Hakları Komisyonu ve HDP Kadın Meclisi'nin çağrısıyla yüzlerce kadın yürüyüşe katıldı. Kadınlar eyleme zılgıt ve alkışlarla başlarken, yürüyüş öncesi türküler eşliğinde halay çekti.

 

Sloganlarla yüzlerce kadın yürüdü

 

Kadınlar ellerinde, "Kadın soykırımını durduracağız", "Kadın cinayetlerini durduracağız", "Özgür kadın, özgür toplum", "Fıtratımızda direniş var", "Şiddete başkaldır, eril zihniyetin şiddetine parçalar", "Erkek vuruyor, devlet koruyor", "Yasta değil, isyandayız", "Çocuk istismarı insanlık suçudur" ve "Barışı da, baharı da kadınlar getirecek" yazılı dövizler taşıdı. Yürüyüş, zılgıt ve alkışlarla başlarken, aynı zamanda kadınlar ellerinde katledilen kadınlar için siyah pankart da taşıdı. Kadınlar yürüyüş boyunca, "Erkek vuruyor, devlet koruyor", "Edî bese bêdeng. nemîne", "Korkmuyoruz, susmuyoruz", "Jin, jiyan, azadi", "Sessiz kalma, suça ortak olma", "Kadın hayattır, hayatıma dokunma", "Susma sustukça sıra sana gelecek", "Yaşasın kadın dayanışması", "Çocuğa uzanan eller kırılsın" sloganları attı.

 

Kadınların yürüyüşüne etrafta bulunan yurttaşlar da alkış ve sloganlarla destek verdi. Polisin yoğun güvenlik önlemi aldığı yürüyüşte, Kürtçe açıklamayı Yüksel Aslan Acer okurken ve Türkçe metni ise Bedriye Aydın okudu.

 

'Böyle biter miyiz?'

 

Bedriye, kadınların; sürekli kışkırtılan erkek egemenliğine, militarizme, savaşa, sömürüye, cinsiyetçiliğe, devlet şiddetine, erkek şiddetine “artık yeter" dediğini belirtti. Devletin savaş politikaları ve militarizm erkekliğinin her gün yeniden arşa çıkardığını söyleyen Bedriye, "Sistem savaş ürettikçe erkek şiddet üretiyor. Toplum üzerindeki tahakküm mekanizmaları kadın düşmanlığı ve cinsiyetçilik üzerinden derinleştiriliyor. Kullanılan nefret diliyle toplum kutuplaştırılıyor, sokaklar ve meydanlar kadın cinayetlerine şahitlik ediyor. Daha ne kadar ölmemiz gerekiyor? Yetmedi mi öldüğümüz? Böyle biter miyiz" diye sordu.

 

'Susmayın, cinayetlere ortak olmayın'

 

"Pervasızlık diz boyu!" diyen Bedriye, katledilmelerin yanı sıra ölü bedenlere işkencenin yapıldığını söyledi. Sessiz kalmanın suça ortaklık olacağını vurgulayan Bedriye, "Artık gizleme ihtiyacı duymuyorlar, güpegündüz, ulu orta, sokaklarda, meydanlarda, çocukların gözleri önünde hunharca katlediliyoruz. Öldürülen kadınların hesabını elbet soracağız. Bu faillerin yakasını bırakmayacağız. Her davanın ısrarlı takipçisi olmaya devam edeceğiz. Ancak bunun hesabını sormak bir tek bizim boynumuzun borcu değil. Bir kez daha yineliyoruz; suça sessiz kalmak, suça ortak olmak demektir. Susmayın! Bu cinayetlere ortak olmayın! Bu, devletin, yargının, erkeklerin, medyanın ve tüm toplumun meselesidir. Rakamlardan ibaret değiliz. Fakat unutmuyoruz, her güne eksilerek başlıyoruz" sözlerine yer verdi.

 

‘Yaşamak istiyoruz’

 

Bedriye şöyle sürdürdü: "Erkek aklının öldürmek için ortaya attığı bahanelerle toplumun sistematik olarak duyarsızlaştırılmasına, kayıplarımızın sıradanlaştırılmasına itiraz ediyoruz. Hiçbir şey olmamış gibi devam edemeyiz. Boşanmak istiyoruz öldürülüyoruz, nafaka istiyoruz öldürülüyoruz, sokağa çıkıyoruz öldürülüyoruz. 'Artık yetti' diyoruz. Biz yaşamak istiyoruz."

 

Açıklama ardından kadınlar parkta oturma eylemi gerçekleştirdi. Oturma eyleminin ardından kadınlar slogan ve alkışlarla dağıldı.

 

27 Haziran yas ilan edildi

 

Öte yandan Diyarbakır Barosu Kadın Hakları Komisyonu da boşanma aşamasında olduğu erkek tarafından katledilen avukat Müzzeyen Boylu’nun yaşamını yitirişinin 40’ıncı günü olan 27 Haziran’ı katledilen tüm kadınlar için yas ilan etti. Yas kapsamında kadınlar iş yerleri sahipleri ve yurttaşlardan iş yeri kapılarına, evlerinin balkonlarına, kurumlara siyah bez bağlamalarını istedi.