TJA: Federe Kürdistan operasyonuna ulusal birlik ruhuyla karşı çıkalım
- 15:47 20 Haziran 2019
- Güncel
ŞIRNAK -TJA, Federe Kürdistan’a dönük gerçekleştirilen saldırılara ilişkin yaptığı açıklamada, Federe Kürdistan hükümetini, parlamentosunu, aydınlarını ve topyekûn halkını ulusal birlik ruhu ile operasyona karşı çıkmaya çağırdı.
Tevgera Jinên Azad (TJA), Şırnak’ın Cizre ilçesinde Türkiye’nin Federe Kürdistan’a yönelik saldırılarını kınayarak açıklama yaptı. Sabahın erken saatlerinde Habur Sınır Kapısı’nda yapılması planlanan basın açıklaması için birçok merkezden harekete geçen yurttaşlar Cizre girişinde polisler tarafından Şırnak Valiliği’nin izninin olmadığı gerekçesiyle durduruldu. Polisler tarafından durdurulan yurttaşlar Cizre girişinde yapılan müzakereler sonucu Halkların Demokratik Partisi (HDP) ilçe binasına geçti. Cizre HDP ilçe binasının bahçesinde yapılan açıklamayı HDP Şırnak Milletvekili Nuran İmir okudu. Nuran, Habur Sınır Kapısı’nda yapmak istedikleri açıklamanın keyfi bir şekilde engellediğini vurguladı.
‘Topyekûn doğayı yok etme politikalarıdır’
3. dünya savaşının yaşandığını dile getiren Nuran, başta kadınlar olmak üzere siyasal, sosyal, ekonomik, ekolojik, sağlık, hukuk ve tüm yaşam alanlarına dönük gerçekleştirilen saldırıların kıyım düzeyine vardığını belirtti. Nuran, “Demokratik, ekolojik, kadın özgürlükçü olan tüm alanlar güvenlik politikaları adı altında katliam düzeyinde bir talana dönüşmüş durumdadır. Biz kadınlar biliyoruz ki her saldırı coğrafyayı insansızlaştırmak, soykırım politikalarını güçlendirmek, göçe zorlamak, topyekûn doğayı yok etme politikalarıdır” dedi.
‘Dün Efrin bugün Güney Kürdistan’
Başlatılan ‘Pençe Operasyonu’ ile beraber Xakurkê ve Biradost bölgelerine yapılan hava-kara saldırılarında sistematik olarak sivil yerleşim yerlerinin bombalandığını aktaran Nuran, arazilerin, tarlaların, bağ, bahçelerin ateşe verildiğini dile getirdi. Nuran, “AKP-MHP saldırgan politikalarla her seçim döneminde olduğu gibi bu dönemde de iktidarda kalabilmek için ‘Beka’ sorununu ortaya atarak savaş başlatmaktadır. Dün Efrîn bugün Kürdistan’ın Güney’inde aynı politikaları sürdürmektedir. Saldırıların imha, inkar politikalarının devamı, bölgenin demografik yapısını yok etmeye yönelik olduğuna Türkiye ve dünya kamuoyunun seyircisi olduğu bir tanıklık söz konusudur. TJA olarak Kürt ve Kürdistani kimliklere nerede olursa olsun yapılan saldırıların birbirinden bağımsız olmadığını biliyoruz” diye hatırlattı.
‘Tarihi mirasa yapılan saldırılar insanlığa karşı yapılmaktadır’
Hasankeyfin sular altında bırakılmasına da değinen Nuran, “Hasankeyf’in sular altında bırakılması ve çatışmalardan kaynaklı çıkan yangınlara müdahalenin engellenmesi; tarihimizin, kimliğimizin, birliğimizin ve kadın doğamızın yok edilmesi demektir. Bir dünya mirası olan Hasankeyf için derhal baraj projesi iptal edilmelidir. Yine Kürdistan’ın egemen topraklarına operasyon adı altında yapılan doğa ve tarihi mirasa yapılan saldırılar insanlığa karşı suçlanan suçlar kapsamında ele alıyor ve derhal durdurulması için çağrı yapıyoruz” ifadelerini kullandı.
‘Tek yolun demokratik barışçıl olduğunu yineliyoruz’
Kürt sorunun coğrafyayı sular altında bırakmak ve bombalamak ile çözülemeyeceği söyleyen Nuran, “Bu nedenle sorunun çözümünün PKK Lideri Sayın Abdullah Öcalan’ın muhatap alınarak, son yapılan avukat görüşmelerinde 7 maddelik deklarasyonun çözümün ve barışın deklarasyonu olduğunu ve tek yolun demokratik barışçıl olduğunu yineliyoruz. Güney Kürdistan hükümetine, parlamentosunu siyasal partilerini, aydınlarını ve topyekûn halkını bu askeri operasyona karşı ulusal birlik ve dayanışma ruhu ile karşı çıkmaya, Güney Kürdistan topraklarının haklarına sahip çıkmaya çağırıyoruz. Uluslararası toplumu Türkiye’nin tüm sosyalist, demokrat, ekolojist kişi ve kurumlarını tarihi değerlerini doğa katliamlarının yapılmaması için sorumluluk almaya davet ediyoruz” çağrısı yaptı.