DİYARBAKIR - DTK, Siverek’te “toprak kavgası” denilerek kamuoyuna lanse edilen 2’si kadın 6 kişinin katledilmesine ilişkin yayınladığı açıklamada, Urfa Barosu ve insan hakları kuruluşları başta olmak üzere tüm sivil toplum örgütlerini ve kanaat önderlerini sorunun çözümü için duyarlı olmaya ve devreye girmeleri için çağrı yaptı.

 

Demokratik Toplum Kongresi (DTK), Urfa’nın Siverek İlçesinde “toprak kavgası” denilerek kamuoyuna lanse edilen 2’si kadın 6 kişinin katledilmesine ilişkin yazılı açıklama yayınladı. Açıklamada, Siverek’teki katliamın bütün halkı derinden üzdüğünü ve sarstığını ifade etti. Kan davalarının bütün bir halka ağır bedeller ödettiğini, bu tür davaların daha doğmamış çocuklarımızın bile hayatlarını nasıl esir alındığı çok iyi bilindiği söylenerek, “Bu tür olayların aynı zamanda halkımızın toplumsal birliğine, dayanışmasına, kardeşçe yaşamasına nasıl büyük bir darbe vurduğu da geçmiş tecrübelerle ortadadır” denildi.  

 

DTK, açıklamanın devamında şunları kaydetti:

 

“Demokratik Toplum Kongresi olarak çok açıkça ifade etmek  isteriz ki; ailelerimizi, aşiretlerimizi biribirine düşman eden bu tür  olaylar topyekün halkımızın birliğine kastetmektedir.

 

Aile ve aşiretlerimiz arasındaki sorunlar ne kadar büyük olursa olsun, bunların çözüm yolları ve araçları konusunda halkımız engin bir deneyime ve tecrübeye sahiptir. Dolayısıyla bu çözüm mekanizmalarının devreye girmesi gereken yerde,  öldürmeyi esas alarak çözüm aramak son derece ilkel,  insani ve ahlaki değerlerden yoksun bir çözüm yöntemidir.

 

Gerekçesi ne olursa olsun bu yöntemi asla kabul etmek mümkün değildir. Analarımız başta olmak üzere kadınlarımızın Kürt halkının değerlerinde ve geleneklerinde dokunulmaz bir yeri olduğu binlerce yıllık tarihimizin bizlere öğrettiği en önemli derslerden biridir.

Bu tür olayların toplumsal hayatımızda yarattığı tahribatlar son derece büyüktür. 

 

Bu nedenle, olayın tarafı olan aileler başta olmak üzere bütün toplumsal kesimleri sağduyulu davranmaya, sorunu daha da derinleştiren değil,  çözüm sağlamayı amaçlayan girişimlerde bulunmaya çağırıyoruz.

 

Aynı zamanda, Urfa’daki baro, insan hakları kuruluşları başta olmak üzere tüm sivil toplum örgütlerini ve kanaat önderlerini sorunun çözümü için duyarlı olmaya ve devreye girmeleri çağrısını yapıyoruz. İkisi kadın dört insanımızın yaşamlarını kaybetmesiyle sonuçlanan bu olayı şiddetle kınıyor, protesto ediyoruz. 

 

Yaşamlarını kaybeden insanlarımıza Allahtan rahmet,  ailelerine ve yakınlarına başsağlığı ve sabır diliyoruz.”