Pervin Buldan Esenyurt’tan seslendi: Kürtler günahını size vermez
- 20:38 15 Haziran 2019
- Güncel
İSTANBUL - 23 Haziran seçim çalışmaların kapsamında Esenyurt’ta halk ile buluşan HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, “Siz Kürtlerin temsilcilerini cezaevlerine atarken, Kürtçe tabelaları yere atarken, Bitlis ve Tatvan’da seçilen belediye başkanlarınız Kürtçe tabelalarına tahammül edemezken, gelip Kürtlerden oy isteyeceksin. Hadi oradan diyoruz. Kürtler bırakın oy, size günahını bile vermez” diye vurguladı.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, İstanbul Esenyurt da halk buluşmasına katıldı. Esenyurt Meydanı’nda bir araya gelen on binler “Bijî Serok Apo” ve “Direne direne kazanacağız” sloganları attı. Kadın ve gençlerin yoğunlukta olduğu buluşmada, halk çocuklarını alarak alana adeta aktı. Kadınların yöresel kıyafetleri ile giriş yaptığı alanın etrafı polislerce ablukaya alındı. HDP’nin seçim otobüsünden çalınan ezgilerle halaya duran onbinlerin coşkusu Pervin’in halkı selamlaması ile doruğa çıktı.
‘Esenyurt kitlesi İstanbul’un kaderini değiştirecek’
Burada onbinlere seslenen Pervin’in konuşmasından satır başları şu şekilde: “İstanbul’un kaderini değiştirecek olan kitle Esenyurt kitlesidir. Biliyoruz ki; her parti seçim çalışmalarının startını Esenyurt’tan verir. Çünkü Esenyurt demek Serhat demek, Botan demek, Amed demek, Hakkari, Şırnak demek, Kars demek, Iğdır demek, Ardahan demek… İşte bunun için bütün partiler seçim çalışmalarını Esenyurt’tan başlatırlar. Biz de HDP olarak 23 Haziran seçiminin ilk mitingini burada yapıyoruz. Geldiğiniz için hepinize teşekkür ediyoruz.
‘AKP YSK’yı da yanına alarak hukuksuzluğa imza attı’
Sevgili halkımız, sevgili Esenyurtlular, 31 Mart tarihinde gerçekleştirilen yerel yönetim seçimlerinde yapılan haksızlık ve hukuksuzluğa karşı, seçilen belediye başkalarının elinden mazbatalarının alındığı ve mazbataların iptal edildiği tarihi bir seçime tanıklık ettik. 31 Mart tarihinde herkes tercihini yaptı. Bölge de İstanbul’da da tercih yapıldı. İstanbul’da demokrasi güçleri bir tercih yaptılar ve CHP’nin adayı Ekrem İmamoğlu’na İstanbul’da kazandırdılar ve onu belediye başkanı seçtiler. Hatta mazbatasını eline verdiler. Ancak AKP hükümeti YSK’yı da yanına alarak büyük bir hukuksuzluğun altına imza attı. Diyarbakır’ın ilçelerinde, Van’ın ilçelerinde, Erzurum’un ilçelerinde HDP’li belediye eşbaşkanlarına ne yaptılarsa İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanına da aynısı yapıldı. Kazanılan belediyeler elimizden alındı. Kürdistan’da, İstanbul’da da halkın tercih yaptığı, iradesini teslim ettiği, halkın ‘bu benim belediye başkanımdır’ dediği adayları AKP, YSK eliyle hukuksuz bir şekilde mazbatalarını elinden aldı. Bu hukuksuzluk, bu adaletsizlik, bu haksızlık, bu gasp olayı belki de tarihte bu denli ilk kez yaşandı.
‘Binali Yıldırım alsaydı…’
İstanbul Belediye Başkanlığı’nı Binali Yıldırım kazanmış olsaydı bugün seçim tekrarlanmayacaktı. Binali Yıldırım kazansaydı hiç bir hukuksuzluk ifade edilmeyecekti. AKP’li belediyelerin kazanmadığı yerlerde AKP hukuksuzluğun altına imza attı. 6 belediye bölgede bir belediye İstanbul’da mazbataları verilmedi. YSK’ya başvurmamıza rağmen bizim dilekçelerimiz kabul edilmedi, CHP’nin adayının itirazları kabul edilmedi. AKP’nin yaptığı itiraz kabul edildi ve İstanbul Belediyesi’nin iptal edilmesine karar verildi. YSK bu kararı 250 sayfalık gerekçeli karar ile kamuoyuna duyurdu. Bu 250 sayfalık gerekçeli kararda hiçbir gerekçe yok. Evet, gerçekten haksızlık yapılmış denilebilecek tek bir satıra rastlayamazsınız. AKP, o 250 sayfalık gerekçeli kararı kendisi yazdı ve YSK’nın önüne koydu. O 250 sayfalık gerekçeli karar karşısında İstanbul halkı 250 bin fark ile AKP’ye dersini verecek. Büyük bir fark ile kazanacağız bundan kimsenin kuşkusu olmasın.
‘Nasıl kaybettirdiğimizi herkes gördü’
Evet, aday çıkarmadığımız yerlerde AKP’ye nasıl kaybettirdiğimizi herkes gördü. Ankara, İstanbul, İzmir, Mersin, Adana’da, Antalya’da aday çıkarmadık AKP’ye kaybettirdik. Onlarda sadece bir yerde aday göstermediler. Iğdır’da aday çıkarmadılar ve bütün partiler birleşti ve dediler ki ‘Iğdır HDP’nin kalesidir, HDP’ye Iğdır’da kaybettirelim’ dediler. Ve aramızdaki fark ne biliyor musunuz? Onların aday göstermediği yerlerde biz kazandık bizim aday göstermediğimiz yerlerde onlar kaybetti aramızdaki fark budur. HDP’nin, Kürt halkının, Türkiye halklarının farkı budur.
‘Herkesin gözü Kürtlerde’
Şimdi AKP’nin gözü İstanbul’da ama herkesin gözü Kürtlerin üzerinde. Herkes şunu tartışıyor; ‘acaba 23 Haziran’da Kürtler kime oy verecek’ diyorlar. Şırnak’ta da yaşayan bir Kürt ile İstanbul ile Diyarbakır’da yaşayan bir Kürt ile İstanbul’da yaşayan Kürdün, Van, Hakkari, Iğdır’da yaşayan Kürt ile İstanbul da yaşayan bir Kürt arasında fark yoktur. İradeleri aynıdır, yürekleri bir atıyor. Onun için hiç kimse Kürtler üzerinden siyasi hesap içerisine girmesin. Çünkü Kürtler geçmişte yapılanı asla unutan bir halk değildir. 31 Mart seçimlerinden önce Kürtlere, temsilcilerine, belediye başkanlarına, milletvekillerine her türlü hakareti yapacaksın, ‘Kürdistan’ diyene ‘bu ülkeden defolun gidin’ diyeceksin, Kürtçe konuştuk diye Kürdistan dedik diye hakkımızda dava açacaksın ve Kürt halkının temsilcileri Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ, Gülten Kışanak’ı, Sebahat Tuncel’i, Sırrı Süreyya Önder’i, İdris Baluken’i cezaevine koyacaksın, belediye başkanlarını görevden alacaksın, yerine kayyum atayacaksın, Kürt halkının dilini, kültürünü, kimliğini inkar edeceksin. Ama seçimler yaklaşınca hem Kürdistan diyeceksin hem de Kürtçe konuşacaksın. Kürtlerin karnı bu ucuzluklara tok, Kürtler sizin bu ucuz politikalarının ne anlama geldiğini biliyor.
‘Kürtleri değil oy, size günahını vermez’
Esenyurtta İstanbul’da yaşayan Kürt halkı 23 Haziran’da da yine iradesine sahip çıkacak. Kendisini inkar edenlere kendi temsilcilerini cezaevlerine koyanları 23 Haziran’da sandıkta iyi bir ders verecek. 23 Haziran bizler için tarihi bir fırsat, bu fırsatı İstanbullular ve İstanbul’daki halklar iyi değerlendirmeli.
‘Demokrasi ittifakı gerçekleştiriyoruz’
17 yıllık AKP’nin bu ülkeyi ne hale getirdiğini biliyoruz. Bu ülkeyi artık yönetemiyorlar bütün haksızlıkları, hukuksuzlukları Türkiye’nin dört bir tarafına yaşanan hukuk, adalet, demokrasi diye bir şey bırakmayan, insanları açlığa, yoksulluğa mahkum eden, sadece kendi yandaş ve akrabalarını düşünen bir iktidara karşı bizler bugün demokrasi ittifakını gerçekleştiriyoruz.
‘Tatile gitmiyoruz, İstanbul’a geliyoruz’
Barış, demokrasi, adalet ve hukuktan yana olanlar, herkes, bütün İstanbul, 23 Haziran’da sandık başına gidecek ve demokrasi güçlerinden yana tercihini yapacak. Bundan hiçbir şüphemiz yok, sizlere güveniyoruz. 23 Haziran Türkiye demokratikleşmesi için önemli bir tarihtir. Kendi ve çocuklarımızın geleceği için demokrasi ittifakında buluşmak ve Türkiye’yi özgürleştirmek, demokratikleştirmek, Türkiye’ye adalet ve hukuku getirmek bizlerin görevidir. Bu görev için yola çıktık, bu görev için 23 Haziran’da sandık başına gideceğiz. Tatile gitmiyoruz, İstanbul’a geliyoruz, 23 Haziran’a kadar gece gündüz çalışacağız, her eve gireceğiz ve kazanacağız.
‘Kazanacağız’
23 Haziran tarihinde demokrasi güçlerinin kazanması ile birlikte Türklerde, Kürtlerde kazanacak, İstanbul’da yaşayan Aleviler, Süryaniler, kadınlar, gençler kazanacak, beyaz tülbentli annelerimiz kazanacak. Cezaevlerindeki yoldaşlarımız kazanacak, Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ kazanacak. İşte bu kadar tarihi bu kadar önemli bir seçimi 23 Haziran’da gerçekleştireceğiz. Hepinize çalışmalarınızda başarılar diliyoruz. Riya we û riya me vekiribe. Hepinize geldiğiniz için teşekkür ediyoruz. Mutlaka kazanacağız, sonuç muhteşem olacak.”