Melike Aydın 

 

İZMİR - Avukatları ile 2 Mayıs’ta görüşen Abdullah Öcalan’ın bir arada eşit ve özgür yaşamı önerdiğini belirten HDK İzmir Eş Sözcüsü Ayşe Yılmaz, “Öcalan eşit özgür toplumu, özyönetimi öneriyor. Halkların birlikteliği çağrısı, yeni yaşamı örmeye çalışan HDK kurgusuna da hitap ediyor” dedi. 

 

PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik tecridin kaldırılması talebiyle açlık grevleri ve ölüm oruçları sürerken, Asrın Hukuk Bürosu avukatları 2 Mayıs’ta İmralı Adası’na giderek Abdullah Öcalan ile bir görüşme gerçekleştirdi. Görüşmenin ardından 6 Mayıs günü avukatlar, Abdullah Öcalan ile İmralı’daki diğer tutsakların mesajını kamuoyu ile paylaştı. Okunan mesajda da 2013 Newrozu’na gönderme yapılarak onurlu barış talebinde ısrar dile getirildi. Ayrıca Kuzey Suriye’deki gelişmelere de dikkat çekildi. 

 

6 Mayıs’tan bu yana Abdullah Öcalan’ın mesajına ilişkin tartışmalar sürerken, açıklamadan 17 gün sonra avukatlar bir kez daha İmralı’ya giderek bir görüşme daha gerçekleştirdi. 

 

‘CPT ziyaretleri açlık grevleri başlamadan önce yapmalıydı’

 

Halkların Demokratik Kongresi (HDK)  İzmir İl Eş Sözcüsü Ayşe Yılmaz, Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekili Leyla Güven’in açlık grevine başladığı 7 Kasım 2018 tarihinden bu yana direnişin birçok kez kırılmaya çalışıldığını belirterek, tutsakların 2 Mayıs’ta yapılan görüşmeyi güvence olarak görmediğini bu nedenle de eylemlerini sürdürdüklerini dile getirdi. Görüşmelerin bir oyalama taktiği olduğunu düşünen Ayşe, “Bunu sadece biz görmüyoruz, direnişi sürdürenler de Abdullah Öcalan da böyle görüyor. Son zamanlarda CPT (Avrupa Konseyi İşkenceyi Önleme Komitesi) de İmralı’yı ziyaret etti. Uluslararası kurumların işlevini görmediğini düşünüyorum. Bunu binlerce insanın 5-6 aya varan direnişi esnasında değil çok öncesinden yerine getirmesi gerekirdi” diye belirtti. 

 

‘Eşit ve özgür toplum mesajı HDK’nin amacına uygun’

 

Mesajdaki 2013 Newrozu vurgusuna dikkat çeken Ayşe, halkların birlikteliği çağrısının, yeni yaşamı örmeye çalışan HDK kurgusuna da hitap ettiğini belirterek, şunları dile getirdi: “Suriye’nin kendi kaderini belirlemesini, oradaki güçlerin belirmesini ve hassasiyetlere de dikkat edilmesi gerektiğini söylüyor. Bu da geleceği gören bir mantıkla Öcalan’ın söylemidir. Bu süreç içindeki yoğunlaştırılmış tecride rağmen yolundan ayrılmadan aynı alanda derinleşerek eşit özgür toplumu öneriyor. Bu coğrafyada olan bütün halklara aynı noktada olduğunu ileten bir yerde duruyor. Öcalan özyönetimi öneriyor. Çünkü şu anda Suriye topraklarında Rojava gerçekliği var, topluluklar bütünü var. O coğrafya içinde özerklik önermesinin kesinlikle güçlü olduğunu gösteriyor. Bölücü değil bölücü olsa ‘Türkiye hassasiyetlerine dikkat edin’ diye bir söylemi olmazdı. Bir arada eşit, özgür yaşam önermesi var.” 

 

‘Savaşarak bir yere varılmıyor’

 

Çatışmalı sürecin bitirilebileceği ve her şeyin masa başında çözülebileceği ana gelindiğini belirten Ayşe, “Eşit özgür toplum, özerklik bağlamı da dahil bunların masa başında konuşulması aşamasına gelinmiştir. Buna dikkat edin. Bunu muhalif, özgür, demokrat, devrimcilere değil Türkiye iktidarına da söylüyor. Savaşarak bir yere varılmıyor. Ben böyle okudum en azından” ifadelerini kullandı.