VAN - Patnos L Tipi Cezaevi'nde açlık grevinin 84'üncü gününde olan Yakup Turgut ile görüşen akrabası Hayriye Turgut, cezaevinde halen tutsaklara kanalizasyon suyu verildiğini, baskı ve ihlallerin arttığını, bu nedenle cezaevi yönetiminin yargılanması gerektiğini vurguladı. 

 

PKK Lideri Abdullah Öcalan'a yönelik tecridin sonlandırılması talebiyle başlatılan açlık grevi ve ölüm orucu eylemleri devam ediyor. Abdullah Öcalan'ın avukatları, 2 Mayıs'tan sonra dün müvekkilleriyle bir görüşme daha gerçekleştirebildi. Kamuoyunun gözü İmralı'dan gelecek ikinci mesajda iken, cezaevlerinde açlık ve ölüm orucunda olan tutsakların durumu da her geçen gün ağırlaşıyor. Cezaevlerinde devam eden açlık grevleri ile beraber tutsaklara yönelik baskılar da son günlerde arttı. 

 

'Patnos Cezaevi'nde büyük bir zulüm var'

 

Patnos L Tipi Kapalı Cezaevi'nde 84 gündür açlık grevinde olan Yakup Turgut, akrabası Hayriye Turgut ile dün yaptığı telefon görüşmesinde cezaevinde maruz bırakıldıkları baskılara anlattı. Hayriye, Yakup ile yaptığı görüşmede kendisine anlattıklarını şu şekilde aktardı: "Yakup 14 yıldır cezaevinde ve tecride karşı 84 gündür açlık grevinde. Dün bizi aradı. Telefon üzerinden yaşanan hak ihlallerini ve cezaevi yönetiminin onlara uyguladıkları baskıları anlattı. Patnos Cezaevi'nde tutuklular üzerinde ciddi baskı ve saldırılar var. Gardiyanlar günde iki defa koğuşa baskın yapıyorlar. Yakup'un anlattığı kadarıyla sayımda asker gibi yürümeleri ve asker gibi giyinmeleri isteniyor. Tek tipleştirmek istiyorlar. Tutukluların dünyadan bir haber almamaları için gazetenin cezaevine girmesine izin verilmiyor. Radyolarına, kitap, kalem ve günlüklerine el konulmuş. Tutukluların yatakları ve elbiselerini dağıtıyorlar. Patnos Cezaevi'nde büyük bir zulüm var."

 

'Ölüm haberi gelirse sorumlusu cezaevi yönetimidir'

 

Hayriye, devamında şunları dile getirdi: "Yakup'un aktarımına göre tutuklulara kanalizasyon suyu veriliyor. Tutuklular verilen suyun çok kötü koktuğunu ve kirli olduğunu söyledi. Tutuklulara  kompleks vitaminler ve ilaçları da verilmiyor. Tutuklular revire gitmek için defalarca dilekçe veriyor ama verilen bu dilekçeler cezaevi yönetimi tarafından iptal ediliyor ve el konuluyor. Aylar hatta yıllar geçer ama bu dilekçeye bir cevap gelmez. Bugün ya da yarın cezaevinde bir ölüm haberi gelirse sorumlusu cezaevi yönetimidir."

 

'Cezaevlerini yönetenler yargılanmalıdır'

 

Tutsaklar üzerindeki baskıların bir an önce son bulması gerektiğini vurgulayan Hayriye, son olarak, "Yıllardır Kürtleri cezaevlerine hapsedip zulüm ve işkence ediyorlar. Bu işkenceci zihniyet bir an önce son bulmalı ve cezaevlerini yönetenler yargılanmalıdır" dedi.