İZMİR - Açlık grevi eylemcilerinin sadece devletin kendi hukukunu uygulanmasını istediğini belirten HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Dirayet Dilan Taşdemir, “Bir an önce var olan bu hukuksuzluğa son verilmelidir. Tecridin kırılması gerekiyor. Bu hukuki talebi yerine getirince suç işlememiş olacaksınız” dedi. 

 

Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’ün 16 Mayıs günü yaptığı ve PKK Lideri Abdullah Öcalan ile görüşme yasağının kaldırıldığı yönündeki açıklamasından 6 gün sonra Asrın Hukuk Bürosu avukatları bir kez daha İmralı Adası’na giderek müvekkilleriyle görüşme gerçekleştirdi. Avukatlar, en son 2 Mayıs günü İmralı Adası’na gitmişti.

 

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kadın Meclisi Sözcüsü ve Muş Milletvekilli Dirayet Dilan Taşdemir, tecride karşı sürdürülen açlık grevlerini ve son gelişmeleri değerlendirdi. İktidarın hak arayan herkesi abluka altına aldığını belirten Dirayet, cezaevlerinin toplama kamplarına dönüştürüldüğünü söyledi. AKP iktidarının açlık grevi başladığı günden itibaren eylemi önemsizleştirme ve siyasetten tanımamaya yönelik bir tutum içerisine girdiğini ifade eden Dirayet, tutsakların ve kadınların direnişi sonucu açlık grevlerinin hem Türkiye hem de dünya gündemine girdiğini ve görünürlüğünün arttığını kaydetti. 

 

‘Eylemciler sadece hukukun uygulanmasını istiyor’

 

Açlık grevi eylemcilerinin sadece hukukun uygulanmasını istediğini dile getiren Dirayet, “Açlık grevleri kritik aşamada olmasına rağmen Kandıra, Tekirdağ ve Bolu’da koğuşlara baskın düzenleniyor, disiplin cezaları veriliyor, direnişçiler tek kişilik hücrelere atılıyor. Buna paralel olarak zaten açlık grevlerinin duyarlılığı arttırmak için eylem yapan beyaz tülbentli annelere de şiddet konseptinin devreye girdiğini gördük. Anneler yerde sürüklendi şiddete maruz kaldı, birçok yöneticimiz Gebze’de gözaltına alındı” dedi.

 

Bir an önce var olan hukuksuzluğa son verilmesini isteyen Dirayet, “Tecridin kırılması gerekiyor. Türkiye’nin barışı ve demokrasisi için elzem bir durumdur. Gerçekten artık kritik durumda. Bu hukuki talebi yerine getirince suç işlememiş olacaksınız” ifadelerini kullandı. 

 

‘Cezaevleri toplama kamplarını aratmıyor’

 

Türkiye’de geçmişten günümüze devam eden cezaevleri sorununun demokrasi açısından ibretlik olduğunu ifade eden Dirayet, birçok politik kişinin görüşünü ifade ettiği, siyasi bir partiye üye olduğu veya muhalefet yaptığı için cezaevinde olduğunu belirtti. Hukuksuzluğun gözaltı süreciyle başlayıp cezaevi süreciyle devam ettiğinin altını çizen Dirayet, “Türkiye cezaevleri koşullarıyla hukuki işleyişi ile demokrasi çerçevesinde değerlendirdiğimizde toplama kamplarını aratmayacak uygulamalarla karşı karşıya. Yüzlerce kadın ve çocuk cezaevinde, 70 yaşındaki kadınlar, yaşlılar cezaevinde” dedi. 

 

‘Bir kez daha faşizm kendini cezaevleri önünde sınamaya çalışıyor’

 

Bütün olumsuzluklara ve hukuk dışı uygulamalara rağmen tutsakların hukuki bir talepte bulunduğunu belirten Dirayet, AKP Hükümeti’nin ise açlık grevindeki tutsakları darp ettiğini, hücre cezası verdiğini ve aileleri ile iletişimlerini engellediğini söyledi. İmralı’da başlatılan tecrit rejiminin her yerde olağan bir hale getirilmeye çalışıldığını dile getiren Dirayet, “Hak talep edenler, demokrasi isteyenler, bu iktidarın politikalarını eleştirenler bir abluka ile bir illüstrasyonla karşı karşıya kalıyor ve bunun en yakıcı örneklerini de bizler cezaevlerinin hem içinde hem de kapısında beyaz tülbentli annelerin yaşadıklarında görüyoruz. Bir kez daha faşizm kendini cezaevleri önünde annelerin direnişinde sınamaya çalışıyor. Bir kez daha çok daha ağır travmalara neden olabilecek tehlikeli yaklaşımın içinde olduğunu ifade etmek isterim. O açıdan da bir an önce bu faşizan tecrit politikalarından vazgeçmeleri gerekiyor” diye konuştu.