
Mehmet Sincar dosyasında tahliye kararı: Tek sanık da serbest
- 09:31 22 Mayıs 2019
- Hukuk
Şehriban Aslan
DİYARBAKIR - Batman'da 1993 yılında uğradığı suikast sonucu hayatını kaybeden DEP Milletvekili Mehmet Sincar'ın zanlısı olarak kırmızı bültenle aranan ve tutuklanan Hizbullah üyesi Cihan Yıldız, geçtiğimiz aylarda yeniden yargılanmasına karar verilerek tahliye edildi. Mehmet'in eşi Cihan Sincar, "Herkes biliyor ki Mehmet Sincar'ın katili devlettir" diyerek hukuk mücadelesini sürdüreceklerini belirtti.
Arjantinli Plaza De Mayo Anneleri'nin kayıp yakınları için başlattığı ve daha sonra Türkiye'de de Cumartesi Anneleri tarafından başlatılan oturma eylemleri sürerken, 1996 yılında 17-31 Mayıs tarihleri "Gözaltında Kayıplara Karşı Uluslararası Mücadele Haftası" olarak kabul edildi. Yıllardır birçok baskı ve saldırıya rağmen alanları terk etmeyen kayıp yakınları, faillerin hesap vermesi için mücadele veriyor. Aileler bıkmadan usanmadan adalet arayışını sürdürürken, bir "faili meçhul" zanlısı daha yargı eliyle serbest bırakıldı.
Batman'da 4 Eylül 1993 tarihinde Demokrasi Partisi (DEP) İl Yöneticisi Metin Özdemir'le birlikte uğradıkları suikast sonucu hayatını kaybeden DEP Milletvekili Mehmet Sincar'ın katledilmesinin üzerinden 26 yıl geçerken, olayın zanlısı olarak tutuklanan Hizbullah üyesi Cihan Yıldız, geçtiğimiz aylarda mahkeme kararıyla tahliye edildi.
Cinayeti ilk olarak Türk İntikam Tugayları üstlendi
Cinayet ilk olarak Türk İntikam Tugayları (TİT) tarafından üstlenildi. Mehmet Sincar'ın öldürülmesi daha sonra Balıkesir'in Susurluk ilçesinde yaşanan ve tarihe "Susurluk Kazası" olarak geçen olayla anılır oldu. "Susurluk Kazası"na ilişkin dönemin Başbakanlık Müsteşarı Kutlu Savaş tarafından hazırlanan raporda cinayeti, "Yeşil" olarak bilinen Mahmut Yıldırım ile itirafçılar Alaattin Kanat, İsmail Yeşilmen ve Mesut Mehmetoğlu'nun işlediği belirtildi.
Cinayetten Cihan Yıldız ve Ejder Arpa sorumlu tutuldu
En son Hizbullah tutuklusu Cihan Yıldız ve firari sanık Ejder Arpa cinayetten sorumlu tutuldu. Hizbullahçı Cihan Yıldız müebbet hapis cezasına çarptırılırken, firari sanık Ejder Arpa bulunamadı. Kırmızı bültenle aranan Cihan Yıldız, 2008 yılında Avusturya'da yakalanarak Türkiye'ye iade edildi. Emniyet kayıtlarına göre, Cihan Yıldız Hizbullah üyesi ve "Hüseyin" kod adlı bir tetikçiydi. Cihan Yıldız'ı yargılayan mahkeme heyeti, önce "Türkiye Cumhuriyeti anayasanın tamamını ya da bir kısmını tağyir, tebdil ve ilgaya teşebbüs" suçundan ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezasına hükmetti daha sonra zanlının geçmişi, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışlarını göz önüne alarak, cezasını ömür boyu hapse çevirdi. Yıllarca hukuk mücadelesini sürdüren Mehmet Sincar'ın ailesi ise, farklı failler bulunarak gerçek sorumluların ortaya çıkarılmadığına işaret etti.
Adım adım gelen tahliye!
Cihan Yıldız'ın tutukluluğunun ardından avukatının yaptığı birçok itiraz reddedilirken, Mart 2019'da avukatı Abdulğani Orhan tarafından hükümlü bulunduğu dosyaya yapılan itiraz kapatılan Devlet Güvenlik Mahkemesi'nin (DGM) yerine bakan Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edildi. Mahkeme, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (AİHS) 3'üncü, 5'inci ve 6'ncı maddelerinin ihlal edildiğini değerlendirerek avukatın talebini kabul etti.
Öncelikle Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yazılı mütalaası alındı. Mütalaada; "Cihan Yıldız'ın 11 cinayetten sorumlu olduğu, failin Türkiye Cumhuriyeti'nin mevcut anayasal düzenini silah zoruyla değiştirip, yerine İslami esaslara dayalı bir şeriat devleti kurmayı amaçlayan Hizbullah terör örgütünün silahlı eylemlerine katıldığı" belirtildi.
Yeniden yargılama
Mahkeme ise kararında, müdafii avukatı Abdulğani Orhan'ın 18 Mart 2019 havale tarihli talebinin Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2010/62 Esas 2013/326 karar sayılı dava dosyasına yönelik hükümlü Cihan Yıldız yönünden CMK'nın 318/1 maddesi (yargılamanın yenilenmesi istemi) gereğince kabulüne karar verdi.
Yurt dışı yasağı adli kontrol tedbiri sayıldı
Ayrıca mahkeme, hükümlü Cihan Yıldız hakkında tayin edilip kesinleşen ve infaza verilen hapis cezalarının CMK'nın 312/1 maddesi (Yargılamanın yenilenmesi istemi hükmün infazını ertelemez. Ancak mahkeme, infazın geri bırakılmasına veya durdurulmasına karar verebilir. Yargılamanın yenilenmesine engel olmayan hâller) gereğince infazının durdurulmasına, hükümlü Cihan Yıldız yönünden ilam kayıtlarının kapatılarak iade edilmesi için Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı İlamat ve İnfaz Bürosu'na müzekkere yazılmasına karar verdi. Sanık Cihan Yıldız için yargılamanın yenilenmesine ve duruşma açılmasına karar verilirken dava dosyasının yeni esasa kayıt edilmesine ve yurt dışına çıkış yasağı şeklinde adli kontrol tedbiri uygulandı.
Verilen bu karar, Devlet Güvenlik Mahkemeleri'nde (DGM) yargılanan siyasi tutsaklar için de yeniden bir yargılama olup olmayacağı sorusunu akıllara getirdi.
'Neredeyse her sokakta bir faili meçhul vardı'
Eşinin nasıl katledildiğini anlatan Cihan Sincar, Mehmet Sincar'ın 17 arkadaşı gibi bölgede 1991 yılında milletvekili olarak seçildiğini ve o dönemin çetrefilli bir dönem olduğunu belirtti. Neredeyse her sokakta bir yurtsever insanın faili meçhul cinayetine kurban gittiğini dile getiren Cihan, "Mehmet ve arkadaşları vekil olarak seçildikten sonra parlamentoya gidip halkın sesi olacaklarını söylediler. Öte yandan ilk vekillerdi, büyük acılar vardı ve bu acılara cevap olmak istiyorlardı. Mehmet'te halkının kendilerine sahip çıkmasından dolayı elinden geleni yapmak istiyordu. Örneğin Nusaybin Newrozu'nda çok sayıda kişi panzer altında kaldı onlardan biri de Mehmet'ti. Yaralı olarak hastaneye kaldırıldı. Köylerde zorla koruculaştırılma sistemi uygulanıyordu. Korucu olmak istemeyenler hemen Mehmet'i ve arkadaşlarını arardı. Mehmet ve beraberinde mücadele veren arkadaşları, anında köylülerin yanında yer alıyordu. Bundan dolayı sayısız kez tehditler alıyordu" dedi.
26 yıl geçti…
Mehmet'in değerlerine bağlı biri olduğunu kaydeden Cihan, Mehmet'in bölgede ve devlet tarafından tanınan biri olduğunu söyledi. Cihan, "Devlet babasına bir oğlunun gittiğini Mehmet'i de uyarmazsa öldüreceklerini söylüyordu. 80 yaşındaki babasını aldılar 10 gün gözaltında tuttular. Israrla oğlunun durması gerektiğini söylüyorlardı. Babası, 'oğlum vekildir, okumuş biliyor, bilgisi var. Ben ona ne diyeceğim oğluma diyecek bir şeyim yok' dedi. Kürtlere yapılan zulümden dolayı Mehmet gibiler mücadele verince devlet nezdinde bu bir suç oluyordu ve hepsine bir ceza verilmesi gerekiyordu. Mehmet'i de ceza olarak öldürdüler. Batman'da 93 yılında faili meçhule kurban giden birinin taziyesine gitti. Orda da esnafları ziyaret edip 'devlet size sahip çıkmıyor bari siz kendinize sahip çıkın da bu kan dursun' diye tembihlemiş. Ardından kendi de faili meçhul cinayetinde şehit oldu. Onun şahadetinin ardında bayağı olaylar oldu ve 26 yıl geçti. 26 yıl geçmesine rağmen ortada bir gelişme yok bir fail vardı oda serbest bırakıldı" ifadelerini kullandı.
'Mehmet'i devlet katletti'
Mehmet Sincar'ın katilinin arkasında devlet olduğuna dikkat çeken Cihan, "Her kabul etmediklerinde önlerine çıkıyordu. Hizbullah'ın yaptığını başkalarının yaptığını söyleyip durması üzerine Avrupa'da 'O sizin parlamenteriniz nasıl katilini çıkaramıyorsunuz' diyordu. Eşimin anmasında mezarına gittim diye bana soruşturma açıldı. Bana bin defa soruşturma açsalar da yine gideceğim. Binlerce Mehmet Sincar vardı ve katilleri derin devlettir. Bugüne kadar belki on fail çıktı ama hepsi boşa çıktı çünkü yapan devletti. Değerlerimizin, onurlarımızın peşindeyiz. Sağ olduğumuz sürece onlara borçluyuz. Herkes biliyor ki Mehmet Sincar'ın katili devlettir bizi kandıramazlar" diyerek sonuna kadar mücadelelerinin takipçisi olduklarının altını çizdi.