
Eyleminin 127’nci günündeki Gurbet Ektiren: Tecrit kırılmadan direniş bitmeyecek
- 09:01 21 Mayıs 2019
- Güncel
MARDİN - Tahliye olduktan sonra açlık grevi eylemini evinde devam ettiren Gurbet Ektiren’in eylemi 127’nci gününe girdi. Evde Gurbetle ilgilenen anne Rekiya Ektiren, kızının her gün gözlerinin önünde eridiğini belirterek, “Diğer anneler dışarıda ben de içeride direniyorum” dedi. Gurbet ise, tecrit kırılmadan eylemlerinin sonlandırılmayacağı vurgusunu yineledi.
PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik tecridin kaldırılması talebiyle bölge ve Türkiye cezaevlerinde başlatılan açlık grevi eylemleri devam ediyor. 30 tutsağın ölüm orucunda olduğu cezaevlerinden tahliye edilen tutsaklarda eylemlerini evlerinde sürdürüyor. 15 Ocak’ta Bakırköy Cezaevi’nde açlık grevi eylemine başlayan Gurbet Ektiren de, 8 Mart’ta tahliye olduktan sonra eylemini Mardin’in Derik ilçesinde bulunan evinde sürdürüyor.
Kızının gün be gün gözlerinin önünde eridiğini belirten anne Rekiya Ektiren, kızının yanında oğlunun ise İstanbul’da cezaevinde açlık grevinde olduğunu aktardı. Rekiya, “Bir çocuğum evde diğeri de cezaevinde açlık grevinde eriyor. Bizler barış istiyoruz ölüm istemiyoruz. Hepimiz kardeşiz. Kimsenin annesi ağlamasın kimsenin ciğeri yanmasın. Kızım cezaevinden çıktıktan sonra evinde devam etti greve. Her gün gözlerimin önünde eriyor. Çocuklarımız aç, onlar burada aç iken biz ne yapalım? Bizim karnımız nasıl tok olur? Bir çözüm olmasını istiyoruz. Her süreçte olan Kürtlere ve annelere oluyor. Ölümle hiçbir şey çözülmez” dedi.
‘Annelerin yüreği yanmasın’
Annelerin daha fazla yüreklerinin yanmaması ve çözüm için adım atılması gerektiği noktasında çağrıda bulunan Rekiya, “Gurbet benim kızım burada eriyor, biz de burada yemek bile yemiyoruz. İki çocuğum aç benim. Bu ciğer değil mi? Diğer anneler dışarıda ben de içeride direniyorum. Her gün kızıma baktığımda aklımdan bin bir şey geçiyor. Yüreğimiz yanıyor ve kimse bir çözüm bulmuyor” diye konuştu.
‘Annelerin direnişi büyük moral oluyor’
Eyleminin 127’nci gününde olan Gurbet ise, cezaevlerinden gelen mesaj ve annelerin alanlardaki direnişinden büyük moral aldığını belirterek, “Eylemimizin amacı herkes tarafından biliniyor. Ben Bakırköy Cezaevi’nde kaldım. 52 gün orada grevde bulundum. Cezaevinden çıktıktan sonra evimde devam ettim greve. Ama cezaevindeki arkadaşlarımı geride bırakmak istemedim. Eylemimi arkadaşlarımla birlikte başlattım onlarla bitirmek istiyordum. O yüzden eve geldiğimde de bu eylemi sonlandırmadım” ifadelerini kullandı.
‘Tecrit kırılmadan direniş bitmeyecek’
Ölüm orucuna giren arkadaşlarının olduğunu ifade eden Gurbet, şöyle devam etti: “Devlet bir adım atmadığı için çözüm geliştirmediği için bu grevler ölüm orucuna dönüştü. Ama eminim ki bu eylem ve direniş amacına ulaşacaktır. Bedeli ne olursa olsun başarıya ulaşacaktır. Eylemler bugün dünyanın her yerine yayıldı. Bugün bu eylem evimizde devam ediyor. Belki kemiklerimiz, canlarımız eriyor ama irade ve moralimiz de ters olarak çok güçleniyor. Bu amaç hayata geçirilecek. Ne olursa olsun da ölüme kadar bu direniş devam edecek. Bu tecrit kalkmayana kadar eylemde bitmeyecek.
‘2 Mayıs’taki görüşmenin amacı irademizi kırmaktı’
Avukatlar 2 Mayıs’ta İmralı’ya görüşmeye gönderildi ama tek bir amaçları vardı o da bizim direnişimizi kırmak. 70-80 yaşlarındaki anneler, polislere karşı sokaklarda nasıl direniyor korkmuyorlar. Bizde onlardan güç alıyoruz. Onlar bize çok moral veriyor. Zindandaki arkadaşlarım oradan da bana moral veriyorlar. Gönderdikleri mektup ve selamlardan güç alıyorum. Ben de onları çok merak ediyorum. Ben bu eylemi arkadaşlarımın arasında devam etseydim çok mutlu olurdum. Ama burada da onları hissediyorum. Cezaevi yoldaşlığı çok farklı bir şey. Bu direniş de bundan güç alıyor. Bugün ben evde oturuyorum ama içim hala rahat değil. Annelere bakıyorum onları nasıl darp ettiklerini görüyorum. Oturmak istemiyorum. Annelerimizin arkasında duralım. 7’den 70’e kimse evde oturmasın. Bugün bütün Kürdistan halkına çağrım var; özellikle gençlere kimse bu yaşanan zulme sessiz kalmasın.”