Kadınlar Ayşe Düzkan ile dayanışmak için bir arada
- 18:38 18 Mayıs 2019
- Güncel
İSTANBUL - Kadınlar Dayağa Karşı Dayanışma Yürüyüşü’nün 32’nci yılında Özgür Gündem'le dayanışma kampanyasına katıldığı için 1 yıl 6 ay hapis cezası verilen ve 109 gündür tutuklu bulunan Ayşe Düzkan'la dayanışmak için bir araya geldi.
Kadınlar Dayağa Karşı Dayanışma Yürüyüşü’nün 32’nci yılında yürüyüşün ilk başladığı yer olan Kadıköy’de bulunan Yoğurtçu Parkı’nda bir araya geldi. HDP Ankara Milletvekili Filiz Kerestecioğlu ve Züleyha Gülüm’ün yanı sıra birçok kadının katıldığı buluşmada kadınlar Ayşe Düzkan ile dayanışma içerisinde olduklarını belirtti. Burada “Feministler” pankartı ve “109 gündür cezaevinde Ayşe’ye özgürlük”, “Gazetecilik ve haber alma hakkı için dayanışma suç değil”, “Adalet peşinde olan tüm kadınları unutmuyoruz”, “32 yıl önce hayır dedik, bu günde hayır diyoruz”, “İfade özgür Ayşe özgür olmalı” dövizleri açıldı.
Burada kadınlar adına açıklama yapan Beyhan Demir, 18 Mayıs 1987 Dayağa karşı Yürüyüş’ün 32’nci yılının kadın hareketinin önemli tarihsel uğraklarından olduğunu söyleyerek bu yıl Ayşe Düzkan için buluştuklarını belirtti.
‘O kürsüde konuşanlardan biri de Ayşe Düzkan’dı’
Dayağa Karşı Dayanışma Yürüyüşü’nü anlatan Beyhan şunları dile getirdi: “32 Yıl önce, Çankırı Asliye Hukuk Mahkemesi hâkimi Mustafa Durmuş’un bir kadının boşanma talebini, ‘Kadının karnından sıpayı, sırtından sopayı eksik etmeyeceksin!’ diyerek reddettiğinin ortaya çıkmasının ardından, kadınlar önce protesto telgrafları çekmiş, ardından toplu olarak adliyelere gidip dava dilekçeleri vermiş, en sonunda da bu yürüyüşü örgütlemişlerdi. Türkiye'de, kadınların ilk kitlesel yürüyüşü, 17 Mayıs 1987'de, Kadıköy Yoğurtçu Parkı'nda gerçekleşmişti. ‘Dayağın çıktığı cenneti istemiyoruz’, ‘Haklı dayak yoktur’, ‘Dayak aileden çıkmadır’ sloganlarıyla İstanbul Kadıköy İskelesi'nde buluşan kadınlar, Yoğurtçu Parkı'nda bir miting düzenlemişlerdi. Ayşe Düzkan ile dayanışma için Yoğurtçu Parkı’ın seçmemizin özel bir nedeni var. Çünkü Dayağa Karşı Yürüyüş’ün 32’nci yıldönümü. 1987 yılında, Yoğurtçu Parkı'nda kurulan feminist kürsüde konuşan kadınlardan birisi Ayşe Düzkan'dı.”
‘Kadınlar vardır’
Ayşe ile dayanışma içerisinde olduklarının altını çizen Beyhan şöyle devam etti: “Bugün burada Özgür Gündem Gazetesi'yle dayanışma için bir gün nöbetçi genel yayın yönetmenliği yapan Ayşe Düzkan için toplandık ama yargılanan, tutuklanan, özgürlüklerinden mahrum kalan gazetecileri de unutmuyoruz. Çünkü biliyoruz ki, ifade özgürlüğü ve haber alma hakkımızı savunmak aynı zamanda kendimizi savunmaktır. 32 yıl önce feministler de burada, bu parkta bir başlangıç yaptılar. Kadınlar vardır dediler. O gün kurulan feminist kürsüden konuşan kadınlardan biri olan Ayşe dosta düşmana şöyle seslenmişti: ‘Bu dünya, bizi evlerimize kapatmak üzere örgütlenmiş, biz ki bu dünyanın yarısıyız, evlerimizin duvarlarını yıkarak bu dünyayı evimiz kılacağız. Çünkü eğer bu dünyada gelecek; gelecek bugünden farklı olacaksa, gelecek bizim de olacaktır, gelecek kadın olacaktır, merhaba!’.”
‘Hepimizin kaderi ortak’
32 yıl önce "Kadınlar vardır, her yerde" dediklerini dile getiren Beyhan, “Şarkımız dillere dolandı. Kadınlar artık her yerdeler. Ama erkek egemenler bunu istemiyorlar. Evde eşit hak isteyen kadınların yüzüne inen erkek tokat], sokakta özgürleşmek isteyen kadına uzanan erkek eli, kalemi ile gerçekleri yazan kadına uzanan el aynı sebeplere sahip. Düzenin, gerçeklerin peşinde olan tüm kadınlara garezi var. Hepimizin kaderi ortak. Bizler bu gün Ayşe için adalet ve özgürlük isterken Şule Çet'in katillerini, yaşamını savunduğu için cezaevinde olan Nevin'i, siyasi hayatı içerisinde kadın özgürlüğü için mücadele etmiş Sebahat'ı, Gültan'ı, barış dediği için yeni cezaevine uğurladığımız Füsun'u da unutmuyoruz. Onları ve isimlerini sayamadığımız nice kadını dışarıda, burada, yanımızda istiyoruz” diye konuştu.
‘Biz hukukçular artık konuşmak istemiyoruz’
Ayşe’nin bir hukuksuzluk nedeniyle bugün cezaevinde olduğunu hatırlatan Filiz Kerestericioğlu ise şöyle dedi: "Artık biz hukukçular olarak konuşmak istemiyoruz çünkü çok saçma aslında bütün kararlar siyasi. Ayşe de bu siyasi kararların sonucunda bugün cezaevinde. Ayşe çıkacak yine küçük harflerle yazacak."
Buluşma, “Yaşasın kadın dayanışması”, “Jin jiyan azadi”, “Kadın, yaşam, özgürlük” sloganları ile sona erdi.