Kadınlardan taciz zanlısı polis E.U hakkında suç duyurusu
- 13:40 16 Mayıs 2019
- Güncel
MARDİN - İHD Eşbaşkanı Avukat Eren Keskin’in de aralarında bulunduğu çok sayıda kadın kurumu Mardin’de kadınları tacize maruz bırakan ve fuhuşa yönlendiren polis memuru E.U. hakkında suç duyurusunda bulundu.
İnsan Hakları Derneği (İHD) Eşbaşkanı Avukat Eren Keskin’in de aralarında bulunduğu ve çok sayıda kadın kurumu polis memuru E.U. hakkında suç duyurunda bulunmak için Mardin Adliyesi önünde bir araya gelerek açıklama yaptı. Açıklamaya Tevgera Jinên Azad (TJA) aktivistleri, TJA aktivisti Ayşe Gökkan, Özgürlükçü Hukukçular Derneği (ÖHD), Rosa Kadın Derneği, Şahmaran Kadın Platformu, İHD, Diyarbakır Barosu Kadın Hakları Dayanışma ve Uygulama Merkezi, Mardin HDP ve DBP Kadın Meclisi, KESK Kadın Meclisleri, Sosyalist Kadın Meclisleri, Mardin TJA üyeleri ve Mardin Belediye kadın eşbaşkanları da katıldı. Adliye önünde yapılan açıklamayı Şahmaran Kadın Platformu üyesi ve avukat Jiyan Abdulsametoğlu okudu.
‘Kayıtlar başka kadınında aynı muameleye maruz kaldığının kanıtı’
Jiyan, kayyım tarafından belediyeye bağlı Kent A.Ş. adlı şirkete müdürü olarak atanan ve bu pozisyonda görev yapan polis memuru E.U.’ya ait basına yansıyan ses kayıtlarında kişinin kamu gücünü kullanarak kadın çalışanına daha iyi bir görev vaadi ile tacizde bulunduğu ve fuhuşa zorlandığını vurguladı. Jiyan, “Ses kayıtlarına yansıyan konuşmalar olayın oldukça çetrefilli ve çok kapsamlı kirli bir örgütleme olduğunu ve başka bir kadın çalışanın da bu tür muamelelere maruz kaldığının işaretlerini taşımaktadır” dedi.
‘Gaspı kadın bedeni üzerinde sömürü aracına dönüştürdüler’
Son beş yıldır uygulamaya konulan özel savaş politikalarının sonucunda bölgede 97 belediyeye kayyım atandığını kaydeden Jiyan, kapatılan ve işlevsizleştirilen kadın kurumlarının KHK’lerle veya kayyımların idari işlemleri ile kadınların kamusal alanının dışında itildiğini söyledi. Jiyan, “Bir nevi tecride maruz bırakılmalarının yanı sıra; yeni yarattıkları gasp sistemini de kadına ve bedenine yönelik bir sömürü aracına dönüştürmüşlerdir. Tüm bu politikalarla sadece halkın iradesi ve değerleri gasp edilip saldırıya uğramakla kalmış. Aynı zamanda Kürt halkının tüm kültürel değerlerine saldırı ve kadına dönük bir sömürü oraya çıkmıştır” ifadelerini kullandı.
‘Davanın peşini bırakmayacağız’
D.S.’nin cinsel saldırıyı ifşa ettiğini dile getiren Jiyan, D.S’nin bireysel olarak suç duyurusunda bulunduğunu ve bunun üzerine soruşturma başlatıldığını da belirtti. Jiyan, “Ancak ifade polis memuru E.U. ve yandaşları tarafında tehditle geri çekilmiştir. Biz kadınları baskılarla, tehditlerle, tecrit ve savaş politikalarıyla yıldıramayacaklarını göstermek için buradayız. Mardin adliyesinde suç duyurusunda bulunduk. E.U. yargı önüne çıkana ve uyguladığı şiddetin cezasını alana kadar davanın peşini bırakmayacağız” diye vurguladı.
‘Musa Çitil’den bugüne değişen bir şey yok!’
Ardında söz alan İHD Eşbaşkanı Avukat Eren Keskin ise, dünyanın her coğrafyasında çatışmalı ortamların birinci mağdurunun kadınlar olduğunu dile getirdi. Eren konuşmasında şunları kaydetti: “90’lı yıllarda Kürdistan’dan çok yoğun bir çatışma ortamı vardı. Mardin bölgesinde kadına yönelik cinsel şiddetin en yoğun işlendiği yerdir. Şükran Aydın devlet güçleri tarafından cinsel işkenceye maruz kalmıştı. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Türkiye’yi bu nedenle mahkum etmişti. O dönem Musa Çitil başkanlığında kadına yönelik şiddet bir devlet projesi olarak kullanıyordu. Bizde anlıyoruz ki bu projede bir değişiklik yok. Bugün bir kadın arkadaşımız cinsel tacize maruz kalmıştır. Bu çok korkunç bir şeydir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti ne yazık ki Avrupa konseyi İstanbul Sözleşmesi’nin bir imzacısı. Sözleşemeye göre bu polisin anında tutuklanması ve davanın anında açılması gerekiyordu. Türkiye Devleti imzaladığı sözleşmelere bir kere daha aykırı davrandı. Bugün polisin baskı altında olması gerekirken arkadaşımız baskı altında. Biz sonuna kadar bu arkadaşımızı yanında olacağız”
Mardin Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Figen Altındağ da, böyle bir taciz olayının yaşanmasını kınadı.
‘Tecrit bütün kadınların bedeni üzerinde uygulanmakta’
Son olarak söz alan TJA aktivisti Ayşe Gökkan da şöyle konuştu: “Dönem her zaman kadınlar direnişi ile başladı. Bugün Leyla Güven başta olmak üzere bütün cezaevlerinde tecride karşı açlık grevleri başlatıldı. Biz daha öncede söylediğimiz gibi Öcalan üzerindeki ağırlaştırılmış tecrit bütün kadınların bedeni ve belediyeler üzerinde uygulanmaktadır. Biz tekrardan cezaevlerindeki direnişi kutluyoruz. Kayyım olmadığı süreçlerde böyle bir olay yaşanmadı. Biz arkadaşın geri adım atmasına izin vermeyeceğiz. Hiçbir zaman kadına yönelik yapılan saldırılara isim verilmemiştir. Ama burada kadın bedeni üzerinde yapılan saldırının ismi kayyımdır.”
Kadınlar açıklamanın ardından Mardin Adliyesi’ne geçerek E.U. hakkında suç duyurusunda bulundu. Adliyeden çıkan kadınlar “Jin Jiyan Azadî” sloganını atarak dağıldı.