Kadınlardan tacize tepki: Rektörlük, İbrahim Kaya’yı koruyor
- 18:37 4 Nisan 2019
- Güncel
İZMİR – Kadınlar Birlikte Güçlü sözcüsü Pınar Usta, taciz gerekçesiyle öğrencileri tarafından hakkında dilekçe verilen Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyoloji Bölüm Başkanı İbrahim Kaya’nın rektörlük tarafından korunduğunu söyledi.
Dokuz Eylül Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'nde 10’a yakın lisansüstü öğrencisinin farklı tarihlerde Sosyoloji bölüm başkanı Prof. Dr. İbrahim Kaya’nın fiziki ve sözlü tacizine maruz kaldıklarına dair dilekçe vermesine rağmen fakülte dekanlığının ve rektörlüğün sessiz kalması, Kadınlar Birlikte Güçlü oluşumu tarafından yapılan açıklama ile protesto edildi. Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörlüğü önünde yapılan açıklamada kadınlar, “Tacize karşı ses çıkarıyoruz #DEÜDETACİZVAR” yazılı pankartı taşıdılar. “Kadınlar birlikte güçlü”, “Kampüslerde tacize tecavüze son”, “Tacizci hoca istemiyoruz' sloganlarının atıldığı açıklamayı kadınlar adına Pınar Usta okudu.
Pınar, aralarında yabancı uyruklu öğrencilerin de bulunduğu lisansüstü kadın öğrencilerin verdiği dilekçeler ve öğretim üyelerinin devamlı olarak kullandığı tuvaletin kapısına akademisyen İbrahim Kaya’yı teşhir eden yazılar yazılması sonucu ile açığa çıktığını söyledi. Pınar, “Aynı akademisyen tarafından tacize uğrayan diğer üniversiteli kadınların Dokuz Eylül Üniversitesi Tınaztepe kampüsündeki çeşitli duvarlara tacize uğradıklarını yazmaları, kişisel sosyal medya hesaplarından teşhir mesajı yayınlaması bu durumun uzun bir sürece yayıldığını gözler önüne sermekteydi. Ayrıca yayınlanan sosyal medya mesajlarından da görülebileceği üzere İbrahim Kaya’nın taciz ettiği kadınları daha sonra tehdit ederek ve hedef göstererek yalnızlaştırdığı da bilinmekte” dedi.
‘Öğrencileri yalnızlaştırdı’
Pınar devamında şunları dile getirdi: “Bölümün kurulduğu 2014 senesinden beri birçok arkadaşımız kendisinin sistematik tacizlerine, hakaretlerine ve tehditlerine maruz kalmıştır. Kendisi hedef olarak seçtiği kadın öğrencileri, yalnızlaştırarak tepki göstermelerine engel olmuş, tepki göstermeleri durumunda notla tehdit etmiş ve tacizlerine boyun eğmeleri durumunda ise çeşitli vaatlerde bulunmuştur. Edebiyat Fakültesi Dekanlığına ve gerekli yerlere başvurularda bulunuldu, fakat süreç uzatıldı. Arkadaşlarımız ailelerinden ve çevrelerinden çekindikleri ve isimlerinin bilinmesini istemedikleri için bu olayı şimdiye kadar sosyal medyaya yansıtmamıştır. Çünkü okulumuzun bizim yanımızda olacağını düşünmüştük. Fakat görülen o ki bu durumla ilgili bir kamuoyu oluşturmadan çözülmesi imkansız durumda. Tespit edebildiğimiz, haberimizin olduğu tacize uğrayan şimdilik 8 kişi. Bu rakam dışında hakaret ve tehditlerine uğrayan birçok erkek arkadaşımız da var. Kadın arkadaşlarımızı vize/ final notlarını sisteme girmek için yardım isteme bahanesiyle odasına kilitleyip sarılmaya, öpmeye çalışmış, genellikle gece yarısından sonra mesajlar atmıştır.”
‘Tacizi önlemeye dair önlemler alınmıyor’
Kadınların beyanlarının apar topar üniversite yönetimi tarafından verilen emirle silindiğini, duvarlarına yazı yazılan tuvaletlerin kullanıma kapatıldığını söyleyen Pınar üniversitenin tacizi doğrudan örtbas etme çabası içine girdiğini kaydetti. Verilen şikayet dilekçeleri ve tacizin medyaya yansıması sonucu Edebiyat Fakültesi Dekanlığı ve Rektörlüğün İbrahim Kaya hakkında sadece soruşturma başlatmakla yetindiğini söyleyen Pınar, “Bunun dışında akademisyen hakkında herhangi bir işlem veya açıklama yapmamış aynı zamanda kampüs içerisinde tacizi önlemeye dair en ufak bir önlem dahi almamıştır. Tacize uğrayan üniversiteli kadınlara destek verici hiçbir açıklamada bulunmamıştır. Hatta İbrahim Kaya’nın kendisi hakkında yayınlanan teşhir mesajlarına iftira diyerek açıklamada bulunmasına göz yummuştur” dedi. Pınar, İbrahim Kaya hakkındaki hukuki sürecin takipçisi ve müdahili olacaklarının altını çizdi.
‘Üniversitelerde tacizin örtülmesi devlet politikasının bir sonucu’
Basın açıklamasından sonra sorularımızı yanıtlayan 9 Eylül Üniversitesi öğrencisi Tuana Uğuz toplumdaki cinsiyetçiliğe en temel olarak eğitimle karşı çıkmak olduğunu söyleyen Tuana Uğuz ise Yüksek Öğretim Kurumu Başkanı Yekta Saraç’ın toplumsal cinsiyet derslerini toplumsal ahlaka aykırı bulduğunu söyledi. Tuana, “Cinsiyetçiliğin önlenmesini sağlamak, gerekirse üniversitelerde taciz timi oluşturmak, bu çalışmaları sahiplenmek gerekiyor. Sadece bunlarla sınırlanmıyor. Toplumsal cinsiyet dersleri de kaldırılmak isteniyor. Bu aslında tacize çanak tutmak. Kadın akademisyenler katlediliyor, üzerine bir de tacizin, tecavüzün üzeri örtülüyor. Bu sadece üniversite yönetimleri değil devlet politikalarıyla da beslenen bir şey” dedi.