İZMİR - Tecride karşı cezaevlerinde yaşamlarına son veren tutsaklara dikkat çeken aileler, “Kimse durup dururken kendi yaşamına son vermez. Daha fazla ölümler olmadan tecride son verilsin” çağrısını yineledi. 

 

PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik tecridin kaldırılması amacıyla Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkâri Milletvekili Leyla Güven öncülüğünde başlayan açlık grevleri devam ediyor. Tüm cezaevlerine yayılan açlık grevleri kararlılıkla sürerken, Zülküf Gezen, Ayten Beçet, Zehra Sağlam ve Medya Çınar bulundukları cezaevlerinde yaşamına son verdi. Tutsak yakınları, taleplerin bir an önce yerine getirilmesi çağrısı yapıyor. 

 

 ‘Daha fazla ölüm olmadan talepler kabul edilmeli’ 

 

Şakran T-2 Nolu Cezaevi’nde 26 yıldır tutsak bulunan Abdulbahri Yıldırım, 1 Mart’tan bu yana süresiz-dönüşümsüz açlık grevinde. Abdulbahri’nin tutsaklığının bitmesine 4 yıl kaldığını belirten eşi Hanım Yıldırım, “Tek suçu Kürt olmak, dilini ve kültürünü yaşatmak istemesiydi. Bu yüzden yıllardır cezaevinde” dedi. 

 

Cezaevlerinde daha fazla ölüm olmadan taleplerin karşılanması gerektiğine vurgu yapan Hanım, “Çocuklarımız özgürlük için yaşamlarını feda ediyor. Önderliğimiz üzerindeki tecrit kalksın, halkımız üzerindeki tecrit kalksın diye açlık grevine girdiler. Gençlerimiz haklı davaları için yaşamlarını feda ediyor, devlet ise onların cenazelerinin defnedilmesine dahi engel oluyor” dedi. 

 

‘Müslüman olsalar cenazelere böyle yapmazlar’

 

Devletin cenazeleri kaçırırcasına defnetmesinin korkuyu yansıttığını söyleyen Hanım, “Kendileri korktuğu için halkı da korkutmaya çalışıyorlar. Bunlar Müslüman değil, olsa cenazeden korkarlar mıydı? Biz özgürlük istiyoruz. Kim kolay kolay bedenini açlığa yatırır? Üzerimizdeki zulmü, zorluğu görmüyor musunuz? Biz başkanımızın özgür olmasını istiyoruz. O özgür olmadıkça kimse özgür olmayacak. Onlar özgür olmadan biz de özgür olmayacağız” diye konuştu. 

 

‘Bu halka başka çare bırakmadılar’

 

Şakran T-4 Nolu Cezaevi’nde 26 yıldır tutsak olan Yusuf Aydın’ın eşi Çiçek Aydın da, 53 yaşındaki eşinin gözünden, midesinden ve dizlerinden sürekli sıkıntı yaşadığını ifade etti. Eşi açlık grevinde olmasa da kendisinin de tutsakların yanında olduğunu belirten Çiçek, şöyle dedi: “Türk halkı sesimizi duymuyor. Medya bizi, cezaevlerini görmezlikten geliyor. Kimse kendini durup dururken öldürmek istemez. Tutsaklar tecridin kaldırılması için, daha fazla insan ölmemesi için kendilerini feda etti. Tecrit son bulsun yeter artık, bu halka başka çare bırakmadılar.”