ANKARA - Seçim çalışması boyunca iktidar ve başta AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan olmak üzere erkek siyaseti, eril ve tehditkar dilini her etkinlik ve seçim mitinginde tekrarladı. “Terörist” listesi domates, biber ve patlıcandan HDP’ye kadar uzanırken, her konuşmada “kayyım atarız” ve “bunun bedelini ağır ödeyeceksiniz” tehdidi tekrarlandı. 

 

31 Mart yerel seçimlerine dek AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Cumhur İttifakı içinde yer alan birçok yetkilinin ağzından tehdit, saldırı ve hakaretlerle bir seçim süreci geçirildi. Cinsiyetçi hakaret ve tehditlerle en çok hedef alınan parti Halkların Demokratik Partisi (HDP) olurken, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener de sık sık iktidarın hedefinde oldu.

 

 Seçim çalışmaları boyunca erkek siyasetçilerin eril, türcü, cinsiyetçi, ötekileştirici ve nefret söylemlerine sık sık şahit olundu. 

 

Bununla birlikte Türkiye tarihi boyunca belki de en fazla kutuplaştıran seçim atmosferi yaşandı. AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, seçim süreci boyunca patlıcan, biber, ekonomi lobisi, çiftçi ve HDP’lilere kadar geniş bir skalada birçok kesimi “terörist” ilan etti. 

 

‘Domates, biber, patlıcan terörünü bitireceğiz’

 

Taksim’de yeni opera binasının temel atma töreninde konuşan Tayyip Erdoğan, şu cümleleri sarf etti: “Ne diyorlar; domates, patates, patlıcan, sivri biber vs... Bunların hepsi yutturmaca. İşte maalesef bir çete de öyle türedi. Hale giden müfettişleri dövmeye kalktılar. Şunu iyi bilsinler. Nasıl Cudi'de, Gabar'da, Tendürek'te teröristlerin işini bitirdiysek, halde terör estirenlerin işini de en kısa zamanda bitiririz.”

 

 Artan enflasyona yönelik tepkilere ilişkin bir konuşmasında ise "Ne diyorlar patlıcan, sivri biber; düşünün bir merminin fiyatı nedir?” yanıtı verdi. 

 

‘Beka’ söylemi en sık dile getirilenler arasında

 

“Beka meselesini” seçim süresi boyunca dilinden düşürmeyen AKP Genel Başkanı, bir konuşmasında şunları söyledi: "100 yıl önce Sivas'ta söylediğimizi bugün aynı yerde tekrar ediyorum. Vatanımıza, bayrağımıza, istiklalimize uzanan her eli kırarız. Cudi'de, Tendürek'te, Gabar'da kırdık hatta Kandil'de kırdık, yine kırarız. Afrin'de, Cerablus'ta bize saldırmak isteyenlere gereken dersi verdik, yine veririz. İçeriden ya da dışarıdan Türkiye üzerinde operasyon yapmak isteyenlere gereken cevabı veririz. Türkiye'nin çıkarlarına karşı kurulan her tuzağı bozacağız. Türkiye'nin beka meselesini kendi akıllarınca dalgaya alanlar 31 Mart'ta milletimizden yine bir tokat yiyeceklerdir. Vatanımız, bayrağımız, devletimiz, milletimiz, istiklalimiz bizim namusumuzdur, şerefimizdir.”

 

‘Kayyım atarız’ tehdidi

 

25 Şubat’ta Yozgat’ta konuşan AKP Genel Başkanı, “Şimdi diyorlar ki ‘kayyum atanan yeri geri alacağız...’ Benim vatandaşım geri almana fırsat veriyorsa, bak söylüyorum devletin verdiği imkanları siz Kandil'e gönderecek olursanız hemen anında hiç beklemeden yine biz kayyumlarımızı atarız. Ve sizlerle yola devam etmeyiz'' diyerek tehdit etti. 

 

3 Mart’ta bir televizyon programında ise "HDP eşittir PKK, eşittir YPG/PYD. Hiç sağa sola bunu saptırmanın anlamı yok. Gerçek ortada. Bunu zaten başlarındaki kişiler söylüyorlar" diyen Tayyip Erdoğan, Karadeniz’de “Terörist” ilan ettiği HDP ve seçmenine ilişkin söylemini Mardin’de değiştirdi. Tayyip, alanda kurulu dev ekranda HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli’nin görüntüsünü işaret ederek, “İşte terörist bu” dedi.

 

8 Mart gece yürüyüşünde kadınlar hedef alındı

 

Seçim boyunca en fazla tehdit edilen ve hedef alınan kesim yine kadınlar oldu. İstanbul Taksim'de gerçekleşen Feminist Gece Yürüyüşü'nde kadınların polis saldırısını protesto etmesini "Ezanı ıslıkladılar" diye manipüle eden Tayyip Erdoğan, mitinginde şunları söyledi: “Bayrağa tahammülü olmayanlarla ezana tahammülü olmayanlarla girdiğimiz bir seçim süreci yaşıyoruz. Önceki gün Taksim’de CHP ve HDP’nin öncülüğünde güya kadınlar günü için bir araya gelip bir grup ezana sloganlarla ıslıklarla terbiyesizlik ettiler. Bunların tek ittifakı ezan-bayrak düşmanlığıdır. Emin olun bunlar hiç. İstiklal Marşı’mızı okumamışlar. HDP kongrelerinde İstiklal Marşı’nı okuyor mu? Şimdi korka korka Türk Bayrağı asıyorlar. Daha önce asmıyorlardı.”

 

‘Kürdistan falan yok’

 

15 Mart’ta yine bir seçim programında yaptığı konuşmada HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli'yi hedef alan Tayyip Erdoğan, “Sezai Temelli ne diyor ‘Kürdistan’da kazanacağız, batıda da kaybettireceğiz’ diyor. Bu adam Kürt falan da değil, ne olduğu belirsizdir. Türkiye’de Kürdistan diye bir bölge var mı? Güneydoğu Anadolu, Doğu Anadolu, İç Anadolu, Marmara, Ege, Karadeniz, Akdeniz olmak üzere bizim 7 tane bölgemiz var. Kürdistan falan yok. Bu zatta Kürdistan'dan bahsediyor. Çok seviyorsa Irak’ın kuzeyinde Kürdistan var. Defolsun oraya gitsin” ifadelerini kullandı.

 

‘Bunlar senin iyi günlerin’

 

22 Mart’ta Konya’da ki mitingde İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'i hedef alan AKP Genel Başkanı, "Bunlar senin iyi günlerin" diye tehdit ederek, "Senin şimdi dirsek temasında olduğun Bay Kemal, o şimdi milletvekilliğine güveniyor. Onunla ilgili çalışmaları da avukatımla yargıya intikal etmek üzere yapıyorum" sözlerini sarf etti. 

 

‘Bedelini çok ağır ödeyeceksiniz’

 

24 Mart Yenikapı mitinginde konuşan Tayyip Erdoğan, “Dövizi tırmandırmaya çalışıyorlar. Bakın bugün Yenikapı’dan onlara sesleniyorum; Ey finans sektörünün içinde olanlar, kalkıp da piyasadan dövizleri toplayıp, döviz yükselecek, şöyle olacak, böyle olacak bu tür provokatif eylemlerin içerisine giriyorsanız bunun bedelini çok ağır ödeyeceksiniz" sözlerini sarf etti. 

 

Antep’te yaptığı konuşmasında ise “Kılıçdaroğlu YPG’nin avukatlığını yapıyor. Biz bunun için 31 Mart yerel seçimleri beka seçimidir diyoruz” dedi. 

 

Ankara Büyükşehir için kayyım tehdidi

 

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ı daha önce üstü kapalı biçimde kayyımla tehdit eden Tayyip Erdoğan, lunapark açılışında “Ankara’yı sahte imzalarla senet imzalayanlara teslim edemeyiz. Ne bu ittifaktan ne de ittifakın defolu adayından Ankara’ya bir hayır gelmez” diye konuştu. 

 

‘Irak’ın kuzeyinde Kürdistan var, defol orada yaşa’

 

AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, daha önce söylediği "Defol Kürdistan'a git" sözlerini partisinin Ağrı mitinginde de tekrarlayarak, "Sen Kürdistan’da yaşamak istiyorsan Irak’ın kuzeyinde Kürdistan var defol oraya git orada yaşa. Ülkemizi bölmeye çalışanlar bunun bedelini ağır ödeyecek" dedi. 

 

Düzce’de 27 Mart’ta gerçekleşen mitingde türcü söylemleri ile HDP’yi hedef almaya devam eden AKP’li Cumhurbaşkanı, “Buradan HDP’ye mama çıkmaz. Eğer bu Kürdistan'ı çok seviyorsa anlaşılan o Irak'ın kuzeyinde Kürdistan var defol git, orada ne yaparsan yap” 

 

CHP Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı adayı Mansur Yavaş’ın soyadını aşağılayarak oy isteyen Tayyip Erdoğan, şöyle dedi: “Kürt kardeşlerime sesleniyorum. Mehmet Özhaseki kardeşim orada dururken, oyunuzu soyadı Yavaş olan bu adama mı vereceksiniz.” 

 

Seviye günden güne düştü: Kılavuzu karga olanın nokta nokta…

 

Kemal Kılıçdaroğlu’na hakaret eden Tayyip Erdoğan, bir başka konuşmasında, “Hani CHP’nin başındaki zat ‘17 yılda ne yaptınız?’ diye soruyor ya. Bay Kemal’in sıkıntıları var. Aynı zamanda bakar kördür. Geçen gün Hatay’a gitmiş. Başkana diyor ki burada baraj var mı? Bunların kılavuzu karga. Bay Kemal bak eserlerle konuşuyorum. Senin başkanın kendi ilinde ne var haberi yok. Kılavuzu karga olanın nokta nokta…” dedi. 

 

Tayyip Erdoğan’ın seçim süreci boyunca en sık kullandığı sözler ise şunlar oldu: 

 

* Beka sorunu var

* Bunun bedelini ağır ödeyeceksiniz 

* Bunlar iyi günleriniz

* Kürdistan diye bir bölge yoktur 

* Defol Kürdistan’a

* Yine kayyım atayacağız

* PKK’nın vekilleri

* Bu adam Kürt bile değil

* Bir merminin fiyatı ne kadar biliyor musunuz?

* Domates, biber, patlıcan terörünü bitireceğiz 

* Bu milletin vekili olamazlar

* Ey finans sektörünün içinde olanlar

 

Tayyip Erdoğan’dan sonra Süleyman Soylu 

 

Tayyip Erdoğan’dan sonra seçim süreci boyunca HDP’ye en fazla tehdit ve saldırıda İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’dan geldi.

 

Süleyman, tecride karşı birçok ilden Diyarbakır’a yürüyen HDP’li vekillere yönelik yaptığı tehdit dolu açıklamasında, "Neymiş Apo için HDP’li milletvekilleri yürüyecekmiş. Ne oldu? ‘Yürütürsek adam değiliz’ dedik, betona oturdular mı… Sen bu milletin milletvekili değilsin, seni bu milletin milletvekili olarak kabul etmiyoruz. Sen Kandil’in milletvekilisin, PKK’nın vekilisin, PKK’nın uşağısın ve oyuncağısın” ifadelerini kullandı.

 

Ankara’da Mamak’ta bir kahvaltı etkinliğinde HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli’ye “Suratında meymenet yok” diyerek hakaret eden Bakan, yine İzmir’in Bayındır ilçesinde seçim otobüsü üzerinden yaptığı konuşmada “HDP'liler bu milletin vekili olamazlar, onlar terörün vekilidir, onlar PKK'nın vekilleridir" dedi.

 

‘Talimatı ben verdim’

 

Diyarbakır'da açlık grevine başlayan HDP'lileri kendisinin gözaltına aldırdığını söyleyen Bakan, “Emniyet güçlerine yarım saat içinde onları oradan almaları talimatı verdim ve talimat yerine getirildi” diye belirtti. 

 

Süleyman Soylu’nun seçim boyunca HDP'ye dönük tehdit ve hakaretlerinden bazıları da şöyle:  

 

* Türkiye 31 Mart akşamı hükümetin ve Cumhur İttifakı'nın zayıflığıyla çıkarsa, kaymakamlar, valiler Doğu ve Güneydoğu'da 6 yaşındaki çocuklara maskara olur. 

 

* Suratında meymenet olmayan birisi var. HDP'nin eş başkanı, hani komünist sakallı birisi. 

 

* O Pervin Buldan denilen kadın böyle yumuşak görünür ama zehirli diliyle beraber bu seçimde '40 yıllık mücadelemizi taçlandırmak için sandığa gideceğiz' diyor.