‘Önce küçük marketleri bitirdiler, şimdi sıra hal ve pazarlarda’

  • 09:02 29 Mart 2019
  • Güncel
Melike Aydın 
 
İZMİR - Devletin yeni tekelci sermayeye yer açmak için piyasaları dalgalandırdığını ve tanzim satışlarının projenin yeni ayağı olduğunu belirten kadınlar, “Artık bu ekonomi politikalarından bıktık” diyerek tepki gösterdi. 
 
Son yıllarda halkın yaşadığı ekonomik krizin iktidarın ayrıştırıcı dili ve tekelci ekonomi politikaları nedeniyle oluştuğunu kaydeden kadınlar, bir seçim propagandası gibi başlayan tanzim satış noktalarının küçük esnafı bitirmek ve iktidar yanlısı yeni mağazaları açmak için hayata geçirildiğini söyledi. 
 
‘Ekonomik kriz çocuk bakımını kadına yükledi’ 
 
Her yıl daha kötü bir gidişatla ekonomik çöküntüye uğradıklarını söyleyen Hatice Şentaş, kriz nedeniyle torununun kreşe gidemediğini ifade etti. Bu nedenle torununa kendisinin baktığını belirten Hatice, “Elektrik, su, tüpüne kadar her şey pahalılaştı. İki oğlum işsiz biz onlara yardım ediyoruz. İşsizlik maaşı almak da kolay değil” dedi. 
 
‘Ayakkabım patladı yenisini alamadım’ 
 
İşçi emeklisi Kamuran İnce ise, “Her şeyi yarım yarım alıyoruz. Tanzim satış noktalarını görüyoruz oysa ben pazarlarda indirim olsun isterim. Emekli maaşı ile geçinmek zor. Bir kurşunla patlıcanı kıyasladı Cumhurbaşkanı. Olabilir mi böyle bir şey? Bak ayakkabım patladı alamıyorum yenisini” diye tepkisini dile getirdi. 
 
'Yetiştirdiğimiz sebzeyi ucuza satamıyoruz'
 
Bayındır ilçesindeki tarlasından kendi yetiştirdiği sebzeleri satan Gülten Ergin, kendisinin de bir çeşit tanzim satış yaptığını ancak yine de ucuza satamadığını söyledi. Her kalemin birbirine bağlı olduğunu belirten Gülten, mazot, gübre, tohum, işçilik gibi masrafların yıl geçtikçe daha pahalı olduğuna dikkat çekti. Gülten, “Daha ucuza versem bir daha ekim yapamam. Bu sene üretim az ama daha pahalıya satıyoruz. Çünkü her şeyin fiyatı iki katına çıktı. Tanzim satış noktalarında şimdi ucuza satıyorlar, ama seçimden sonra 10 TL’den aşağı olmayacak hiçbir şey. Üreticiyi de aradakileri de çökertmiş olacak yerine de kendisi geçecek” diye konuştu. 
 
'Pazarcılara 'terörist' diyorlar'
 
İktidarın 17 yıldır halka ekonomik kriz ve ayrımcılıktan başka bir şey getirmediğini belirten pazar esnafı Gülten Sayar da, “Pazarcılara halcilere ‘terörist’ diyorlar. Halden 1 TL’ye alamıyoruz hiçbir şeyi. Halci, komisyoncuları kaldırıp kendi şirketini kurmak istiyor. A-101, Şok gibi ucuzcu marketlerle nasıl küçük marketleri bitirdilerse şimdi de halci ve pazarcıları bitirmek istiyorlar” diyerek tepki gösterdi. 
 
‘Yanlış ekonomi politikası, işsizlik ve ağır şartlar’
 
İşsizliğe ve insanların umudunun kalmadığına değinen Melek izan ise, Türkiye’nin en önemli sorunlarından birinin ekonomi olduğunu söyledi. Çalışanların işten çıkarılma kaygısıyla daha kötü koşullarda ve uzun saatler çalışmayı kabul ettiğine işaret eden Mihriban, “Yanlış dış politika, içimizdeki ayrımcılık, ötekileştirme yüzünden ülke bu hale geldi. Antalya’dan geldim orada işçiler ücretlerini alamıyor. Eskiden fabrikalarda emekli olanların yerine yenileri girerdi şimdi oda yok” şeklinde konuştu. 
 
‘Yeni sermayeye yer açılıyor olabilir’
 
Ekonomik krizin ilk olarak mutfağı etkilediğinin altını çizen ev emekçisi Leyla Kaygısız, fakirleşen halkın devlet desteğiyle gelişen ucuzcu marketleri zengin ettiğini kaydetti. Devletin şimdi de bu marketleri hedef gösterdiğini dile getiren Leyla, “Belki de tanzim satış kuyruklarını arttırmak için hedef gösteriyorlar. Piyasa dalgalandırılarak bu marketleri çökertmeyi ve yerine yeni sermaye getirmeyi amaçlıyorlar” dedi.