
İHD'nin 31 Mart öncesi raporu: 10 yılda 1,5 milyon seçmen artışı izah edilemez
- 12:54 28 Mart 2019
- Güncel
ANKARA - Yerel seçimler öncesi oluşturdukları raporu kamuoyu ile paylaşan İHD, AGİT'in bu seçimlerde gözlem yapamayacağını vurguladı. İHD, Türkiye nüfusunun 9,5 milyon artmasına rağmen seçmen sayısının 11 milyon arttığını belirterek, "Matematiksel olarak böyle bir şey imkansızdır. Son 10 yılda Türkiye'nin nüfus artış hızı gözönüne alındığında seçmen sayısında 1,5 milyonluk artış izah edilemez" dedi.
İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Merkezi, 31 Mart Pazar günü yapılacak yerel seçimleri öncesi tespit ettikleri ihlaller ve oluşturdukları Bağımsız Seçim İzleme Heyeti raporunu Merkez Yürütme Kurulu üyelerinin katılımıyla Genel Merkez binasında kamuoyu ile paylaştı. Raporu İHD Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan okudu.
'Seçimin güvenirliğine yönelik eleştiriler var'
Türkiye'de 31 Mart 2019 yerel seçimini demokratik, adil ve dürüst seçim ilkesine göre yürütülemeyeceğine yönelik yoğun eleştirilerin olduğunu söyleyen Öztürk, bugüne kadar Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) ve Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclis gibi resmi olarak bağımsız seçim gözlemciliği yapan kuruluşların önceki seçimler ile ilgili raporları, İHD ve ESHİT gibi ulusal düzeyde bağımsız seçim izleme yapan sivil kuruluşların yayınladıkları raporların bu eleştirileri haklı çıkardığını vurguladı. Bu seçimlerin bir diğer özelliğinin aralarında 94'ü Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) belediyesi olmak üzere 101 belediyeye kayyım atanması olduğunu vurgulayan Öztürk, "5 ve 6 kentin başkanı istifa ettirilerek atama gerçekleşmişti. Aslında Türkiye'de ciddi anlamda merkezi hükümetin vesayetinin altında bir seçime gitmektedir" ifadelerini kullandı.
Öztürk, AGİT'in kriterlerinde göre değerlendirdikleri başlıklara göre bugüne dek yaşanan usulsüzlük ve ihlallere ilişkin oluşturdukları rapora dair şu bilgileri paylaştı:
"Seçim sistemi ve seçimlerin yasal çerçevesi hakkındaki görüşleri
* 16 Nisan 2017 tarihinde OHAL ortamında yapılan referandumda YSK'nın kanuna aykırı olarak mühürsüz oy pusulası ve oy zarflarını geçerli kabul eden kararı ile ciddi bir güven sorunu ortaya çıkmıştır. 9 Şubat 2017 tarihinde çıkarılan 687 sayılı OHAL KHK'sı ile YSK'nın televizyon ve radyo üzerindeki yetkisi kaldırılmış ve böylece TV'lerin ve radyoların yanlı yayın yapması halinde cezalardan kurtulması sağlanmıştı. Bu KHK ile YSK'nın anayasal yetkisi elinden alınmıştı. Nitekim bu KHK ile 24 Haziran 2018 seçim sürecinde iktidar partisi lehine muhalefet aleyhine basın yayın alanında bir durum yaratılmıştı.
* 13 Mart 2018 tarihinde 7102 sayılı kanun çıkarılmıştır. Bu kanunla 298 sayılı seçimlerin temel hükümleri ve seçmen kütükleri hakkında kanunda önemli değişiklikler yapılmıştır. Bu değişiklikleri incelediğimizde iktidarda bulunan siyasi parti lehine sonuçlar doğuracak ve seçimlerin manipüle edilmesini sağlayacak değişiklikler olduğu anlaşılmaktadır. Buna göre;
* 7102 sayılı kanunun 1. Maddesi ile 298 sayılı kanunun 5.maddesinin 1.fıkrası değiştirilmiştir. Buna göre aynı binada oturan seçmenler farklı sandıklara kaydedilebilecektir. Böylece aynı binada oturan komşuların hangi sandıkta oy kullandığını seçmen kütük listelerinden öğrenemeyeceğiz.
*7102 sayılı kanunun 2.maddesi ile 298 sayılı kanunun 14.maddesinde önemli değişiklikler yapılmıştır. Buna göre seçim güvenliği açısından vali veya il seçim kurulu başkanının talebi üzerine o yerde bulunan (o il veya ilçe sınırlarının tamamı) yerlerdeki sandıkların başka seçim bölgelerine taşınmasına (il veya ilçe içinde taşınma) veya sandık bölgelerinin birleştirilmesine YSK kararı ile imkan tanınmaktadır.
*Türkiye'nin Doğu ve Güneydoğusunda ağırlıklı olarak Halkların Demokratik Partisi (HDP) seçmeninin bulunduğu illerde sandık taşınma ve birleştirme talepleri kabul edilmiştir. Ancak güvenlik sorunu var diye 98 bin seçmeni etkileyecek sandık taşınması ve birleştirilmesi kararlarının verilmesi iktidarın emrindeki valilerin isteği üzerine olmuştur.
* 7102 sayılı kanunun 11.maddesi ile 298 sayılı kanunun 101.maddesinin 2.fıkrasına yeni bir bend eklenmiştir. Buna göre; sandık kurulunun ihmali ile mühürlenmemiş olan oy pusulalarına geçerlilik kazandırılmıştır.
Seçim İdaresi Hakkında Görüşlerimiz
* Anayasa'ya göre seçimler YSK tarafından yapılmaktadır. YSK üyelerinin görev süreleri dolmuş olmasına rağmen 27 Aralık 2018 tarihli 7159 saylı kanunun 10. maddesi ile kurul üyelerinin görev süresi en az bir yıl daha uzatılmıştır. Bu kanunun iptali için Anayasa Mahkemesi'ne açılan davada, mahkemenin 14 Mart 2019 tarihli 2019/14 esas, 2019/16 karar sayılı kararı ile sözkonusu değişiklik Anayasa'ya uygun bulunmuş ve istem reddedilmiştir.
Seçmen Kütüklerinin Durumu
* Türkiye İstatistik Kurumu'nun 2009 yılı Türkiye nüfusu istatistiğine göre Türkiye nüfusu 72 milyon 651 bin 312 kişidir. YSK'nın 2009 yılı yerel seçimlerinde oy kullanma hakkı bulunan seçmen sayısı 48 milyon 6 bin 650 kişidir. Aradan 10 yıl geçtikten sonra TUİK'in Türkiye nüfus istatistiği 2018 yılı sonu itibariyle Türkiye nüfusu 82 milyon 3 bin 882 kişidir. YSK'nın 2019 yılı yerel seçimlerinde oy kullanma hakkı bulunan seçmen sayısı ise 57 milyon 58 bin 636 kişidir. Bu durumda Türkiye nüfusu 9,5 milyon artmasına rağmen seçmen sayısı 11 milyon artmıştır. Matematiksel olarak böyle bir şey imkansızdır. Son 10 yılda Türkiye'nin nüfus artış hızı gözönüne alındığında seçmen sayısında 1,5 milyonluk artış izah edilemez. Bu veriler bile Türkiye'deki seçmen kütüklerinin hatalı olduğunu, her türlü manipülasyona açık olduğunu göstermektedir.
* Türkiye'deki seçimlerde önemli bir sorun ise '142 belgesi' ismiyle anılan seçimlerde görevli güvenlik görevlerinin kayıtlı olmadıkları sandıklarda oy kullanabilmeleri halidir. Bu seçmenlerin hem kayıtlı oldukları sandıklarda hem de görevli oldukları sandıklarda mükerrer oy kullanmalarını önleyecek sağlıklı bir mekanizma kurulamamıştır.
* Türkiye'de ilk defa il ve ilçe seçim kurulları tarafından onaylanıp aday listesine konan belediye başkanı, il genel meclisi ve belediye meclisi üyelik adayları ile ilgili olarak 'istihbarat niteliğindeki gizli veriler' iktidar partisi tarafından ele geçirilmiş ve bu parti tarafından çeşitli basın yayın kuruluşlarında yayınlanarak bu kişilere yönelik kişilik hakları ihlal edilmiş, kişisel verilerin gizliliği kuralı ihlal edilmiştir. Bu şekilde özelikle CHP,İYİ Parti ve Saadet Partisi'nden 234 adayın isimleri basın yayın kuruluşlarında yer almıştır.
Seçim Kampanyası Ortamı
* Cumhur İttifakı'nı oluşturan partiler, kamu kurum ve kuruluşlarının imkanlarını kullanırken diğer partiler bakımından bu durum aleyhte sonuçlar yaratmıştır. Örneğin, partili Cumhurbaşkanı partisinin seçim kampanyasını sürdürürken Cumhurbaşkanlığı'nın her türlü imkanından yararlanmaktadır.
* Bu seçim döneminde yürütülen seçim kampanyalarında öne çıkan en önemli konu nefret söylemidir. Türkiye'de nefret suçları düzenlenmemiştir. Bunun rahatlığı ve dokunulmazlığın zırhı ile özellikle iktidar sözcüleri nefret söylemini had safhaya vardırmış, özellikle İçişleri Bakanı muhaliflere yönelik hakaret, tehdit, karalama, hedef gösterme gibi söylemlerle seçim ortamını adeta zehirlemiştir.
Medyanın Durumu: yazılı ve Görsel Basın
*Türkiye'deki medyanın yüzde 90'ından fazlası siyasi iktidarın denetimi altındadır. Dolayısıyla medya taraflıdır. Örneğin devlet televizyonu olan TRT'nin HDP'nin hiçbir propaganda faaliyetine yer vermemesi gibi.
TRT'nin şubat bültenlerinin dökümü şöyle:
*AKP: 49 saat 58 dakika 12 saniye lehte. Aleyhte yayın hiç yok.MHP: 3 saat 32 dakika 26 saniye lehte. Aleyhte yayın hiç yok.CHP: 5 saat 47 dakika 25 saniye lehte, 5 saat 56 dakika 15 saniye aleyhte.İYİ Parti: 55 dakika 32 saniye lehte, 1 saat 11 dakika 53 salise aleyhte.Cumhur İttifakı: 53 saat 30 dakika 38 saniye lehte. Aleyhte yayın yok.Millet İttifakı: 6 saat 52 dakika lehte, 7 saat 8 dakika aleyhte yayın.HDP' ye ayrılan süreye dair ise herhangi bir bilgiye yer verilmedi.
Seçim Sürecinde Yaşanan İhlaller ile ilgili iddialar
*İHD Dokümantasyon Birimi'nin yapılan başvurular ile partilerden edindiği bilgiler ve basına yansıyan haberlere dayanarak oluşturduğu bilançaya göre 31 Mart yerel seçim öncesi partilerin seçim büroalrına, araçlarına, adaylarına, mitinglere ve çalışanlarına yönelik baskın saldırı tehdit ve polis baskınları şöyle:
HDP'ye 9 saldırı, İyi Parti 1, Saadet Partisi 1, TKP 1 , ÖDP 1
Baskın ve saldırılarda darp edilen ve yaralananlar
HDP'ye yönelik 7 yaralanma (3'ü vekil)
Gözaltı ve tutuklamalar
HDP'ye yönelik 590 gözaltı, 66'sı tutuklama."
'Seçim günü İHD'ye başvuru yapılabilir'
31 Mart 2019 tarihinde yapılacak yerel seçimlerde Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi'nden bir heyetin sınırlı olarak gözlem yapacağını belirten Özrürk, AGİT'in gözlem yapamayacağını aktardı. "Bağımsız Seçim İzleme Platformu"nu oluşturan İHD ve ESHİD'in bağımsız seçim gözlemi taleplerinin ise YSK tarafından yine reddedildiğini vurgulayan Öztürk, şunları söyledi:
"31 Mart günü İHD şubelerinin bulunduğu seçim bölgelerinde bağımsız izleme yapılacaktır. İHD Genel Merkezi ve şubeleri açık tutulacaktır. Dolayısıyla seçim günü İHD'ye başvuru yapılabilecektir. Türkiye'deki tüm seçmenlerin oy kullanma haklarını kullanabilmeleri için sandığa gitmelerini ve oylarını kullanmalarını tavsiye ediyoruz. Seçmenler, sandıklar kapandığında 'gizli oy - açık sayım' ilkesine uygun olarak kendi sandıklarının sayım ve döküm işlemlerini izlemeli, sandık sonuç tutanağının ıslak imzalı nüshasının fotokopisini veya fotoğrafını alma hakkı olduğunu unutmamalıdır."