Dilan Babat 

 

ANKARA - Bağımsız bir heyetle cezaevlerini gezerek hak ihlallerini raporlaştırmaya başladıklarını belirten İHD avukatlarından Zeynep Ceren Boztoprak, ihlallerin sistematik bir hal aldığına dikkat çekerek, “Hemen tüm cezaevlerinde açlık grevi nedeniyle disiplin soruşturmaları başlatılmış, bazıları disiplin cezaları ile tecziye edilmeye başlanmıştır” dedi. 

 

Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hâkkari Milletvekili Leyla Güven’in PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik tecridin kaldırılması talebiyle başlattığı süresiz-dönüşümsüz açlık grevi eylemi 141’inci gününe girdi. Aynı taleple Federe Kürdistan Bölgesi’nin Hewler kentinde HDP üyesi Nasır Yağız’ın eylemi 128, Strasburg’da 14 kişi ve Galler’de imam Şiş’in eylemi 102,  Maxmur’daİştar Meclis üyesi Fadile Tok’un eylemi 68, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel ve HDP önceki dönem Hakkari Milletvekili Selma Irmak'ın eylemi 72, Kanada’nn Toronto kentinde Yusuf İba’nın eylemi 75, cezaevlerinde 16 Aralık’ta başlayan ilk grup tutsakların eylemi 103’üncü gününde devam ederken, eylem 1 Mart itibariyle tüm cezaevlerine yayıldı. 

‘Cezaevlerinde 5 kişi tecride karşı yaşamına son verdi’

 

Eylemler kararlılıkla sürdürülürken, tecride karşı biri Avrupa’da olmak üzere 5 kişi yaşamına son verdi. 17 Mart’ta Tekirdağ 2 No’lu F Tipi Kapalı Cezaevi’nde Zülküf Gezen, 23 Mart’ta Gebze Kadın Kapalı Cezaevi’nde Ayten Becet, 24 Mart’ta Erzurum Oltu T Tipi Kapalı Cezaevi’nde Zehra Sağlam, 25 Mart’ta Mardin E Tipi Kapalı Cezaevi’nde Medya Çınar yaşamına son verdi.

 

‘Cezaevlerinde hak ihlalleri artıyor’

 

Açlık grevleri ile beraber cezaevlerinde başta yaşam hakkı olmak üzere birçok ihlal de gündeme gelmeye devam ediyor. Cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerini rapor halinde kamuoyu ile paylaşan İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Merkezi, açlık grevinde olan tutsaklara B vitaminin verilmediği ve birçok tutsağın sağlık kontrolünün ise aksatılarak yapıldığını belirtti. Ayrıca raporda, cezaevlerinde Yeni Yaşam gazetesi başta olmak üzere gazete ve kitapların verilmediği ve açlık grevinde olan tutsaklara iletişim cezası verildiği aktarıldı. 

 

‘Hiçbir cezaevinde doktor muayenesi yapılmıyor’ 

 

Hak ihlallerini raporlaştırmak için İHD Merkezi Hapishane Komisyonu ve bağımsız bir heyet ile cezaevlerini gezdiklerini belirten Avukat Zeynep Ceren Boztoprak, göze çarpan ihlallerden bir tanesinin B1 vitaminin verilmemesi olduğunu aktardı. Onun yerine B12 vitamini verildiğini kaydeden Zeynep, “Bazı cezaevlerindeyse hiç vitamin verilmiyor. Açlık grevi eylemcilerinin düzenli olarak bizzat doktor muayenesine tabi tutulması gerekirken, hiçbir cezaevinde doktor muayenesi yapılmıyor. Tansiyon, kilo gibi ölçümler revirdeki personel tarafından yapılıyor. Eylemcilerin yanında açlık grevinde olmayan refakatçi bulunması zorunluyken, bazı cezaevlerinde açlık grevcileri hücrelere alınarak tecrit ediliyor. Tüm cezaevlerinde açlık grevi nedeniyle disiplin soruşturmaları başlatılmış, bazıları disiplin cezaları ile tecziye (cezalandırma) edilmeye başlanmıştır” dedi. 

 

‘2012’dekinden daha fazla hak ihlali yaşanıyor’ 

 

2012 yılında cezaevlerinde başlayan açlık grevlerinde daha az hak ihlalinin yaşandığını ifade eden Zeynep, şuan ki süreçte hak ihlallerinin daha sistematik bir şekilde yaşandığına dikkat çekerek, “Bunun sebeplerinden bir tanesi Olağanüstü Hal (OHAL) uygulamalarının yerleşmiş, kurumsallaşmış olması. Ayrıca 2012’de kamuoyu ilgiyle dikkatle takip ediyordu, duyarlılık yüksekti, şu anda aynı kamuoyu yok. Açlık grevleri artık çok kritik aşamaya geldi” ifadelerini kullandı. 

 

‘Mahpusların haklı talepleri bir an önce karşılanmalıdır’

 

Cezaevlerinde tecride karşı yaşamına son veren tutsakların kendilerini derinden üzdüğünü ifade eden Zeynep, konuşmasını şöyle sonlandırdı: “Sistematik tecrit koşulları ile birlikte değerlendirildiğinde bu ‘aşırı cezalandırma’ya dönüşmüş durumda. Abdullah Öcalan’a yönelik hukuksuz uygulama sona erdirilmediği takdirde kayıpların yaşanılması kaçınılmaz. Zülküf Gezen, Ayten Becet,  Zehra Sağlam, Medya Çınar isimli mahpusların yaşamına son vermiş olması kaygımızı daha da artırmıştır. Bundan ötürü derin üzüntü duyuyoruz. Bir an evvel mahpusların haklı taleplerinin kabul edilmesi için hukuksuzluğun sona ermesini diliyoruz.”