VAN - Açlık grevleri ve PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecride ilişkin açıklama yapan Van’daki STK’lar, siyasi iktidarı bir an önce sorumlu davranarak İmralı Cezaevindeki tecridi kaldırmaya çağırdı. 

 

Van Barosu, Van-Hakkari Tabip Odası, İnsan Hakları Derneği (İHD) Van Şubesi, Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Van Temsilciliği açlık grevlerine ilişkin açıklama yaptı. Van Barosu Merkez binasında Baro başkanı Zülküf Uçar tarafından yapılan ortak açıklamada, İmralı Cezaevi’nde PKK Lideri Abdullah Öcalan'a yönelik tecridin kaldırılması amacı ile 8 Kasım 2018 günü Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekili Leyla Güven tarafından başlatılan süresiz ve dönüşümsüz açlık grevlerinin cezaevlerinde 6 bini aşkın kişi tarafından sürdürüldüğü hatırlatıldı. 

 

‘Yaşam hakkı en temel insan hakkı’

 

Tecridi protesto etmek amacı ile yaşamına son veren insanların kendilerini derin üzüntü içinde bıraktığını belirtildiği açıklamada, yaşam hakkının kutsal ve vazgeçilmez en temel insan hakkı olduğu vurgulandı.  Açıklamada, “Hukuka, mevzuata açıkça aykırı olan ve insan onuruna yakışmayan tecrit ve izolasyon uygulamalarının son bulması için devam eden açlık grevlerinde dile getirilen talepler insan hakları hareketi tarafından anlaşılmış ve insan hakları hukukuna uygun olarak tecridin kaldırılması için gereken her türlü çalışma ve girişim yapılmaktadır” diye belirtildi. 

 

‘Ailelerin yasını yaşamasına izin verilmedi’

 

Kimsenin yaşamına son vermemesi gerektiğinin kaydedildiği açıklamada, bu tarz eylemleri kesinlikle onaylamadıkları ve karşı oldukları ifade edildi. Yaşamına son veren tutsakların ailelerinin cenazelerini defnetme ile ilgili haklarının hiçe sayıldığı, cenazelerin ailelerin inançlarına, kültürlerine ve örflerine aykırı olarak apar topar polis tarafından gece vakti defnedildiğinin belirtildiği açıklamada, “Cenaze töreni yapılmasına izin verilmemiştir. Usulüne uygun defin hakkı ailelerin yas süreçlerini yaşayabilmeleri bakımından mutlaka uyulması gereken bir haktır. Siyasi iktidar, cenazelere karşı olan bu saygısız ve kanuna aykırı tutumunu terk ederek ailelerin yas süreçlerini yaşamasına izin verilmelidir” sözleri kullanıldı. 

 

‘Açlık grevleri ciddi boyutta’

 

Halen cezaevlerindeki binlerce kişi tarafından devam ettirilen süresiz ve dönüşümsüz açlık grevlerinde gelinen aşamanın oldukça ciddi boyutta olduğuna dikkat çekilen açıklamada, gerek açlık grevcilerinin sağlık durumlarının izlenmesi, gerekse de taleplerin demokratik kamuoyu tarafından duyulduğunun ortaya konabilmesi için bağımsız heyetlerin ve bağımsız hekimlerinin cezaevlerine girmesine izin verilmesi gerektiği ifade edildi. Açıklamada, “Siyasi iktidar bu husustaki sorumluluğunu görmeli ve bir an önce bu talepleri karşılamalıdır” diye belirtildi. 

 

‘Siyasi iktidar sorumlu davranmalı’

 

Açıklamada son olarak, “Tecrit gibi başta BM Mandela Kuralları olmak üzere, Anayasa’ya ve 5271 sayılı Ceza İnfaz ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’a açıkça aykırı uygulamaların son bulmasını, siyasi iktidarı bir an önce sorumlu davranarak İmralı Cezaevindeki tecridi kaldırmaya davet ediyoruz” denildi.