‘Dışarıdakiler daha fazla geç olmadan sesini yükseltmeli’

  • 09:09 27 Mart 2019
  • Güncel
İZMİR - Tutsak yakını Naciye Güçlü, tutsakların kararlı olduklarını ve taleplerinin arkasında durduklarını belirterek, “Dışardaki halk zulme karşı yeteri kadar ses çıkarmayınca çocuklarımız açlık grevine başladılar. Daha fazla geç kalınmadan herkes tepkisini göstermeli, hükümet hemen adım atmalıdır” dedi. 
 
PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik tecridin kaldırılması talebiyle açlık grevinde başlayan Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekili Leyla Güven’in eylemi 140’ıncı gününde. Leyla’nın ardından dalga dalga yayılan açlık grevlerine 1 Mart’tan itibaren bütün cezaevleri katılırken, açlık grevindeki tutsakların sayısı binleri buldu. İmralı’da sürdürülen tecride karşı ise, Tekirdağ 2 Nolu F Tipi Cezaevi’nde Zülküf Gezen, Gebze Kadın Cezaevi’nde Ayten Beçet, Oltu T Tipi Cezaevi'nde Zehra Sağlam ve Mardin E Tipi Cezaevi’nde Medya Çınar yaşamına son verdi.
 
‘Tutsaklar kararlı, taleplerinin arkasında’
 
Aliağa Şakran T-3 Cezaevi’nde bulunan Özgür Güçlü, “örgüt üyeliği” ve “kamu malına zarar vermek” gerekçeleriyle toplam 60 yıl ile cezalandırıldı. 2011 yılında 18 yaşına bastığı gün tutuklanan Özgür, 1 Mart’tan itibaren süresiz- dönüşümsüz açlık grevlerine dahil oldu. 
 
Geçen hafta Özgür’ün görüşüne giden anne Naciye Güçlü, “Geçen yıl devletin zulmüne karşı greve girmişti. Şimdi yine grevde. Morali iyi ama 6 kilo vermiş. Zaten 10 günlük dönüşümlü açlık grevinden yeni çıkmıştı. 1 gün aradan sonra devam etti. Çocuklar taleplerinin arkasında. Tecridin kalkması lazım. Biz çocuğumuz gözlerimizin önünde erisin istemiyoruz, devlet buna nasıl göz yumar?” diye isyan etti. 
 
‘Cenazenin kaçırılmasından büyük zulüm mü var?’
 
Açlık grevindeki herkesi kendi oğlundan ayırmadığını belirten Naciye, “Herkes ayağa kalkmalı. İnsanlar sese ses olsunlar. Bu devlet bir adım atsın. Zülküf Gezen tecride karşı kendi yaşamına son verdi. Cenazesini dahi kaçırarak, gece yarısı defnettiler. Bundan daha büyük zulüm var mı? Ben kendimi onların yerine koyuyorum, çocuğum için ağlayamadığımı düşünüyorum. Böyle bir şey var mı? Acımız aynı. Anneyiz ne zorluklarla büyüttük çocuklarımızı” dedi.
 
‘Demek ki insan dışı davranılıyor ki grev var’
 
Özgür’ün her görüş gününde moralli olduğunu ve içeride nelerin yaşandığını yansıtmadığını ifade eden Naciye, cezaevinde kapasitenin üzerinde insanın bulunması nedeniyle kimi zaman yerde yattıklarını söyledi. Naciye, “Demek ki zor durumdalar ki açlık grevlerine giriyorlar, haklarını istiyorlar. Cezaevine koymuşlar diye insanlık dışı davranmaya hakları yok. Cezaevine girişte ayakkabımızın içine kadar arama yapılıyor, kart takmaya zorluyorlar. Açık görüşte gardiyan etrafımızda dolaşıyor” diye belirtti.  
 
‘Dışarıdakiler ses çıkarmayınca içeridekiler direndi’
 
Dışarıda yaşanan faşizmin daha kötüsünün cezaevlerinde yaşandığının altını çizen Naciye, “Geçen seneden beri ayda bir eve baskın oluyor. Ben madem bu ülkenin insanıyım benim haklarım nerede? Ben Kürt’üm, ana dilim Kürtçe ve onun gibi olamıyorum. Ama adalet yok, yargı yok, devlet yok. Hepsi AKP’nin elinde. Ona da bir şey diyeni içeri atıyor. Dışardaki halk zulme karşı yeteri kadar ses çıkarmayınca çocuklarımız açlık grevine başladılar. Daha fazla geç kalınmadan herkes tepkisini göstermeli, hükümet hemen adım atmalıdır” çağrısı yaptı.