'Açlık grevi eylemcilerinin talepleri derhal yerine getirilmeli'
- 15:32 24 Mart 2019
- Güncel
DİYARBAKIR-PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridi ve açlık grevleri eylemcilerinin taleplerine yönelik duyarsızlığa dikkat çekmek üzere düzenlenen basın açıklamasında, cezaevlerinde yaşamına son veren tutsaklara dikkat çekilerek, açlık grevi eylemcilerin taleplerinin derhal yerine getirilmesi çağrısında bulunuldu.
PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridi ve açlık grevleri eylemcilerinin taleplerine yönelik duyarsızlığa dikkat çekmek üzere basın açıklaması düzenlendi. Diyarbakır Ofis Semti'nde bulunan Halkların Demokratik Partisi (HDP) kadın seçim bürosu'nda düzenlenen basın açıklamasına HDP Milletvekili Remziye Tosun başta olmak üzere, Tevgera Jinen Azad (TJA) üyeleri, HDP Diyarbakır İlçe Belediye Eşbaşkan adayları, HDP-Demokratik Toplum Partisi (DBP) İl Eşbaşkanları ve üyeleri, tutsak aileleri, kayıp yakınları ile çok sayıda kişi katıldı.
Seçim bürosu önünde basın açıklaması yapmak isteyenlerin çıkışını engellemek için seçim bürosunun giriş kapısını kalkanlar ile kapatan polis, kadın seçim bürosunun bulunduğu caddeyi ise ablukaya aldı. Açıklama engellemeler yüzünden seçim bürosunda yapılırken, basın metnini ise katılımcılar adına HDP Milletvekili Remziye Tosun okudu.
'Zülküf, Uğur, Ayten, bugün de Zehra…!'
20 yıldır İmralı'da devletin yasalarının ve hukukun açıkça çiğnendiğini belirten Remziye, PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması için çok sayıda kişinin açlık grevi eylemi başlattığını anımsattı. AKP- MHP iktidarının açlık grevi eylemlerine kulak kapattığına dikkat çeken Remziye, bu durumun ise cezaevlerinde ölümlere neden olduğunu ifade etti. Cezaevlerinde tecridi protesto etmek için yaşamlarına son veren tutsakları anımsatan Remziye, " 17 Mart 2019 tarihide siyasi tutsak Zülküf Gezen'in Sayın Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması amacıyla yaşamına son vermesinin, tecridi kırmak için Almanya'da 20 Şubat günü bedenini ateşe veren Uğur Şakar'ın tedavi gördüğü hastanede dün yaşamını yitirmesinin acısı halen taze iken Gebze Kadın Kapalı Cezaev'inde bulunan Ayten Beçet adlı kadın siyasi tutsak da tecrit politikalarını protesto etmek amacı ile dün sabah yaşamına son vermişti. Şuan ise Erzurum Oltu cezaevinde Zehra Sağlam adlı tutsak da yaşamına son verdiğini öğrendik.." diye konuştu.
'Demokrasi mücadelesinin onurlu evlatlarını unutmayacağız'
Zülküf Gezen'in cenazesinde olduğu gibi Ayten Beçet'in de dini vecibelerinin yerine getirilmesine izin verilmeden, ailelerin defin ve yas hakkının gasp edildiğini belirten Remziye, devletin bu tutumunun ise cenazelerden korkmalarından kaynaklandığını ifade etti. Remziye, " Cenazelerden dahi korkan bir hükümet karşımızda bulunmaktadır. Cenazelere katılmamıza izin verilmezse de defin ve yas hakkımız ellerimizden zorla alınsa da demokrasi mücadelesinin onurlu evlatlarını her daim yüreğimizin derinliklerine gömeceğiz ve unutmayacağız. Onlar zulme karşı direnmek ve tecridi parçalamak için bedenleri ile toplumu savunuyorlar" dedi.
'Barış mücadelesine güç katalım, tecridi kıralım'
Bedenleri ile açlık grevi eylemcilerinin ve siyasi tutsakların "Birlikte mücadele ederek tecridi parçalayalım, toplumu özgürleştirelim" çağrısında bulunduğunu dile getiren Remziye, bu çağrıya tüm demokratik kamuoyunun kulak vermesi gerektiğinin altını çizdi. Tecrit ile devam eden her günün ölüm, kaos ve çözümsüzlük olduğunu söyleyen Remziye, açlık grevi eylemcilerine destek vermenin ise en büyük barış mücadelesi olduğunu kaydetti. Tecridin sadece Kürtleri ilgilendiren bir mesele olmadığını vurgulayan Remziye, tecridin tüm Türkiye halklarının geleceğini ilgilendirdiğini ve toplumsal yaşamı dinamitlediğini ifade etti. Remziye şu çağrıda bulundu. "Bu anlamda bütün halklara, STK'lara, demokratik kitle örgütlerine, aydınlara, yazarlara ve sanatçılara sesleniyoruz. Açlık grevi direnişçilerinin ve yaşamlarına son veren siyasi tutsakların barış mücadelesine güç katalım, tecridi ortadan kaldıralım."
'Mücadelemizi yılmadan sürdüreceğiz'
Tecrit politikasının korkunun ifadesi olduğunun altını çizen Remziye, bu korkunun nedeninin ise Abdullah Öcalan'ın toplum ile bağ kurmasının barış kapısının aralanmasını sağlanacağından kaynaklandığını ifade etti. AKP ve MHP'nin savaş politikaları ile siyasi gücünü tahkim ettiğini belirten Remziye, tecridin bu nedenle iktidar tarafından derinleştirilmek istendiğini dile getirdi. Remziye son olarak ise, tecridi kırmak amacıyla yaşamına son veren Zülküf Gezen, Ayten Becet, Zehra Sağlam, Uğur Şakar'ı anımsatarak, " Onlar onurumuzdur. Bizlere miras bıraktıkları demokrasi ve özgürlük mücadelesini yılmadan sürdüreceğimizin sözünü veriyoruz" dedi.
'Bu sessizlik nereye kadar'
Basın açıklaması sonrası katılımcılar arasında bulunan tutsak Cengiz Kazıcı'nın annesi Şefika Kazıcı ise açlık grevi eylemcilerinin taleplerine yönelik duyarsızlığa sitem ederek şöyle seslendi: "Çocuklarımız cezaevinde açlık grevinde. Bizlerin gücü kalmadı artık. Ne yapacaksak hemen şimdi yapalım. Cezaevlerinden ölüm haberleri geliyor. Daha ne kadar böyle sessiz kalabiliriz. Ciğerimiz yanıyor. Bir çocuğum var henüz 20 yaşında. Şuan açlık grevinde. Bu halk için kendini feda ediyor. Artık bu sessizliğe yeter demeliyiz. Gerekirse meclise dahi giderim."
Şefikan'ın konuşması ardından alkış ve sloganlarla basın açıklaması son buldu.