'Eğitim sistemi çözümsüz sorunlarla baş başa bırakıldı'

  • 14:36 18 Ocak 2019
  • Güncel
DİYARBAKIR - Eğitim Sen Diyarbakır Şubesi, birinci yarıyıl raporunda, "AKP iktidarı özellikle eğitim sitemini bilimsellikten uzaklaştırarak kendine göre dizayn sürecine girdi ve eğitim sistemini daha da çözümsüz sorunlarla baş başa bıraktı" dedi.
 
Eğitim Sen Diyarbakır Şubesi, 2018-2019 birinci yarıyıl eğitim raporunu yaptığı açıklama ile kamuoyu ile paylaştı. Eğitim Sen Diyarbakır 1 No'lu Şube'sinde gerçekleştirilen açıklamaya Eğitim Sen üyeleri katıldı.  Açıklamada raporu, Eğitim Sen Diyarbakır 2 No'lu Şubesi Kadın Sekreteri Zeynep Alak Kaya okudu. 
 
'Eğitim sistemi çözümsüz hale getirildi'
 
Zeynep, Cumhuriyet tarihi boyunca eğitim sisteminde topluma yönelik tekleştirme ve asimilasyon politikaları uygulandığını ve bu politikaların ise 16 yıllık AKP hükümeti tarafından sürdürülmeye devam edildiğine dikkat çekti. 16 yıldan beri iktidarda bulunan AKP'nin 7 bakan değiştirdiğini ve değiştirilen her 7 bakanın da bir önceki bakanın yaptığını eleştirerek sistemi sil baştan dizayn ettiğini ifade eden Zeynep, tüm bu değişikliklerin tesadüfi olmadığını söyledi. Bu değişikliklerin bilinçli bir program dahilinde yapıldığının kamuoyu tarafından netliğe kavuştuğunu dile getiren Zeynep, AKP'nin özellikle eğitim sitemini bilimsellikten uzaklaştırarak kendine göre dizayn sürecine girdiğine işaret ederek, bu dizayn süreci ile de iktidarın ağır aksak giden eğitim sistemini daha da çözümsüz hale getirdiğini kaydetti.
 
'Üyelerimiz kazandıkları kadrolara alınmıyor'
 
Üniversite kadrolarında yaşanan usulsüzlüklere de değinen Zeynep, bu usulsüzlüklerin Fetö cemaatinin uygulamalarının devamı niteliğinde olduğunu söyledi. Bilimsel araştırmalar yapan toplumsal duyarlılığı olan akademisyenlerin KHK' ler ile ihraç edildiğini yerlerine ise kiralık tezleri bulunan kişilerin getirildiğini ifade eden Zeynep, devreye konulan bu politikaların hükümetin toplumsal duyarlılık sahibi akademisyenlerden korktuğunun göstergesi olduğunu belirtti. Zeynep, "Çünkü sorgulayan toplumsal duyarlılığı olan akademisyenler iktidar için tehlike arz etmektedir. Üniversite kadrolarına baktığımızda ise iktidara yaranma telaşı ile üniversiteleri yozlaştıran bir yapıyla karşı karşıya olduğumuzu görüyoruz. Dicle Üniversitesi'ndeki akademik kadrolar yandaşa peşkeş çekilirken yıllardır akademik kadro bekleyen üyelerimiz çeşitli bahanelerle hak kazandıkları kadroları alamamaktadırlar" diye konuştu.
 
'Asimilasyon Cumhuriyetten bu yana devam ediyor'
 
Eğitim sisteminde yaşanan asimilasyona işaret eden Zeynep, asimilasyonun bir insanlık suçu olduğunu söyledi. Zeynep, "Toplumsal farklılıkları sorun olarak gören zihniyet bu farklılıkları ortadan kaldırmayı da kendine hak olarak görmüştür. Bütün politikaları farklılıkları yok etmek üzerine olmuştur olmaya da devam etmektedir. Diyarbakır'da yüz binlerce öğrenci bir dönemi daha anadillerinde eğitim almadan bitirdiler. Bu politika kademeli olarak halkın anadilini kullanmasının önüne geçerek dilin yok edilmesini sağlamaktır" ifadelerini kullandı.
 
Zeynep, son olarak taleplerini şöyle sıraladı:
 
"*Anadilde demokratik, laik, bilimsel ve kamusal eğitim verilmeli.
 
*Müfredatın çağa uygun hale getirilmesi gerici yoz cinsiyetçi söylemlerden ve uygulamalardan arındırılması.
 
*Güvenceli istihdam yapılmalı.
 
*Kadrolaşmaya son verilip objektif kriterlere göre idareci atamaları yapılmalı.
 
*Sözleşmeli öğretmenlik atamalarından bir an önce vazgeçilip kadrolu ve güvenceli atamalar yapılmalı.
 
*Toplumsal vicdanı yaralayan ve yozlaştıran taciz tecavüz ve şiddeti teşvik edici cezasızlık sisteminden bir an önce uzaklaşıp, ciddi yaptırımlar uygulanması.
 
*OHAL komisyonu biran önce lağvedilip ihraç edilen kamu emekçileri bir an önce görevlerine iade edilmelidir."
 
Açıklama, raporun okunması ardından sona erdi.