ANKARA - Eğitim Sen Genel Merkezi, 2018-2019 birinci yarıyıla ilişkin açıkladığı raporda, eğitim sistemindeki soruların halen devam ettiğini, iktidarın çözümsüzlük politikalarında ısrar ettiğine dikkat çekti.

 

Eğitim ve Bilim Emekçiler Sendikası (EĞİTİM SEN) Genel Merkezi,  Eğitimde 2018-2019 Birinci Yarıyıl raporunu yayınladığı açıklamayla kamuoyu ile paylaştı. Açıklamada, ikili öğretim, niteliksiz eğitim hizmeti, eğitimin özelleştirilmesi, kalabalık sınıflar, karma eğitim karşıtı uygulamalar, taşımalı eğitim, fiziki altyapısı yetersiz okullar, okullarda öğrenciler arasında ve öğretmenlere yönelik şiddetin sürmesi, öğrencilerin MEB eliyle dini cemaat ve vakıfların istismarına açık hale getirilmesine ilişkin sorunların 2018-2019 eğitim öğretim yılının ilk yarısında öne çıkan başlıklar olduğu belirtildi. 

 

'Eğitim ortalaması düşmüştür'

 

Hükümetin yaptığı açıklamalarda, "işlerin iyi gittiği" algısını oluşturulmaya çalışılsa da gerçeklerin ortada olduğunun kaydedildiği açıklamada, "Türkiye'de her dört okuldan birinde ikili eğitim yapılmaktadır. MEB verilerine göre ikili eğitim yapılan okul oranı yüzde 25,71'dir. Yine MEB'in tespitlerine göre, spor salonu bulunan okul oranı sadece yüzde 13'tür ve okulların yüzde 87'sinde spor salonu yoktur. Kütüphanesi olmayan okul oranı yüzde 61; çok amaçlı salonu olmayan okulların oranı yüzde 62'dir" diye ifade edildi.

 

'Çözümsüzlük politikalarında ısrar devam ediyor'

 

Türkiye'de eğitim sisteminin uzun süredir ciddi sorunlarla karşı karşıya bırakıldığını ve bu sorunlara ilişkin hükümetin çözümsüzlük politikalarında ısrar ettiğine dikkat çekilen açıklamada, "Siyasi iktidarın eğitim alanında, uzun süredir kendi siyasal-ideolojik hedefleri doğrultusunda attığı adımlar ve eğitim alanında hayata geçirilen 'piyasacı' ve 'dini eğitim' merkezli uygulamalar, başta öğrenciler olmak üzere, öğretmenler, eğitim emekçileri ve veliler olmak üzere, toplumun geniş kesimlerini etkilemiştir' sözlerine yer verildi.   

 

Okullarda yaşanan şiddetin giderek artmasına değinilen açıklamada, "Türkiye'de eğitim çok ciddi bir tehdit ile karşı karşıya. Sorunu çözmek, günü birlik müdahalelerle değil, uzun vadeli eğitim politikalarıyla mümkündür. Bunun için başta öğrenci ve eğitim emekçileri olmak üzere, eğitimin tüm bileşenlerine yönelik olarak kültürel, sosyal yönden tatmin edecek altyapı çalışmalarının hızlı bir biçimde gerçekleştirilmesi şarttır" ifadeleri kullanıldı.

 

Açıklamada son olarak, "Öğrenci ve velilerle birlikte kamusal, bilimsel, demokratik, laik ve anadilinde eğitim hakkı için mücadelemizi tüm emek ve demokrasi güçleri ile birlikte omuz omuza sürdüreceğimiz bilinmelidir" denildi.