2012’den 2019’a: Tecrit ve cezaevleri gerçekliği ile yüzleşmek

  • 09:01 17 Ocak 2019
  • Güncel
ANKARA - İmralı kapılarının sürece göre açılıp kapanması tepkilere neden olurken, en büyük karşı duruşun sergilendiği cezaevleri, 2012 yılından sonra bir kez daha topluma ve kamuoyuna öncülük ediyor. 2012’de kadınlar öncülüğünde başlayan bu süreç, 2019’a gelindiğinde yine değişmedi ve Leyla Güven öncülüğünde başlatılan açlık grevi eylemleri bir kez daha cezaevleri ve tecrit gerçeğiyle yüzleştiriyor. 
 
Türkiye tarihinde direniş ve açlık grevleri ile gündeme gelen cezaevlerinde, en kitlesel eylemlerden biri 2012 yılında 68. gün süre açlık grevleri oldu. 1980 askeri darbesinin yıl dönümü olan 12 Eylül'de PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik tecridin kaldırılması ve kamusal alanda anadilin konuşulması talebiyle 700’ye yakın tutsağın başlattığı açlık grevi eylemi 68. gününde Abdullah Öcalan’ın kardeşi Mehmet Öcalan’la görüşmesi ardından son buldu. 2012 yılında cezaevlerinde kitlesellik kazanan açlık grevi eylemleri kamuoyunda da büyük bir yankı uyandırdı ve halk, taleplerin karşılanması için her gün sokaklara çıkarak eylem ve etkinlikler gerçekleştirdi. 
 
15 Temmuz darbe girişimi sonrası kendisinden haber alınmaması ve kamuoyunda İmralı’ya dönük saldırı gerçekleştiği bilgisinin yer alması Abdullah Öcalan’ın yaşam ve güvenliğine ilişkin kaygıları arttırdı. Kaygılar nedeniyle bu kez 5 Eylül 2016 tarihinde aralarında siyasetçilerinde bulunduğu 50 kişi, Abdullah Öcalan ile görüşülmesi talebiyle Diyarbakır’da açlık grevi eylemi başlattı. Kamuoyundaki tepkiler üzerine kardeşi Mehmet Öcalan ile 11 Eylül 2016’da bir görüşme gerçekleştirildi. Ancak kamuoyunun nabzını düşürmeye yönelik gerçekleştirilen bu görüşmeler tecridi tümden kaldırmaya yönelik olmadı. Tecrit politikasına karşı bu kez Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Leyla Güven, 8 Kasım 2018’de bu direniş geleneğine öncülük etti ve Leyla’nın eylemi dalga dalga cezaevlerine yayıldı. Yaklaşık 30’dan fazla cezaevinde 250’den fazla tutsak süresiz-dönüşümsüz açlık grevine devam ediyor. 
 
Tutsaklar: Tecrit sürdükçe eylemimiz de sürecek
 
Leyla Güven’in açlık grevi eyleminin 66’ncı gününde Abdullah Öcalan’ın kardeşi Mehmet Öcalan ile İmralı’da bir görüşme gerçekleştirdiği kamuoyuna yansıdı. Büyük bir yankı uyandıran görüşme ile ilgili temkinli davranan tutsaklar, tecrit devam ettiği sürece görüşmenin bir anlamı olmadığını belirterek, eylemlerini sürdüreceklerini açıkladı.  
 
2012’den 2019’a kadınlar ön safta
 
 2012 yılında PKK’li ve PAJK ‘lı tutsakların açlık grevi eylemlerine Barış Demokrasi Partili (BDP) vekiller destek verirken, bölgede ve batı illerinde ise insanlar parti önlerinde kurdukları çadırlarda tutsakların eylemlerine karşı ses olmaya başladı. Ön saflarda,  siyasetçi kadınlar, gazeteciler ve Barış Anneleri yer aldı. 2012’de kadınlar öncülüğünde başlayan bu süreç, 2019’a gelindiğinde ise değişmedi. Leyla Güven’in ardından Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı  Sebahat Tuncel ve  HDP eski Hakkari Milletvekili Selma Irmak’ın yanı sıra gazeteci Kibriye Evren de süresiz-dönüşümsüz açlık grevinde. 
 
Aydınlardan Hükümet’e çağrı 
 
2012 yılında açlık grevleri süresi boyunca sokak hareketlenirken, neredeyse tüm kesimlerden duyarlılık çağrısı yapıldı. Birçok yerden direnişe destekler arttı. Grevin sonlandırıldığı 68. güne kadar aktivistlerden gazetecilere, öğrencilerden tüm kesimlere kadar binlerce insan en demokratik haklarını kullandı. Aydınlar, açlık grevinin 41. gününde Hükümet’e "Henüz vakit varken, açlık grevleri ölümlere dönüşmeden" bildirisiyle çağrı yaptı.
 
Üniversitelerden destek 
 
ODTÜ ve Ankara'nın ardından Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri de, eylemlerin 48. gününde gerçekleştirdikleri 2 günlük açlık grevi eylemi ile cezaevlerine ses verdi. 
 
Barış Anneleri barikatın önünde
 
Cezaevi önünde açlık grevlerine dikkat çekmek için basın açıklaması yapmak isteyen kitleye polis, gaz ve tazyikli suyla müdahale etti, bazı kişiler yaralandı. Bunun üzerine Milletvekili Sebahat Tuncel ve yanındaki 5 kişi, 3 günlük açlık grevi başlattı. Cezaevinin önüne polis barikatının çekilmesi ardından Sebahat’a destek olmak amacıyla 15 Barış Annesi cezaevi önüne geldi. Ancak barikatı aşamayan anneler, Sebahat’e barikatın diğer tarafından destek verdi.
 
Grevin 49’uncu gününde 12 kişi tutuklandı
 
Açlık grevinin 49. gününde Okmeydanı'nda yapılan ve polisin müdahale ettiği eylemde 6’sı üniversite, 2’si lise öğrencisi toplam 12 kişi tutuklandı.
 
50. gün ve Adalet Bakanı suskun!
 
Tutsakların 2012'deki açlık grevi eylemleri 50’nci güne girdiğinde birçok sağlık sorunu baş göstermeye başladı. Tutsakların kötüleşen durumlarına karşın dışarıda kitlesel eylemlerle güçlü bir muhalefet oluşturuldu.  İl ve ilçe binaları önünde yapılan açıklamalar, kurulan çadırlar ve yürüyüşler, devletin bir an önce talep eksenli adım atması yönündeydi. 50'nci günden sonra Türk Tabipleri Birliği’nin (TTB)  “Açlık grevi mahkumların yaşamlarını tehdit eder kalıcı hasar meydana gelecek noktadır” açıklaması ile Adalet Bakanlığı’nı uyarmasına rağmen yapılan tüm başvurulara bir dönüş yapılmadı. Cezaevlerindeki açlık grevi kritik aşamaya gelirken, cezaevi komisyonları ise açlık grevinin yanında hak ihlallerinin devam ettiğini hazırladıkları raporlarla kamuoyuyla paylaştı. 
 
Sanatçılardan çağrı: Devlet vatandaşına zulüm etmez
 
Grevin 52. gününde eyleme dikkat çekmek isteyen “Dışarıdaki Gazeteciler” grubundan gazeteciler, Galatasaray'daki açıklamalarının ardından bir günlük açlık grevi yaptı. Aynı gün yazar Vedat Türkali öncülüğünde aralarında Deniz Türkali, Funda Şirinkal, Mustafa Alabora, Jülide Kural, Nur Sürer, Orhan Alkaya, Vedat Yıldırım, Şebnem Sönmez gibi isimlerin de bulunduğu çok sayıda sanatçıdan destek geldi. Taksim'de oturma eylemi yapan sanatçılar, açlık grevlerinin son bulması için Hükümet’e seslendi. Vedat Türkali, gönderdiği mektupta "'Devlet pazarlık etmez' diyor Sayın Başbakan. Devlet vatandaşına zulüm de etmez" diye seslendi.  
 
Barış Anneleri direniş çadırında
 
30 Ekim’de aralarında Barış Anneleri’nin bulunduğu yüzlerce kişi, Okmeydanı’nda kurdukları çadırda 2 günlük dönüşümlü açlık grevi eylemi gerçekleştirdi. Çadırdan çıkan grubun gerçekleştirmek istediği yürüyüşe polis engel olunca çatışma çıktı. Ve çok sayıda Barış Annesi’ne polis saldırısı gerçekleşti. 
 
55. gün ve 10 bin tutuklu daha greve dahil oldu 
 
Açlık günlerinin 55. gününde Cezaevleri İzleme Koordinasyonu, Taksim'de yürüyüş gerçekleştirdi. Taksim Meydanı'nda toplanan grup meşalelerle "Anadil bölmez, tecrit öldürür" sloganı atarak Galatasaray Meydanı'na yürüdü. Grup adına yapılan açıklamada yaklaşık 700 kişinin açlık grevindeyken, bu sayıya 10 bine yakın tutuklu ve hükümlünün daha eklendiği belirtildi.
 
60. gününde Ankara Batıkent’te Halkevleri, Halkların Demokratik Kongresi (HDK), Türkiye Komünist Partisi (TKP) ve TKP 1920, bir araya gelerek ölümlerin durmasını ve biran önce müzakerelerin başlamasını istedi. Birçok kişinin toplandığı kitle, meşaleli yürüyüş gerçekleştirdi. 
 
Taksim’de yürüyüş: Ölüm değil, çözüm istiyoruz
 
Açlık grevlerinin 61. gününde Barış ve Demokrasi Partisi'nin (BDP) çağrısıyla birçok farklı kentte yürüyüşler düzenlendi. İstanbul'da da Tünel Meydanı’nda buluşan kitle, "Ölüm değil çözüm istiyoruz" diyerek Taksim Meydanı'na yürüdü ve burada bir süre oturma eylemi gerçekleştirdi.
 
67’nci gün: Destek eylemlerine polis saldırısı 
 
Açlık grevlerinin 67’nci gününde BDP ve demokratik kitle örgütleri, birçok yerde sokaktaydı. BDP’nin çağrısı üzerine 17-18 Kasım'da açlık grevlerine dikkat çekmek için Türkiye çapında yapılması planlanan 2 günlük kitlesel açlık grevlerine bazı yerlerde polis gaz ve tazyikli suyla müdahale etti.
 
İstanbul'un 3 bölgesinde de açlık grevleri eylemlerine polis müdahale etti. BDP Esenyurt ilçe binasının önünde, Sancaktepe'de Festival Alanı’nda ve Sultangazi Parkı'nda açlık grevi yapmak üzere toplanan binlerce kişiye polis, gaz ve tazyikli su ile saldırdı. Müdahale sırasında BDP İstanbul İl Eşbaşkanı Asiye Kolçak'ın yanı sıra pek çok yönetici, üye ve tutuklu yakını yaralandı. Asiye Kolçak daha önce de düzenlenen bir basın açıklamasında yine polis şiddetiyle yaralandı ve 10 günlük iş göremez raporu aldı.
 
Siirt’te yüzlerce kişi açlık grevinde
 
Siirt Belediye Başkanı Selim Sadak da, BDP il binasında 2 günlük açlık grevine başladı. Açlık grevine BDP'li yöneticiler, İHD, MKM, TUHAD-DER, MEYADER, Barış Anneleri, eğitimciler, il genel ve belediye meclis üyelerinin bulunduğu yüzlerce kişi de destek verdi. 
 
Hakkari’de kepenk kapatma eylemi 
 
Hakkari'de kitlesel açlık grevi eylemi başladı. BDP yöneticileri, Belediye Başkanı Fadıl Bedirhanoğlu, KESK, KURDİ-DER, HESOB, Esnaf Odası, İHD, Barış Anneleri ve tutsak yakınlarıyla birlikte yaklaşık 500 kişi destek verdi. Kitlesel grev öncesi eczane ve fırınlar dışındaki işyerleri kepenk açmazken, greve girenler "Roja 67, Bugün 67. Gün” yazılı kurdele taktı. 
 
Ankara ve Mersin’den destek
 
BDP Ankara İl Örgütü, Sakarya Meydanı'nda açlık grevine başladı. Grev öncesi marşlar okunurken, açlık grevcileri "Talepleri taleplerimiz" önlükleri giydi. Greve, BDP il ve ilçe yöneticilerinin yanı sıra ESP, EMEP, ses sanatçısı Kemal Amed ve birçok siyasi parti temsilcisi katıldı. "İçerideki on binlere dışarıda on binler destek için açlık grevindeyiz" pankartının asıldığı alanda, açlık grevi öncesi basın açıklaması yapıldı.
 
Mersin'de aralarında Akdeniz Belediye Başkanı M. Fazıl Türk ve BDP'li yöneticilerin de olduğu yüzlerce kişi, parti binasında açlık grevine başladı.
 
Yüksekova'da ve Bitlis’te saldırı 
 
Yüksekova'da BDP'lilerin yaptığı basın açıklamasına polis müdahale etti. Bitlis'te açlık grevlerine dikkat çekmek amacıyla düzenlenen yürüyüşe de, polis biber gazı ve tazyikli suyla müdahale etti.
 
Mitingler yapıldı
 
Cizre, Siirt, İstanbul, Van illerinde mitingler gerçekleştirildi. 11 Kasım’da açlık grevi gerçekleştirilen tüm cezaevi önlerinde toplanmayı kararlaştıran BDP, 13 Kasım’da ise Gültan Kışanak ve Selahattin Demirtaş’ın da katılımıyla Mardin Cezaevi önünde bir miting gerçekleştirdi.
 
Sanatçılar ziyaret etti
 
13 Kasım’da açlık grevindeki tutsakların aileleriyle dayanışmak amacıyla Diyarbakır'a giden sanatçılar, gazeteciler, avukatlar ve feministlerden oluşan kadın heyeti, bir dizi ziyaret gerçekleştirdi. 
 
Açlık grevleri geri adım attırdı
 
Takvimler 18 Kasım 2012’yi gösterdiğinde, PKK Lideri Abdullah Öcalan kardeşi Mehmet Öcalan aracılığıyla “Hiçbir tereddütte kalmadan, açlık grevine son versinler” çağrısı yaptı. Eylemcilerin taleplerinden biri olan Kürtçenin kamusal alanda kullanılması kapsamında anadilde savunma yasa tasarısı Bakanlar Kurulu’nda o dönem geçti. 
 
2012 tekrar ediyor 
 
Tarih tekerrür ederken,  PKK Lideri Abdullah Öcalan ile görüşmeler yeniden kesilmeye başlandı. 5 Nisan 2015 tarihinde kısa bir görüşme sağlanırken, Mehmet Öcalan’ın 11 Eylül 2016’da yaptığı görüşme sonrası Abdullah Öcalan ile görüşmeler bir kez daha kesildi.  Avukatların İmralı’ya yaptığı sayısız başvuru “koster bozuk” ya da “hava muhalefeti” gerekçe gösterilerek reddedildi. İmralı kapılarının sürece göre açılıp kapanmasına tepki gösteren tutsaklar, yeniden açlık grevlerine başladı.  Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin tam anlamıyla kaldırılması talebiyle başlayan açlık grevleri her geçen gün büyüyor. 
 
Yarım saatlik görüşme 3 yılık bir tecridi bitirir mi?
 
Tecridin kaldırılması talebiyle bedenini açlığı yatıran Leyla Güven, Türkiye’deki kaos ortamını bitirecek tek kişinin Abdullah Öcalan olduğuna işaret etti.  Açlık grevi tüm cezaevlerine yayılırken, bir yandan da kritik bir aşamaya geldi. Ne olacağı kaygıları toplumda artarken, 12 Ocak gecesi Mehmet Öcalan’ın İmralı Adası’na giderek kardeşi Abdullah Öcalan ile kısa bir görüşme sağladığı kamuoyuna yansıdı.  Görüşmenin yaşam hakkı ihlali ve sağlık durumuna ilişkin olduğu, tecride ilişkin görüşmelerin yapılmadığı belirtildi. 
 
Leyla Güven’in eylemi 71’inci gününde 
 
Leyla Güven ile PKK’li ve PAJK’lı tutsaklar ise, tecridin hala sürdüğüne dikkat çekerek, tecrit tam anlamıyla kalkmadan eylemi sonlandırmayacaklarını duyurdu. 2012’de var olan eylemselliklerle kazanılan taleplerin bugün aynı koşullar olmasa bile toplumsal muhalefetin cezaevini görünür kılmasıyla karşılanabileceği şüphesiz görünüyor.