Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi yerel seçim tutumunu açıkladı

  • 17:03 15 Ocak 2019
  • Güncel
İZMİR- Yerel seçimlerin önemine dikkat çeken Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi İzmir Eş Sözcüsü Yeşim Arslan, seçimlerde demokratik, katılımcı, şeffaf, ekolojist bir yerel yönetim anlayışı benimseyen adayları destekleyeceklerini açıkladı. 
 
Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi, yerel seçimlere yönelik tavırlarına ilişkin basın açıklaması düzenledi. İl binasında düzenlenen basın açıklamasını okuyan Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi İzmir İl Eş Sözcüsü Yeşim Arslan, yerel seçimlerin tek adam rejiminin yerleşmemesi için muhalefetin daha çok belediye kazanmasının demokrasi güçleri açısından kritik bir önem taşıdığını belirterek, İzmir'in ortak ihtiyaçlarının kolektif taleplere dönüştürülmesi gerektiğini söyledi.
 
'Katılımcı, şeffaf, ekolojist bir yerel yönetimde kişilerin önemi yoktur'
 
Yerel yönetimlerin merkezi hükümetin vesayetinden kurtulması, kent kimliği, kent dokusunu koruyan, yerinden yerel demokrasinin uygulandığı bir işleyiş kazanması gerektiğini belirten Yeşim "Yerel yönetimler belediye başkanının tek başına yönettiği bir kurum olmaktan çıkarılıp, belediye meclislerinin işlevsel kılındığı ve en önemlisi halkın kararlara katılımının sağlandığı bir yapıya dönüştürülmelidir. Kısacası demokratik, katılımcı, şeffaf, ekolojist bir yerel yönetim anlayışı benimsenmeden yerel yönetimlere kimin seçildiğinin bir önemi yoktur" dedi.
 
'Saray ve inşaat şirketleri gözünü İzmir'e dikti'
 
Hep rant odaklı projeler üretilerek doğaya ve kentlere ihanet edildiğini ifade eden Yeşim, İzmir'in doğal, tarihi, kültürel varlıklarını ve kimliğini yok edecek "katil" projeler yapıldığını, bugüne kadar merkezi ve yerel iktidar eliyle birçok kent suçu işlendiğini vurguladı. Körfez Geçiş Projesi, Aliağa'daki Kirli Endüstri Tesisleri, Efemçukuru Altın Madeni, taş ocakları, RES'ler, JES'ler, Kültürpark ve İzmir'e inşaat projelerini sıralayan Yeşim, son olarak şunları belirtti: "Saray ve inşaat şirketleri, İstanbul ve Ankara'dan sonra gözlerini İzmir'e dikerek bu kenti rant girişimlerinin hedefi haline getirmişlerdir. Kent silüetini bozan ve hava akımını engelleyen gökdelenler art arda sıralanırken doğayı ve kent dokusunu yok edecek birçok yeni proje de yerel seçim sonuçlarına bağlı olarak devreye girecektir. Henüz çok geç kalınmış sayılmaz. İzmir'i bundan sonraki saldırılardan koruyabiliriz. Onun için ortak ihtiyaçları kollektif taleplere dönüştürmek zorundayız."