DİYARBAKIR - Açlık grevi eyleminin 68’inci gününde olan Leyla Güven ve diğer tutsakların durumuyla ilgili 10 Ocak’ta Adalet Bakanlığı ile bir görüşme gerçekleştiren İHD Genel Merkezi, konuya ilişkin kamuoyuna açıklamada bulundu. 

 

İnsan Hakları Derneği (İHD), 68 gündür açlık grevi eylemini sürdüren Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekili Leyla Güven'in durumuna ilişkin Adalet Bakanlığı ile bir görüşme gerçekleştirdi. Görüşmenin içeriği ise İHD Diyarbakır Şubesi’nde düzenlenen bir basın toplantısıyla kamuoyuna aktarıldı. 

 

Görüşmenin içeriğine ilişkin bilgi veren İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, Leyla Güven ve diğer tutsakların talebinin haklı bir talep olduğunu belirtti.

 

‘Öcalan ile görüşme rutinleşmeli’

 

Öztürk, şöyle devam etti: “İmralı Cezaevi’nde bulunan PKK Lideri Abdullah Öcalan ve orada bulunan diğer mahpuslara yönelik ciddi hak ihlalleri var. Mahpusların, vasileri, yakınları ve avukatları ile görüştürülmeleri gerekiyor. Telefon haklarının kullanılması gerekiyor ve tüm haklarından yararlanmaları gerekiyor. 10 Ocak günü Adalet Bakanlığı ile bir görüşme gerçekleştirdik. Adalet Bakanlığı ve beraberindeki bürokratlarla düşüncelerimizi paylaştık. Leyla Hanım’ın durumunu ve cezaevlerindeki diğer mahpusların durumunu paylaştık. Adalet Bakanlığı bizi dinledi kendi döneminde hiçbir mahpusun zarar görmesini istemediğini belirtti. Kendisi nötrdü fakat pozitif bir adım atılması gerekiyor. Hafta sonu Öcalan ile görüşme gerçekleşmesi olumludur ama görüşmelerin sürekli hale gelip rutine bağlanması gerekir. 

 

‘Yasalar herkese adaletli bir şekilde uygulanmalı’

 

Leyla Güven için cezaevine gittik. Ancak sayım olduğundan görüşme gerçekleşemedi. Görüşmenin sağlanması için tekrar cezaevine gideceğiz. Açlık grevinde bulunan mahpusların durumunu yakından takip etmek için birçok kurumla ortaklaştık. Adalet Bakanlığı ile görüşmelerimizi sürdürmeye devam edeceğiz. Leyla Hanım bir milletvekilidir ve Meclis’te sadece HDP değil diğer partilerinde bu durumu dile getirmesi gerekir. Geç olmadan mahpusların talebi dinlenmelidir. Türkiye’de ki yasaların herkese adaletli eşit bir şekilde uygulanmasını diliyoruz.”