Lice Davası’nda tanıklar: Gözümüzle gördüğümüze inanmıyorsunuz

  • 17:14 7 Aralık 2018
  • Hukuk
İZMİR - 25 yıldır sonuçlanmayan Lice Katliamı’na dair İzmir’de görülen davada dinlenenler, mahkeme heyetine “Gözümüzle gördüğümüz şeye inanmıyorsunuz” eleştirisinde bulunup, adaletin yerini bulmasını istedi.
 
Diyarbakır’ın Lice ilçesinde, 22 Ekim 1993 yılında Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Bahtiyar Aydın'ın şüpheli bir şekilde öldürülmesinin ardından polis ve askerlerce yakılan ilçe merkezinde 16 sivilin yaşamını yitirdiği, 36 kişinin ise yaralandığı olaya ilişkin açılan davanın 14’üncü duruşmasına İzmir 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülüyor.
 
Haklarında “Taammüden öldürme", "Halkı isyana ve birbirini öldürmeye teşvik", "Cürüm işlemek üzere teşekkül oluşturma" suçlarından dava açılan iki sanıktan biri olan Üsteğmen Tunay Yanardağ’ın hayatını kaybetmesi üzerine, davanın tek sanığı dönemin Diyarbakır Jandarma Alay Komutanı olan emekli Albay Eşref Hatipoğlu. Eşref Hatipoğlu’nun tutuksuz yargılandığı dava,  “güvenlik” gerekçesiyle önce Eskişehir’e, ardından da İzmir’e nakledilmişti. 
 
Bugün karar verilmesi beklenen dava duruşmasına başka bir dosyadan tutuklu bulunan sanık Eşref Hatipoğlu hazır bulundurulmazken, avukatı katıldı. Duruşmaya yine mağdurlar ve müdafilerinin yanı sıra CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Diyarbakır Baro Başkanı, İzmir Barosu Başkanı, ÖHP üyesi avukatlar ve İnsan Hakları Derneği (İHD) yöneticileri katıldı.
 
Kimlik tespiti ile başlanan duruşmada katılan avukatları, dava dosyanın sanık Eşref Hatipoğlu’nun yine sanık olarak yargılandığı Ankara 5.ACM’de devam eden 2014/367 nolu “Kızıltepe Davası” ile birleştirilmesini talep etti. Ancak mahkeme heyeti, dosyanın bu dosyayla bir ilgisi bulunmadığı gerekçesiyle bu talebi reddetti.  Katılan avukatların savcılık mütalaasına karşı beyanlarını hazırlamak bulunduğu süre talebi de yine reddedildi. 
 
‘Beraat çıkarsa anneme söyleyemem’
 
Duruşmada savcılık mütalaasına ilişkin olarak ilk Lice olaylarda yaşamını yitiren Jandarma Uzman Çavuş Yüksel Bayar'ın kardeşleri İlhami Bayar dinlendi. 80 yaşındaki annesinin mahkeme sonucunu beklediğini söyleyen İlhami, sanığın beraat ettirilmesi halinde annesine bu kararını asla söylemeyeceğini belirtti. 
 
Mağdurlardan Selahattin Kayran da, 3 buçuk yıldır davanın sürdüğünü belirterek, sürekli taleplerinin reddedilmesini eleştirdi. Davaya ilişkin artık umutlarının bittiğini belirten Selahattin, "Bu dosya üniversitede öğrencilere ders niteliğinde verilebilir. Ama bilinsin ki biz bir üst mahkemeye de başvuracağız. AİHM'de gideceğiz. Bu dava burada kapanmayacaktır" dedi.
 
‘Adalet talebini göz ardı ederseniz, bu olayların tekrar olur’ 
 
Esasa dair beyanları alınan mağdurlardan Lice Adalet Arıyor Platformu sözcüsü Şiyar Kaymaz ise, 13 yaşındayken tanık olduğu Lice katliamını anlattı. Olayların ertesi günü tüm ilçe sakinlerini meydanda toplayan sanık Eşref Hatipoğlu’nun kendilerine ‘Siz daha yaşıyor musunuz’ dediğini paylaşan Av. Şiyar, mahkeme heyetine “Siz gözümüzle gördüğümüz şeye inanmıyorsunuz” dedi.
 
‘Gözümle gördüm neden inanmıyorsunuz?’
 
Mağdurlardan Etem Özer de, Licelilerin yüreğinin bir nebze olsun soğuması için sanığın cezalandırılmasını talep etti. Yahya Yiğitel ise, “24 bin km yol kat ettim, adaleti arama geldim. Evim gözümün önünde yakıldı. Eşref Hatipoğlu yanında da Ünal Erkan vardı. Gözümle gördüm neden inanmıyorsunuz?” ifadelerini kullandı. 
 
Diyarbakır Baro Başkanı Cihan Aydın ise, yaptığı savunmada davanın Diyarbakır’dan önce Eskişehir’e, ardından da İzmir’e gönderilmesi üzerinde durdu. Mahkemenin keşif yapılması taleplerini dahi reddettiğini söyleyen Cihan, “Bu dosyada sanıkların da sanık müdafilerinin de güvenlik sorunu yoktur. Temizöz davası 4 yıl Diyarbakır’da görüldü, sorun yaşanmadı. Bu dosyada Tahir Elçi ve Selçuk Kozağaçlı katılan vekilleriydi. Bugün Kozağaçlı tutuklu, T.Elçi katledildi. Varsa bizim için güvenlik sorunu vardır” dedi.
 
Dava avukatların beyanları ile sürüyor.